Paylaş
- Libya’daki Türkler’i ülkemize getirme operasyonu nasıl gidiyor?
- Başlangıçta gidip boş dönen uçaklarımız oldu ama sistemi oturttuk. Bizim gönderdiğimiz uçaklarla ülkemize getirdiğimiz vatandaşlarımızın sayısı şu an itibariyle (24 Şubat 2011, saat 21.30) 4 bini aşmış bulunuyor.
- Libya’ya iniş izinlerini almakta zorlanma var değil mi?
- Güvenli iniş için Muammer Kaddafi karşıtlarıyla da bağlantı kurup, onlardan da güvence aldık. Zaman zaman onlardan güvence almamıza rağmen, askerler “güvenli ortam yok, uçağınızı indiremeyiz” yanıtı verdiler.
Topçu, bunları anlatırken, THY filosundaki büyük uçakların varlığına dikkat çekti:
- Bundan bir yıl önce bu tür olay olsa, bu kadar rahat operasyon yapamazdık. Şimdi elimizde büyük uçaklar var. Operasyonda Boeing 777 ve Airbus A340 uçaklarımızı kullanıyoruz.
- Ne tür avantajı oluyor?
- Zaten aralıklarla iniş izni alabiliyoruz. Her izin sırasında daha fazla vatandaşımızı getirebilmek için hep büyük uçaklarımızı yönlendirdik.
- Peki büyük uçakları nasıl boşa çıkarabildiniz?
- Uçak örneğin Çin’den geliyor ara boşlukta Libya’ya gönderiyoruz...
- Böyle dönemlerde çok da önemi yoktur ama diğer uçuşlarınızı aksatan bir durum oldu mu?
- Hayır, aksatmadı...
Önceki geceyi kastederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın operasyonu yakından izlediğine örnek verdi:
- Sayın Başbakanımız gece beni 02.00’de, 04.00’te, 06.00’da arayıp durumu sordu.
- O sırada evde miydiniz?
- Evde olur muyum, operasyon merkezimizdeydim.
O an aklına Libya’da yaşanan gıda ve su sıkıntısı geldi:
- Şimdi uçaklarımız gıda ve su yardımı da taşıyor. Gerek Kızılay, gerekse bizim oradaki arkadaşlarımız yardımların dağıtımını gerçekleştiriyor.
Başlangıçta Libya’daki vatandaşlarımızın sayısını bile doğru bilemediğimize kadar varan bir dağınıklık havası hakimdi... Bu hava son birkaç günde yerini organize operasyonu bıraktı...
Şu ana kadar Libya’daki olaylar, iki vatandaşımızı aramızdan aldı...
Umarım kaybımız bu kadarla kalır, vatandaşlarımız ülkemize sağ salim döner...
Mitsubishi’nin Başkanı aradı iki mühendis İstanbul’a getirildi
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’ya Libya’dan tahliye konusunda Türkiye’den yardım isteyen ülkeleri anımsattım:
- 20 ülke vatandaşlarının Libya’dan tahliyesi için Türkiye’den yardım istemiş sanırım...
- Bizden yardım isteyen ülke sayısı 30’u geçti.
- Hangi ülkeler var?
- Çin’den, Japonya’dan yardım istekleri geldi. Örneğin Japon Mitsubishi’yle bazı işlerimiz var. Mitsibushi Başkanı bizzat beni aradı, “İki mühendisimiz Libya’da, onları alır mısınız?” diye yardım istedi.
- Aldınız mi?
- İstanbul’a getirdik. Japonya’ya döndüler mi bilmiyorum.
Mensucat Santral’ın yerinde ‘Onaltıdokuz’ yükseliyor
TANITIMINDAN kısa süre önce Astay’ın Zeytinburnu’nda kaba inşaatını epey ilerlettiği “Onaltıdokuz” projesini görmek üzere Mesut Toprak’ın yanına uğradım.
- “Onaltıdokuz” adı nereden çıktı?
- Rezidans ve otel binalarımızın ön cephesine oturanların görebileceği manzara açısından yola çıkıp böyle bir isim koyduk.
- Bu alanda daha önce ne vardı?
- Mensucat Santral’ın fabrikası vardı...
- Arsayı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) mi aldınız?
- Evet...
Toprak’la konuşurken, Mensucat Santral’ın patronlarından Halil Bezmen’le oradaki son görüşmemizi anımsadım... O dönemde Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü olan Enis Berberoğlu, rahmetli Gülçin Telci’nin önerisiyle görev vermişti:
- Halil Bezmen’i bir dinle, ilginç bir öykü çıkabilir...
Aslında öykü ilginçti... 3 günlük dizi yapmıştık... Ancak, daha sonra Halil Bezmen’in yaptığı hatalar, foyası, ortaya çıktı... Babası Fuat Bezmen bile ondan yaka silker oldu...
Bizim meslek böyle... Yıllar önce Mensucat Santral diye gittiğim adreste, şimdi Astay’ın “Onaltıdokuz” projesini buldum...
Paylaş