Paylaş
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Uganda, Kenya ve Somali’ye gerçekleştirdiği, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin eşlik ettiği resmi gezisinin Nairobi durağındaki sohbetimizde önce şu mesajı verdi:
- Uganda ve Kenya’da liderlerle görüşmelerimiz başarılı geçti. Türkiye’ye karşı olan muhabbetlerinin bahtiyarlığı içindeyim. Gerek Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Kaguta Museveni, gerekse Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Muigai Kenyatta ile verimli görüşmeler yaptık.
Kenya Cumhurbaşkanı’nın adınının anlamına değindi:
- Uhuru’nun anlamı, “hürriyet”... Çok gayretli, cevval bir arkadaş. Bir sene sonra seçimleri var. Uganda’da ise seçimler yeni yapıldı. Yüzde 62 ile Museveni seçildi. 30 yılı aşkın süredir de Başkan.
Uganda ve Kenya’nın ekonomik ilişkiler açısından önemine işaret etti:
- İşadamlarımız da görüşmelerden iyi sonuçlar elde ederse, buralar ülkemiz için iyi pazar olacaktır. Bütün mesele hazine garantisi almaktır. Bu olursa, iş sağlam kazığa bağlanır. Museveni de Uhuru da, bu konuda “Tamam” diyorlar. Temenni ederim ki, Türkiye’ye yapacakları seyahatlerde bu görüşmeleri, belli bir neticeye kavuştururuz. Ağustos ayı içerisinde bizde olacaklar. Kendileri ile orada da noktayı koyarız.
Dış politika yazarımız Verda Özer’le birlikte izlediğimiz seyahatte fırsatı yakalamışken, Cumhurbaşkanı’na iş dünyası ve piyasalarda soru işareti yaratan, “Ekonomi yönetimindeki yetki paylaşımını” sordum:
Yeni hükümette ekonomi yönetiminde yetkiler parçalandı. Hazine, Merkez Bankası, kamu bankaları Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’te kaldı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin sorumluluğuna verildi. Bu durum, ekonomide iki başlılık sancısı çıkarmaz mı?
- Çıkmaz. Ben ilk Başbakan olduğumda bütün yetkiler Ali Bey’de (Babacan) değildi. İkinci dönemde ben Ali Bey’de toplamıştım o yetkileri. Dolayısıyla bugünkü durumun, iki başlılığa neden olması mümkün değil. Bütün mesele bu arkadaşlarımızın kendi iştigal alanı ile meşgul olması ve orada yapması gerekenler ne ise onu yapması.
Ardından şu soruyu ortaya atıp, yanıtladı:
- Sonunda bunların başı kimdir? Başbakan’dır. Diyelim ki Mehmet Şimşek istediği gibi hareket edebilir mi? Aynı şey Nurettin Bey (Canikli) için de geçerli. İkisi de sayın Başbakan’la yapacakları şeyleri Başbakan’la paylaşacak. Onunla paylaşamadan kendi başlarına adım atmaları mümkün değil. Üçlü kararname ise sonunda bize de gelir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide “iki başlılık” sancısı yaşanmasını beklemiyor.
Canikli ve Şimşek’e, “Sizin başınız, Başbakan Binali Yıldırım’dır” anımsatması yapıyor...
Paylaş