Krize rağmen New York’a Pera’yla yerleşti, şimdi ‘online kebap’a geçti

TÜRK bankacılık sektörüne damgasını vurmuş isimlerden Burhan Karaçam’ın oğlu Burak Karaçam’dan bir mesaj aldım:

Haberin Devamı

- Eylül ayının ikinci haftasından itibaren “Pera Online”ı faaliyete geçiriyoruz.

Burak Karaçam, İstanbul’da Robert College’ı bitirip, ABD’de Duke Üniversitesi’nde matematik ve ekonomi okuduktan sonra, Lehman Borthers’ta 6 yıl görev yapmış, Harvard Business School’da da eğitim görmüştü.

Babasından aldığı destekle 2006 Kasım’ında New York Madison Avenue’da Lincoln Building’in girişinde“yüksek gelirli müşteri”ye yönelik 150 kişi kapasiteli Pera Restoran’ı açmıştı. Hedefi, Pera’yı ABD’de Türk kültür mozaiğini yansıtan restoran zincirine dönüştürmekti.

Kriz, Pera’nın hızlı büyüme dönemine denk geldi. İlk aylarda ortalama günlük 40-50’yle başlayan müşteri sayısı, giderek arttı. Haftada 1-5 kez arası uğrayan birkaç yüz müşteriye ulaştı. Kriz ortamında küçülmek yerine, “sabırlı büyüme” yöntemini benimsedi.

Haberin Devamı

Pera’nın müşterilerinin yüzde 85’ini yabancılar, yüzde 15’ini Türkler oluşturdu. Bunların yaş gruplarına göre dağılımı, 30 yaş altı yüzde 15, 30-45 arası yüzde 50, 45-65 arası yüzde 25 ve 65 yaş üzeri yüzde 10 şeklinde oturdu.

Burak Karaçam, başlangıçta Pera’yı fiziki olarak ABD’de zincire dönüştürmeyi planlarken, belki de kriz ortamındaki arayışlar, onu online pazarlamaya yöneltti:

- New York dışından Pera’ya yolu düşen müşterilerimizden çözüm istekleri
geldi. Biz de bunun üzerine Türk yemekleri adına ABD’de
bir ilke imza atmaya karar verdik.

- Nasıl olacak bu?

- Şu anda test aşamasındayız. Bu ayın ikinci haftasından itibaren hizmete başlamayı düşünüyoruz. Artık Pera, başta kebaplar olmak üzere Türk et ürünlerini ABD çapında online pazarlayacak.

- Dağıtımı nasıl yapacaksınız?

- ABD’de Omaha Steaks, online satış yapıyor. Smith&Wollensky de telefon siparişiyle benzer dağıtımı yapıyor. Ama Adana Kebap, terbiyeli şiş gibi evde hazırlanması pek kolay olmayan ürünler online pazarlamaya ilk kez girecek. Dağıtımı UPS’le yapmayı planlıyoruz.

- ABD’nin her noktasına ulaşabilecek misiniz?

- Sipariş aldığımız noktaların uzaklığına göre 48 saat yolculuğa dayanacak şekilde kebaplar paketlenecek. ABD’deki diğer online et markalarının satışı da aynı yöntemle yürüyor.

Haberin Devamı

Burak Karaçam, kriz ortamında proaktif çalıma yolunu seçmiş. Julia Roberts ve Clie Owen’ın başrollerini paylaştıkları Duplicity filminin bir sahnesi Pera’da çekilmiş. Bunun üzerine Nisan 2009’da gösterime giren filmle bağlantılı promosyon da yapmış...

Burak Karaçam, böylece
krize rağmen Pera’yı New York’ta oturttu...

Şimdi Pera Online’ı da ABD’de “kebap köprüsü”ne dönüştürmeyi planlıyor...

Pera’nın müşterisinin yüzde 85’i yabancı olduğuna göre, “online kebap”ın da öne açık görünüyor...

 

Bu camide hatimle teravih kılınır dayanamayan gelmesin

 

PERŞEMBE günü kızım Sırma’yı üniversite eğitimini göreceği Berklee College of Music’e yerleştirmek üzere gittigimiz Boston’dan döner dönmez Süzer Holding Onursal Başkanı Mustafa Süzer’in iftarına katıldık.

Haberin Devamı

İftarda siyasilerden Abdülkadir Aksu, Cihan Paçacı, Reha Çamuroğlu, Mustafa Sarıgül, iş dünyasından Tuncay Özilhan, Kamil Yazıcı, Mehmet Çeker, Ayhan Bermek, Mahmut Uslu, Hasan Arat, Necati Kurmel, Abdullah Çeker, Mesut Toprak, Azmi Ofluoğlu dikkatimi çeken isimlerdi.

Kentbank’ı 2001 krizine kurban verdikten sonra sıkıntılı günler yaşayan Mustafa Süzer, oğulları Baran ve Serhan Süzer’in grupta yarattığı yeni heyecanla işlerini epey toparladı...

İşlerin toparlanması Mustafa Süzer’in moralini düzeltmiş olmalı ki, olumlu konuştu: “Tünelin ucunda artık ışık görünüyor. Türkiye’nin global krizden daha az etkiyle sıyrılabileceği anlaşılıyor. Krizin genel etkisinden kurtulmak pek kolay olmasa da gelecek Ramazan’da ekonomik açıdan daha güzel günler göreceğimizi düşünüyorum.”

Haberin Devamı

İftarın sonunda duayı Necati Dönmez yaptı. Necati Hoca, duayı tamamladıktan sonrabir anekdot aktardı:

“Eskiden İstanbul’daki bazı camilere Ramazan ayında, ‘Burada hatimle teravih kılınır, dayanabilen girsin’ diye kapıya yazılar konurdu. Anadolu’dan bir vatandaşımız bir Ramazan ayında İstanbul’daki işleri halletmiş, memlekete dönmeden bir de teravih namazı kılmak istemiş, en yakınındaki camiye girmiş. Kapıdaki yazıyı da görmemiş tabi. İmam başlamış hatimle teravih kıldırmaya. Namaz uzadıkça uzamış. Vatandaşın da işi var, kimse farketmeden nasıl çıkarım diye bakınırken arkada kahve pişiren müezzin işaret etmiş, ‘Ben yıllardır dayanıyorum, sen bir akşam dayanamadın’ demiş.”

 

Yazarın Tüm Yazıları