Hema taahhütlerine uymadı, TTK sözleşmeyi feshetsin

Rıza Yalçınkaya, mesajında öncelikle 15 Nisan 2005’te imzalanan sözleşme gününe dönmüş:
- Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Hattat Holding’e bağlı Hema Endüstri arasında 15 Nisan 2005’te rödovans sözleşmesi imzalandı. Toplam rezervin yüzde 3’ü olan 12 milyon 592 bin 286 ton kömür varlığına sahip Amasra-A sahasındaki üretim TTK’ya bağlı Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bırakıldı. Toplam rezervin yüzde 97’sini oluşturan 396 milyon 588 bin tonluk Amasra-B üretim sahasının işletilmesi rödovans yoluyla Hema’ya devredildi.
Sözleşmenin 20 yıllık dönemi kapsadığını anımsatmış:
- Buna göre; Amasra-B Sahası’nda, 20 yılda 56 milyon ton kömür üretilmesi, TTK’ya 400 milyon lira rödovans bedeli ödenmesi gerekiyor. Hema’nın işletme projesini 45 gün içerisinde TTK’ya sunması ve 2 yıllık hazırlık çalışmasının ardından 3’üncü yıl itibariyle yani 2008’de 500 bin ton kömür üretimi gerçekleştirmesi gerekiyordu. 2009’da 2.5 milyon ton, 2010’da 2.5 milyon ton, 2011’de yine 2.5 milyon ton, 2012’de ise 3 milyon ton kömür üretiminin gerçekleşecekti.
Hema’nın 2 yılda hazırlık çalışmalarını tamamlayamadığını vurgulamış:
- Hema, iki kez ek süre istedi. TTK Yönetim Kurulu, rödovans sözleşmesi hükümlerine göre talepleri kabul etti. 17 ay 5 gün ve 17 ay 21 günlük ek süreler verildi. Sözleşmede, “Hükümet veya yasal merciler tarafından alınan ve sözleşme hükümlerine göre yerine getirilmesini olanaksız bırakacak tedbirler” hükümleri yer alıyor. Hema’nın ek süre talepleri sözleşmeye uymuyor.
Yalçınkaya, gecikmenin yarattığı kaybı hesaplamış:
- Daha başlangıçta 4 yıla yakın gecikme oldu, 8 milyon ton üretim ve 80-100 milyon liralık kaybına yol açtı.
Sonra Hema’nın bölgede kurmayı planladığı termik santrallara değinmiş:
- Sözleşmenin imzalanmasından kısa süre sonra Mehmet Hattat, Bartın Sanayi ve Ticaret Odası’nda, “Bartınlılar istemedikçe çevrede termik santral kurmayacaklarını” taahhüt etti. Buna karşılık 2008’de sundukları ÇED dosyasında “Hema Elektrik (660x2 MW) ile Batı Karadeniz Elektrik (2x660MW) tarafından Gömü ve Tarlaağzı’nda bölge kömürü kullanılarak termik santral entegre projesinin yapımı ve işletilmesinin planlandığı” belirtildi.
Ardından termik santralların çevreye etkisine dikkat çekmiş:
- Amasra Gömü-Tarlaağzı’nda planlanan büyüklükte termik santralın kurulması büyük çevre sorunları yaratır. Doğa harikası yörenin florası değişir, hava kirlenir, turizm, balıkçılık ve tarım faaliyetleri büyük ölçüde azalır ya da sona erer. Bartın’daki yaşam kalitesi düşer.
Hema’ya 3’üncü kez süre uzatımı verildiğine işaret etmiş:
- TTK, Hema’ya 3’üncü kez 9 ay 16 günlük ilave hazırlık süresi verdi. Hazırlık süresi bitimi 05.04.2012’den 21.01.2013’e, üretim başlama tarihi 06.04.2012’den 22.01.2013’e, sözleşme sona erme tarihi de 05.04.2029’dan 21.01.2030’a uzatıldı.
Bu noktada şu çağrıyı yapmış:
- Bugün yapılması gereken tek şey, Hema’nın taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı fes etmek ve teminatını yakmak. Hema’nın asıl amacı kömür çıkarmak değil, termik santral yapmak.
Hema’ya termik santral için bir başka adres de göstermiş:
- Bu firmanın termik santralle ilgili tüm başvurularını Filyos Vadisi’ne yönelik yapması gerekiyor.
Yönelen eleştirilere, tepkilere bakılırsa, Hattat Grubu’nun Amasra’da kömür çıkarmasına itiraz yok. Asıl sorunu kurulacak termik santrallar oluşturuyor.
Bölgede bu kadar tepki varken Hattat Grubu, Amasra’da planladığı termik santralları yapabilir mi?
Buna ÇED Raporu’nu verecek makam, EPDK ve Enerji Bakanlığı karar verecek...

Başbakan, Amasra’ya termik santral yapılmasını istemez

HATTAT Holding’in Amasra’daki yatırımlarıyla ilgili yazıma eleştiri yöneltenler arasında Bartın Çevre Meclisi Üyesi Ayşe Sevtap Uzun da var:
- Hattat Grubu, açtığı tünellere “yerdelen” diyor ama bizim için “sudelen” anlamını taşıyor. Çünkü, ünlü Kavşak Suyu’nu yok etme riski var.
Ayşe Sevtap Uzun, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Amasra’da termik santral yapılmasına karşı çıktığını, bölge halkına Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu yöndeki sözlerini aktardığını yazmış.
Arşivlere baktım, Günay 12 Eylül 2010’daki referandum öncesi bölgeye gittiğinde şu mesajı vermiş:
- Amasra’da mücavir alana santral kurulamaz. Sayın Başbakanımız bu bölgede doğanın tahrip edilmesine izin verilmemesini istiyor. Ayrıca, Amasra turizm açısından da çok özel bir bölge.

Bu yatırımın arkasında duranlar yanlış yapıyor

ESKİ Devlet Bakanlarından Güneş Müftüoğlu, yıllardır yaşananları anlattığı “Altın Çiviler” adlı kitabını gönderip, bölgesine sahip çıkan şu eleştirileri yöneltmiş:
- 2006’dan buyana Amasra’da bir çorba kaşığı kömür üretemeyen Hattat Grubu’nun doğayı altüst edecek yatırımına karşı Bartın-Amasra Çevre Platformu
yıllardır mücadele veriyor. Bu yatırımların arkasında durmak yanlıştır.