Kayısı çekirdeği çikolatanın içinde bademe ortak oldu

İşte onlardan birine, Battalgazi ilçesindeki Kanat Zirai Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin tesislerine girince, çocukluğumda kabuğunu yakıt olarak kullanabilelim diye tüccardan gelen kayısı çekirdeklerini kırdığımız günleri anımsadım.

Çünkü, Kanat Ailesi’nin 5-6 milyon Euro harcayayarak kurduğu tesis, "kayısı çekirdeği" fabrikasıydı... Kanat Ailesi, kayısı çekirdeğini "katma değeri biraz yükselmiş ürün" haline getirmek için pırıl pırıl bir fabrika kurmuş, üretiminin tamamını ihracata yöneltmeyi başarmıştı.

Kayısı çekirdeği fabrikaya girince, önce dış kabuğunun kırıldığı bölüme gönderiliyor. Kayısının dış kabuğu, Kanat Zirai Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin tesislerinde "enerji kaynağı"na dönüşüyor. Tesis böylece "ücretsiz enerji"ye kavuşuyor. Kayısı çekirdeğinin kabuğu fabrikada yakılıyor, bir sonraki işlemde kullanılacak buhar elde ediliyor.

Etem Kanat ve kardeşinin anlattığına ve gözlemlerimize göre, ailenin yaptığı yatırımın inceliği asıl bu aşamadan sonra ortaya çıkıyor.

Kayısı çekirdeği dış kabuğundan ayrılınca, içinde de aynı bademdeki gibi kahverengi bir zar bulunur. Kanat Ailesi, kayısı çekirdeğini kahverengi zarlı haliyle tonu 1500 dolara satmak yerine, rakamı 2 bin 500 dolara çıkarmayı yeğlemiş. Bunun için de dünyada bazı badem fabrikalarının kullandığı yöntemle, kayısı çekirdeğini kahverengi ince zarından da ayırma işlemine geçmiş.

Kayısı çekirdeği son teknoloji ürünü makinelerin içinden buhar uygulanarak geçip, kahverengi zarından kurtularak, bembeyaz ortaya çıkıyor. Kanat Ailesi, tonu 2 bin 500 dolara yükselen bembeyaz kayısı çekirdeğinden yılda 5 milyon dolar ihracat geliri elde edebiliyor.

Kayısı çekirdeğinin üzerinden çıkan ince kahverengi zar da, hayvan yemi olarak değerlendiriliyor...

Peki bembeyaz kayısı çekirdeği nerede kullanılıyor?

Etem Kanat’ın anlattığına göre, özellikle ABD’deki bazı çikolata fabrikaları, kayısı çekirdeğini çikolatanın içinde bademle eşit ağırlıklı kullanıyor: "Bir müşterimiz yüzde 23 kayısı çekirdeği, yüzde 23 kayısı çekirdeği kullanıp, çikolata üretiyor."

Etem Kanat, fabrikadaki hijyenik ortamdan öylesine emin ki: "Müşterilerimize, sattığımız kırılmış, soyulmuş kayısı çekirdeğinde ’ancak 10 binde bir ihtimal yabancı maddeye rastlayabilirsiniz’ garantisi veriyoruz."

Varol Civil, Turgut Boz ve Taner Yıldırım’la fabrikadan ayrılıp, havaalanına giderken düşündüm...

Malatya şu işe daha fazla kafa yorsa, Kanat Ailesi’nin yaptığı gibi yenilikler ortaya çıkarsa, kayısıdan elde ettiği yıllık geliri 150-200 milyon doların üzerine çıkaramaz mı?

Bence çıkarır... Hadi o zaman ne duruyoruz...

Hiç olmazsa bu yılki Kayısı Festivali’ni boşa geçirmeyelim...

Gakkomun aylık mizah dergisi: Dındik

SEÇİM öncesi nabız yoklamak üzere Hürriyet’in Görsel Danışmanı Reha Erdoğan ve DHA Elazığ Temsilcisi Şahismail Gezici’yle tur atarken, bir işhanına girdik...

Reha Erdoğan, ilk kez gittiği Elazığ’a özgü ürünler aranırken, "Çayda Çıra" adlı mağazaya girdi... Mağazayı işletenler Reha Erdoğan’ın uzmanlık alanını öğrenince, kendilerinin de içinde yer aldıkları bir ekibin çıkardığı mizah dergisini gösterdi: "Dındik... Gakkomun aylık mizah dergisi..."

Elazığlı "idare lambası"na "dındik", büyük abiye de "Gakko" diyor... Derginin adının yanıbaşında elinde "Dındik" taşıyan bir Elazığ köylüsü çizgisi yer alıyor.

"Dındik" adlı aylık mizah dergisini çıkaranlar da Elazığlı’yı kendi dilleriyle, kültürleriyle yakalamaya çalışıyor. Dergi ayda 3 bin adet satıp, kendi çarkını döndürebiliyormuş...

Derginin haziran sayısının ikinci sayfasını açtım, "Yıldız Falız" bölümü var... İşte benim falım...

Kelle (Başak): Bırahın ikili oynamayı. Kimi görsez valla begim biz seni desteklik demeyi. Bir gün şapgaz düşecek keliz o zaman ortaya çıhacah. Beni dinlisez doğru olun kimi desteklisez rengizi belli edin.

"Dındik" ekibine başarılar...