Kanaryacıların Başkanı adaylığını koymazsa Baykal’a örnek olur mu

Makam odasının yanıbaşından kanarya sesleri geldiğini duyunca odaya yöneldim. Yarışmaya hazırladığı çok sayıda kanarya gördüm.

Zuhal Daştan, üniversite yıllarına kadar güvercin beslemiş. Üniversite yıllarından itibaren tavuk çiftliğine gidip gelmeye başlayınca babası yasaklamış: "Artık güvercin ya da başka kanatlı hayvanla uğraşmayı bırak. Farkında olmadan tavuklara hastalık taşıyabilirsin."

Zuhal Daştan, fabrikaya geçinceye kadar tavuktan başka kanatlı hayvanla uğraşmaz olmuş. Fabrikaya geçince, kuşlara olan merakı yeniden depreşmiş. Yolu düştüğünde Almanya’da bir "kanarya yarışması" izlemiş: "Baktım birçok ülkenin bayrağı var, milli marşları da çalınıyor."

Daştan sormuş, gördüğü ortamda Türk Bayrağı’nın göndere çekilmesi ve milli marşımızın çalınmasını sağlamak için Kanarya Sevenler Federasyonu benzeri bir örgütlenmeye girişmek gerektiğini öğrenmiş.

Türkiye’ye dönünce federasyon için çalışmalar başlatmaya niyetlenmiş, önüne epey engel çıkmış. Türkiye Ornitoloji Kuşbilimi Derneği’ni düşünmüş, onun için de Bakanlar Kurulu onayı gerektiğini fark etmiş. Sonunda Anadolu Ornitoloji Kuşbilimi Derneği’ni kurmuş.

12-13 yıl başkanlığını yürüttüğü bu dernek üzerinden Almanya’da gördüğü yarışmayı düzenleyen örgütle bağlantıya geçmiş ve Türkiye’yi de organizasyonun parçası haline getirmiş.

Sonra da Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu’nu kurmayı başarmış. Türkiye genelindeki 50’den fazla Kanarya Sevenler Derneği, Daştan’ın başkanı olduğu federasyona üyeymiş.

Daştan, hem Anadolu Ornitoloji Kuşbilimi Derneği Başkanı’yken, hem de Federasyon döneminde Kanarya Sevenler ile Kafes Kuşları derneklerine yurtdışında gördüğü önemli kuralları taşımış, bu sayede bir disiplin oturtmuş:

"Artık dünyadaki kanarya yarışmalarına katılsak da katılmasak da Türk Bayrağı oralarda dalgalanıyor. Benim için başkanlığı bırakma zamanı geldi."

Daştan, ocak ayında yapılacak genel kurulda Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu Başkanlığına adaylığını koymama kararı almış. Daştan, bu kararını aktarırken gülümsedi:

"Kimbilir, belki Deniz Baykal, ’Kanaryacıların Başkanı bile görevini bırakıyor’ diyerek örnek alabilir."

Zuhal Daştan’ın CHP Genel Başkanı’na dönük beklentisi, toplumda Kanarya Sevenler Derneği üzerinden yapılan esprilerin uzantısı olan bir şakaydı.

Şaka da olsa Baykal, Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu Başkanı Daştan’ın, "60 yaşındayım, aday olmayıp, gençlerin önünü açmalıyım" kararını ciddiye alır mı?

AKP’ye dönük kapatma davası, Ergenekon davasının yarattığı gerilim ve toz duman ortamında CHP’nin yeni sayfalar açabilmesini sağlar mı?

Kaset dinleyerek büyüyen kanarya ’bülbül’ gibi ötüyor

KANARYA ve Kafes Kuşları Federasyonu Başkanı Zuhal Daştan anlattı... Türkiye’de teyp kullanımının ilk yaygınlaşmaya başladığı dönemde bazı meraklılar, ormanda dolaşıp, en güzel bülbül seslerinden oluşan kasetler hazırlamış.

Türkiye’deki kanarya sevenler genelde, yavrular olduktan sonra erkek kanaryayı dişiden ayırıyormuş. Yavrular böylece asıl örnek almaları gereken erkek kanaryanın ötüşünü hiç duymadan büyüyormuş.

İşte bu kanaryalara kasetten bülbül sesi dinletiliyormuş. Böylece Türkiye’de

"bülbül ötümlü kanaryalar" öne çıkmaya başlamış.

Bülbül gibi öten kanarya...

İlginç...

’Bülbül ötümlü’ kanarya dünyada tescillenecek

ZUHAL Daştan’ın hedefinde "bülbül ötümlü" kanaryayı dünyada tescil ettirmek var: "Araştırdığımız kadarıyla dünyada bizden başka ’bülbül ötümlü’ kanarya yetiştiren ülke yok."

Dünya Ornitoloji Federasyonu, 5 yıldır Türkiye’deki bülbül ötümlü kanaryaları izliyormuş. Önümüzdeki yılın başlarında tescil için son dinleme ve denetimler yapılacakmış.

Ancak, birkaç yıldır kış aylarında yaşanan kuş gribi korkusu, bu işin önündeki en büyük engelmiş. Zuhal Daştan, çözümü şimdiden geliştirmiş:

"Gerekirse denetim ekibini Türkiye’de konuk eder, son izleme ve dinlemeyi burada yapmalarını sağlarız."

Eğer tescil gerçekleşirse Türkiye, "bülbül ötümlü kanarya"ların anavatanı kabul edilecek...

"Kanarya dünyası"na damgasını vuracak...