İzin alırsak Gür’ün serasına jeotermal suyu biz bağlarız

Aydın eski milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun “Biraz da bizim memleketi yaz” ısrarı, Sanayi Odası Başkanı Ercan Çerçioğlu’nun davetiyle kente gittim, fabrika turu, sanayicilerle sohbetin yanısıra jeotermal santral ile Gürmen Grubu’nun patronu Remzi Gür’e ait seraları da gezdim.

Gür, 2007’de 107 bin ağacı olan Üzeyir Emre’yle zeytin tarımına girerek Aydın’a adım atmış, jeotermal fırsatını görüp, çilek, domates başta olmak üzere, serada üretime de girmişti.

O günlerde Sultanhisar’daki seraları gezerken Gür’ün şirketinin yöneticileri dert yandı:

- Remzi Bey, burada sera tarımına jeotermal varlığı nedeniyle girdi. Hedef serayı jeotermal santrallarının 70-80 dereceye inmiş suları ile ısıtmaktı. Bu kadar jeotermal varlığın üstünde serayı kömürle ısıtıyoruz.

Hürriyet’in Denizbank desteği, Aydın Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde düzenlediği “Tarım Zirvesi” için kente gittiğimizde Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile sohbet ederken jeotermal konusu açıldı. Başkan Çerçioğlu, önce kentin varlığına dikkat çekti:

- Aydın, jeotermal enerjide Türkiye’de bir numara. Dünyada da 7’nci sıradayız.

Ardından şüphelerini paylaştı:

- Elimizde tam kanıt yok. Ancak, kurulan jeotermal santralların tarım arazilerine zarar verdiği konusunda şüphelerimiz var. Santralların iyi denetlenmesini istiyoruz.

Sağlığa etkileri konusundaki kuşkusunu da paylaştı:

- Jeotermal santralların bulunduğu bölgelerde çürük yumurta kokusu yayılıyor. Bunun da iyi araştırılması, sağlığa zararı varsa önlem alınması gerekiyor.

Sonra jeotermal su varlığının sera tarımı için fırsat olduğu üzerinde durdu:

- Aydın Büyükşehir Belediyesi olarak kendi seralarımızı kurduk. Çiçek yetiştiriciliğine girdik.

Bu noktada Remzi Gür örneğini anımsattım, yanıtladı:

- Remzi Bey’in seraları hâlâ kömürle ısıtılıyor. Belediyemizin Sultanhisar’da jeotermal alanları var. Eğer işletme izni alırsak, Remzi Bey’in serasına da sıcak suyu bağlarız.

Aydın’da jeotermal enerjiye dayalı elektrik üreten şirketler arasında sera kuranlar olup olmadığını sordum, şu yanıtı verdi:

- Yanılmıyorsam bir şirket kendi serasını kurdu.

Sultanhisar’da 4-5 yıldır belediyenin jeotermal izni alamamış olmasının gerekçesi nedir?

Jeotermal ısıyı elektriğe dönüştürürken, 70-80 dereceye inen suyun seraları ısıtmada kullanılması o kadar zor mu?

VATANDAŞA SAKIZ KOYUNU VERİYORUZ
AYDIN Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Koçarlı ilçesinde Sakız Koyunu yetiştirmeye başladıklarını belirtip, sürdü:

- Sakız Koyunu yılda 3 kez doğum yapar. Günlük süt verimi 3 litre dolayında. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlardan 10 baştan az koyunu olanlara Sakız Koyunu’nu ücretsiz dağıtacağız. Koyun sayısı 10-15 olursa, geçimlerini sağlayabilirler.

 O anda Kayseri Büyükşehir belediye Başkanı Mustafa Çelik’ten dinlediğim modeli anımsayıp, Çerçioğlu’na anlattım:

- Kayseri Büyükşehir Belediyesi, ilçelerden birinde 500 baş kapasiteli çiftlik kurmuş. Evinde 2-3 ineği olan, bakımda da zorlanan köylü, o hayvanları o çiftliğe bırakıyor. Hayvanların bakımı, sağımı ücretsiz yapılıyor. Sütler pazarlanıp, her aileye payına düşen ödeniyor.

Çerçioğlu, itiraz etti:

- Vatandaşı o kadar da hazıra alıştırmamak lazım.

CHP’li (Aydın) belediye ücretsiz koyun dağıtıyor...

AK Partili (Kayseri) belediye, vatandaşın ineklerinin bakımını, sağımını ücretsiz yapıp, süt parasını veriyor...

Bu yarış, hayvancılığın gelişmesine katkı yapmaz mı?