Paylaş
Geçen yılın nisan ayında G-20’de yeni bir grup oluşturuldu:
- Eminent Persons Group on Global Financial Governance (Küresel Finansal Yönetim Seçkin İnsanlar Grubu).
Avrupa Merkez Bankası (ECB) eski Başkanı Jean Claude Trichet, ABD’li ünlü iktisatçı, “Taylor Kuralı”nı ortaya koyan John B. Taylor, Hindistan Merkez Bankası eski Başkanı Raghuram Rajan ve ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın aralarında bulunduğu 16 kişilik “akil insanlar” grubu, 1.5 yıl boyunca dünyanın farklı kentlerinde
8 kez bir araya geldi. Söz konusu çalışma sonucunda bugün Endonezya’da IMF-Dünya Bankası toplantısında dağıtılacak rapor ortaya çıktı:
- Making The Global Financial System Work for All. (Küresel finans sistemini herkesin yararlanacağı hale getirmek)
G-20’nin talebiyle hazırlanan tavsiye niteliğindeki rapor, küresel finansal mimari ve uluslararası kurumların yönetimiyle ilgili kapsamlı öneriler içeren “yol haritası”na dönüştü.
Tamamen bağımsız çalışan grubun hazırladığı rapordaki tavsiyelerin hedefi şöyle belirlendi:
- Küresel ekonomik istikrarın güçlendirilmesi ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması.
Rapor hazırlanırken bilim dünyasından, düşünce kuruluşlarından, uluslararası finans kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve özel sektörden görüşler alındı. Kürsel finansal krizin başladığı 2008’den bu yana geçen sürede yapılanlar, devam eden sorunlar, yeni krizleri tetikleyebilecek risk alanları ve alınacak önlemler değerlendirildi.
16 kişinin mutabakatıyla hazırlanan rapor, 3 bölümde toplandı. Birinci bölümde Birleşmiş Milletler’in (2030 yılı için ilan ettiği “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”ne ulaşmayı sağlayacak finansmanın nasıl sağlanacağı önerileri yer aldı:
- Daha güçlü bir yatırım ortamı oluşturulmalı. Yönetişim kapasitesine ve insan sermayesine yeniden odaklanılmalı. Yatırımların serbest bırakılması için tüm kalkınma ortaklarını
harekete geçirecek etkin ülke platformları oluşturulmalı.
Bu konudaki temel standartlar şöyle sıralandı:
- Borçların sürdürülebilirliği, çevresel sosyal ve yönetişim standartları, makul fiyatlandırma politikaları, yerel kapasite oluşturma, tedarik, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele. Sınır ötesi yatırımları ve bağlantıları düzenleyecek bölgesel platformlar oluşturulması.
Raporda küresel sorunlarla mücadele için ortak kapasitenin güçlendirilmesi gereğine işaret edildi:
- Projeye dayalı alt yapı yatırımlarının finansmanı dahil, daha fazla özel sektör yatırımını harekete geçirmek amacıyla sistem genelinde riskler azaltılmalı. Çok taraflı Kalkınma Bankaları ve diğer alt yapı yatırımcıları için doğru büyüklükte sermaye yeterliliği belirlenmeli.
Raporun ikinci bölümündeki şu cümle dikkatimi çekti:
- Uluslararası finans kurumları, ülkelerin daha derin, dayanıklı ve kapsamlı yerel finans piyasaları geliştirmesine yardımcı olacak çabalarına ivme kazandırılmalı.
Uluslararası finans kurumları, Türkiye’ye bu konuda ne kadar katkı verdi acaba?
IMF ‘KÜRESEL ŞOK’LAR İÇİN LİKİDİTE SAĞLASIN
G-20’nin oluşturduğu “akil insanlar” grubunun hazırladığı raporun ikinci bölümünden şu öneriler yer aldı:
IMF’nin politika rehberliği çerçevesi, ülkelerin uzun zamandır hedeflenen sermaye akışlarına açıklık hedeflerine doğru hareket etmelerini ve finansal istikrar risklerini daha iyi yönetmelerini sağlamalı.
IMF, FSB ve BIS’in gözetim çabaları, her birinin bakış açılarının bağımsızlığını koruyarak, tutarlı bir küresel risk haritasına entegre edilmeli.
Küresel risk haritasından politika takibi sağlamak için IMF-FSB Erken Uyarı Çalışması (EWE) dikkate alınmalı.
Ölçek ve öngörülebilirlik elde etmek için Küresel Finans Güvenlik Ağı’nın (GFSN) çeşitli katmanları birleştirilmeli.
Ülkelerin küresel likidite şokları sırasında geçici desteğe zamanında erişim sağlaması için bir IMF likidite kolaylığı sunulması.
IMF’nin büyük ve ciddi küresel krizlerde ek kaynakları hızla harekete geçirmesi sağlanmalı.
G-20, finansal kurumlarla daha çok çalışsın RAPORDA G-20’ye şu öneriler sıralandı:
G-20, birçok yıla yayılmış stratejik bir gündeme yeniden odaklanmalı, iş akışları rasyonel hale getirmeli ve uluslararası finans kurumlarıyla daha çok çalışma yürütmeli.
G-20 dışındaki grup ve finans kuruluşlarının da temsil edildiği G-20 liderliğindeki bir grup, IFI Başkanlarına koordinasyonun kontrolünü bırakmadan önce, önümüzdeki
üç yıl içinde kalkınma finansmanının yeniden yönlendiril-mesine yol göstermeli.
Her bir finans kuruluşunun yönetimi stratejik önceliklerine ve tüm sisteme yönelik hedeflerde gelişme sağlanmasına odaklanmalı.
Paylaş