Microsoft’u ihracatın devi saydı Ar-Ge için biraz ‘gevşeme’ istedi

- Başkanlığına 8-9 ay önce seçildiğiniz TÜRKTRADE’in işlevi kaldı mı? Dış ticaret sermaye şirketleri neredeyse tarihe karıştı. Bu derneğin de aynı seyri izlemesi gerekmez miydi?
- Derneğimiz 1982’de kurulduğunda temelini dış ticaret sermaye şirketleri oluşturmuş. Zamanla bu şirketlerin pek rolü kalmamış. Şirketlerin kendisi büyük ihracatçılar haline gelmiş. Şu anda sadece bir dış ticaret sermaye şirketi üyemiz kaldı. İhracatın bizim gibi sivil toplum örgütüne ihtiyacı var.
- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) sektörü temsilde yeterli olmuyor mu?
- TİM’in rolü büyük. Ancak, şirketlerin 49 üyeli derneğimize kaynak ayırıp Türkiye’nin ihracat politikasına katkıda bulunan çalışmaları desteklemesini önemsiyoruz. Derneğimiz ihracatın düşünce kuruluşu gibi çalışıyor.
Büyük şirketlerin ihracattaki ağırlığını anımsattı:
- Türkiye’nin ihracatının yüzde 92’sini 3 bin şirket gerçekleştiriyor. Kalan 47 bin ihracatçının toplam içindeki payı yüzde 8 düzeyinde bulunuyor.
Kendisinin dernekte Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüğü Arçelik’i temsil ettiğini kaydedip ekledi:
- Üyelerimiz arasında artık Microsoft Türkiye de var. Microsoft’un aramıza katılması, ihracatta katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verme gereğini ortaya koyan bir örnek.
- Microsoft Türkiye’yi siz mi davet ettiniz?
- Microsoft Türkiye’nin başında bulunan Tamer Özmen’e teklif yaptık. O da Microsoft’un Türkiye’den ihracatına önem verdiği için üyeliğe sıcak yaklaştı.
Sağlık turizmini de önemli ihracat kalemleri arasında gördüklerini vurguladı:
- 2023’te 500 milyar dolarlık ihracata ulaşma hedefimiz var. Biz rakamdan çok dünya ihracatındaki payımıza odaklandık. Şu anda Türkiye’nin dünya ihracatındaki payı yüzde 0.8 düzeyinde. Yüzde 1.5’e yükselmesini hedefliyoruz. O nedenle katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri öne çıkarmak gerekiyor.
Bu noktada Ar-Ge teşviklerinin önemine vurgu yaptı:
- 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsak Ar-Ge’ye ayrılan kaynak açısından da o ülkelerin düzeyini hedef almalıyız.
- Hükümet Ar-Ge’ye ciddi ölçüde destek vermeye başladı. Yeterli bulmuyor musunuz?
- Verilen teşvikler çok iyi, ancak yeterli değil. İhracatta katma değeri yüksek ürünleri başarılı Ar-Ge çalışmalarıyla ortaya koyabiliriz.
Ar-Ge’ye ayrılan kaynak konusundaki formülünü anlattı:
- Kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 36 gibi çok düşük düzeye gerilemiş durumda. Bütçemiz çok şükür faiz dışı fazla üretiyor. Öyleyse Ar-Ge desteklerine daha fazla kaynak ayırmak için biraz “gevşeme” göze alıbabilir.
Hemen şu noktanın altını çizdi:
- Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bu konulardaki titizliğini biliyorum. Mali disiplin açısından “tehlikeli” sayılabilecek bir öneri sunduğumuzun farkındayım. Ancak, Ar-Ge için bunu yapmalıyız.
İç piyasadaki daralmadan bunalanların “Biraz enflasyon yükselse ne zararı var” talebini sıkça duyardık...
“Ar-Ge’ye fazla kaynak için kemeri biraz gevşetelim” önerisi daha masum sayılır mı