İşçiler maaşın yarısını iade etmek istedi patronun gözleri doldu
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DESA Deri Sanayi, Çorlu’daki tabakhane ile İstanbul Sefaköy’deki üretim merkezine yenisini ekleme arayışları sırasında gözüne Düzce’yi kestirmişti.
Düzce hem İstanbul’a çok yakındı, hem de hükümetin 49 ile yaydığı teşvikli bölgeler arasında yerini almıştı. Oraya yatırım yapan, asgari ücretin üzerindeki yüklerin yarısından beş yıl muaf kalacak, elektriği indirimli kullanacaktı.
Desa’nın patronu Melih Çelet, oğlu Burak Çelet’le kafa kafaya verip, Düzce’deki projeyi gerçekleştirmek üzere, fabrikayı arazisini aldı, ardından yatırım düğmesine bastı.
Melih Çelet, zamanının çoğunu Sefaköy’deki tesislerde geçirirken, oğlu Burak Çelet, Düzce-Çorlu-Sefaköy arasında mekik dokuyordu. Düzce’deki fabrika bitme aşamasına geldiğinde, eğitimleri hızla tamamlansın diye işçilerin bir bölümüne "işbaşı" yaptırıldı.
Bir yandan eğitim yapan, diğer taraftan üretim gerçekleştiren işçilerden önemli bölümü, ilk ay maaşlarını alınca Burak Çelet’in odasında gitti. İşçilerle Burak Çelet arasında şu diyalog geçti:
- Hayırdır arkadaşlar, buyurun...
- Maaşlarımızı aldık, teşekkür ederiz. Ancak, biz bu paraların yarısını iade etmek istiyoruz.
- Hiç tecrübemiz yokken bizi işe aldınız ve eğittiniz. Bize işi öğrettiniz. Bu dönemde üretime doğru dürüst katkımız olmadı.
Burak Çelet, işçilerin bu tavrı üzerine duygulandı, gözleri doldu, "Bu maaşlar sizin hakkınız" deyip, teşekkür ederek onları gönderdi. Hemen fabrikada kurbanlar kestirip, bütün ekibe dağıttı.
Desa’nın Düzce’de yaşadığı bu olayı öğrenince, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in şimdilerde tartışılan Mısır gezisinden aldığım bazı notlara döndüm.
Mısır’a yeni yatırım yapmış olan Türk işadamlarından biri, oradaki işçilerle ilgili şu bilgiyi aktarmıştı: "Mısır’da sanayi işçiliği kültürü henüz gelişmiş değil. İşçileri örgütleyen simsarlar var. Bir sabah bakıyorsunuz, 100 işçi birden yok. Karşıdaki fabrikada 1 dolar daha fazla maaş gören, anında kaçabiliyor. Yani, işe sahip çıkma, disiplin yok."
Bir tarafta, aylık maliyeti patrona 450 dolar olan (teşvik dışında kalan yörelerde 600 dolar) ancak, "Bana iş öğrettin, tam üretim yapmadım, maaşımın yarısını al" diyen Türk işçisi...
Diğer tarafta, patrona maliyeti 100 dolar olan, ancak, 1 dolar fazlayı görünce anında çalıştığı fabrikayı terkeden, üretim kalitesi çok düşük olan Mısır işçisi...
Varın kararı siz verin...
Teşvikli yörede işçiye zam yapmayalım mı
DESA Deri Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet, Düzce’de 3.5 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçen fabrikayı gezerken, oğlu ve sağ kolu Burak Çelet’e döndü: "İşçi ücreti üzerindeki yükün yarıya inmesi uygulaması asgari ücretle sınırlı değil mi?"
Burak Çelet, babasını onayladı. Melih Çelet, devam etti: "İşçiyi asgari ücretle işe aldık. Ardından ücretini artırdığımızı düşünelim. O zaman, asgari ücretin üzerindeki kısım ’teşvik’ kapsamı dışında kalıyor. Yani, o bölümün vergisini, SKK primini tam yatırmak gerekiyor."
Melih Çelet, teşvikli yörelerde işçi ücretlerinin asgari ücretin üzerine daha kolay çıkabilmesi için, bu sınırın kaldırılmasını öneriyor...
Bu önerinin üzerinde durmakta yarar var...
200 milyon kişi kullanıyor ’MSN’ asla kayda girmiyor
MICROSOFT Türkiye Genel Müdürü ÇağlayanArkan, Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast ile azmettirici görünen Yasin Hayal’in haberleşmeleriyle gündeme gelen ’MSN Messenger’la ilgili bir bilgi notu gönderdi. Arkan’ın notuna göre ’MSN Messenger’daki "güvenlik" düzeyi özetle şöyle:
Dünyada 200 milyonun üzerindeki MSN Messenger kullanıcısının sohbet odaları ve anında mesajlaşma programları, hiçbir şekilde kayıt altına alınmıyor, izlenmiyor.
Bir kişinin IP adresinin MSN tarafından yasal makamlara verilmesi, ilgili ülkedeki mahkeme kararı veya savcılık emriyle gerçekleşiyor.
Bu bilgilendirme, kişinin IP adresini, hesabını hangi gün, hangi zaman diliminde kullandığı ve şifresini başarıyla girip girmediği başlıklarıyla sınırlı tutuluyor. İçerik açıklanmıyor.
MSN Messenger, kullanıcılara yazışmalarını bilgisayarlarında saklama seçeneği sunuyor. Yasal merciler, araştırma yürüttüğünde, kullanıcının bilgisayarında sakladığı yazışmayı görebiliyor.
MSN kullanıcısının hesap bilgisi ve IP trafiği belirli koşullara göre savcılık veya savcılık iznine sahip emniyet teşkilatıyla paylaşılıyor. Talep, Microsoft’un ABD’deki merkezine iletiliyor.