Paylaş
Şirketin ismini Almanların Türklere genelde 3’üncü sınıf insan gibi bakmalarına da hırslanarak belirledi:
- “Koyun Bilir” diyerek yola çıktım. Şirketin adını KOBİL koydum.
KOBİL’i kurarken çocukluk yıllarında beynine kazınan uyarıyı anımsadı:
- İcat çıkarma...
Kendisiyle aynı kuşakta olanların çoğunun benzeri uyarılarla büyüdüğünü dikkate aldı, şirketin yol haritasını çizdi:
- KOBİL, icat çıkaracak.
Dijital güvenlik alanına odaklanan KOBİL’in kurucusu Koyun, 1994’te İstanbul’da şehiriçi ulaşımda kullanılan Akbil’in çipini üretti. Zamanla özellikle bankacılık ve finans sektörünün hizmetlerindeki işlemleri hem kullanıcı, hem de kurum açısından güvenli hale getirmeye odaklandı:
- Almanya Meclisi, Commerzbank, Allianz, UniCredit, Dropbox gibi bir çok kuruluşun dijital hizmetlerinin siber dünyada korunmasını sağlayan sistemi biz kurduk.
Şirketin ilk dönemlerinde kart okuyucular alanında fırsat gördü:
- 15 milyon adet kart okuyucu sattım.
İsmet Koyun, geçenlerde İstanbul’a gelirken uçakta KOBİL’in bugüne uzanan yolculuğunu gözden geçirdi:
- KOBİL’in cirosu bir ara 60-70 milyon Euro’yu buldu. Şimdi 40 milyon Euro civarında. 3 yıl içinde yeni ürünlerle 200-250 milyon Euro’yu yakalarız.
10 ülkede faaliyetlerinin olduğunu irdeledi:
- Başta merkezimizin bulunduğu Almanya ve ülkem Türkiye olmak üzere Fransa, ABD, Rusya, Ukrayna, İtalya, Çin ve Hindistan’da çalışanlarımız, faaliyetlerimiz var.
Koyun, Almanya’dan 50 ülkeye ihracat yaptıklarının altını çizip, kendine yeni adres hedefi koydu:
- Şirketin merkezini ABD’ye taşımakta yarar var. Oradan global yolculuğumuz daha da hızlanabilir.
Türkiye’deki faaliyetlerine özellikle eğildi:
- İstanbul Teknokent’te 40 mühendisin çalıştığı bir merkezimiz var. Çalışan mühendis sayısını 100’e çıkarabiliriz. Yani, Türkiye’de büyüyeceğiz.
Koyun, Almanların Türkleri 2’nci, 3’üncü sınıf insan gördüğü izleniminin verdiği hırsla çalıştı.
KOBİL’in kuruluş mayasına kompleksten kurtulma, kendini ispat etme ve biraz da isyan duygusunu kattı.
Dijital dünyada yerini alıp, o dünyanın güvenliğine dönük yeniliklerle Almanya’dan 50 ülkeye uzandı...
KİŞİSEL VERİLERE ULAŞMAK F-35’TEN DAHA ÖNEMLİ
KOBİL’in CEO’su İsmet Koyun, dijitalleşmeyle değişen yeni iş ortamını şöyle değerlendirdi:
- Artık dünyada eski kafa ile iş yapmak imkansız. İş modelleri değişiyor. Müşteri tavırları da ona göre değişim geçiriyor.
Dünyadaki yeni savaşların bilgi için olacağını savundu:
- Dünyanın en büyük zenginliği, maden varlığı sayılabilecek şey, insan bilgisi. Yani, kişisel veriler.
Kişisel verilere sahip olmanın önemini şu örnekle ortaya koydu:
- Kişisel verilere sahip olmak, F-35 almaktan daha önemli.
Ardından ekledi:
- Ülkelerin kendi platformları olmalı. Her ülke kendi bilgilerini saklamalı.
DIŞARIDAKİ YENİLİKÇİ TÜRK GİRİŞİMCİLERE DESTEK GEREKİYOR
KOBİL’in CEO’su İsmet Koyun, önerisini ortaya koymadan önce şu noktanın altını çizdi:
- Ben kendim ve şirketim için bir şey istemiyorum.
Ardından önerisini açtı:
- Hükümet, başta Ar-Ge teşvikleri benzeri destekler olmak üzere, teşviklerden yurtdışındaki girişimcileri de yararlandırmalı.
Konuya şöyle yaklaştı:
- Çeşitli kurumlar yurtdışında master ve doktora yapanlara burs veriyor. Bu anlayışla ABD’de, Avrupa ülkelerinde umut veren Türk start-up’lara destek verilemez mi?
ARAPGİR POSTASI 65 YILDIR ÇIKIYOR
NEW JERSEY’in (ABD) Chatham Beldesi Belediye Başkanı Tayfun Selen’le ilgili “Arapgir Postası okuyor” başlıklı yazım üzerine gazetenin sahibi Kamuran Sezer’den mesaj aldım:
Arapgir Postası, 1954 yılından beri Arapgir’e hizmet etmeye çalışan bir gazete. 1973’te babamın vefatından sonra gazetemizin yayınını aksatmamaya çalıştık.
Gazetenin 65 yıl ayakta kalmasında Arapgirli iş insanları ile hemşehrilerinin büyük katkısının olduğunu vurguladı:
- Gazetemizin en büyük özelliği 65 yıldır gurbetteki Arapgirliler ve Arapgir arasında köprü olması. İlçemizle bu hemşehrilerimizin bağlarının taze tutulması konusunda elimizden gelen çabayı gösteriyor, onlara Arapgir’i unutturmuyoruz.
Tayfun Selen’e 10 yıldır Arapgir Postası gönderdiklerini belirtti:
- Tayfun Bey de, babası Sahit Selen de gazetemizin çok iyi okurları arasında yer alıyor.
Doğu Anadolu’da bir ilçede yayınlanan yerel gazeteyi 65 yıl ayakta tutmak hiç kolay değil...
Paylaş