Haddini bildirmeyi bırakın, AB’yle uzlaşmaya bakın

BULUŞMA bir ay gecikmeyle gerçekleşiyor... Başbakan Tayyip Erdoğan ile Avrupa Sanayiciler Yuvarlak Masası (ERT) Başkanı ve Unilever’in CEO’su Antony Burgmans’ın ajandası ancak geçen pazartesi akşamı denk düşüyor.

Hükümet kanadını Erdoğan’ın yanısıra Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Ali Babacan temsil ediyor.

Burgmans’ın yanında da başta ERT’nin tek Türk üyesi, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı olmak üzere 15 işadamı var.

Avrupa Birliği’nden (AB) gelen son siyasi mesajlar biraz moralini bozsa da Erdoğan, ciroları toplamı 950 milyar Euro’yu bulan 50 dev şirketi çatısı altında toplayan ERT’nin Başkanı ve ekibiyle buluşmaktan memnun.

Erdoğan, Burgmans ve ERT üyesi dünya devi şirketleri Türkiye’de yöneten işadamlarının dinleyip, önerileriyle, sıkıntılarıyla tek tek ilgileniyor. Erdoğan’ın bu sıcak tavrı, Burgmans’ı çok etkiliyor.

Daha çok yatırım ortamıyla ilgili sorunlar konuşulsa da konu arada siyasete, Kıbrıs sorununa da geliyor. Burgmans, ‘Kıbrıs’ta artık bir formül bulunması lazım. Zaten müzakere süreci de bunu gerektiriyor’ demekle yetiniyor.

Burgmans, Türk ekonomisindeki olumlu gelişmeleri vurgulamakla birlikte, yabancı yatırımcıların karşılaştıkları sıkıntıyı şu örnekle açıklıyor:

‘Türkiye’de ya ‘siyah’ ya da ‘beyaz’ var. Bu görüntü, yatırım ülkesi imajınızı zedeliyor. Aniden yükselen vergiler, bazı yabancı sermayeli şirketlere hemen zarar yazıyor. Bunları ortaklara anlatmak zor oluyor.’

Söz dönüp dolaşıp, Türk hükümetinin, AB’den ve AB ülkelerinden gelen mesajlara verdiği yanıtlara odaklanıyor. ERT ekibinden şu görüş beliriyor:

‘Türk hükümeti AB’ye ‘haddini bildirme’ tavrı gösteriyor. Oysa Türkiye’nin gerek 17 Aralık öncesi, gerekse müzakere sürecinde mümkün olduğunca kendini iyi anlatıp, uzlaşma havası sergilemesi daha doğru olur.’

ERT kanadından müzakere süreci için bir de öneri çıkıyor: ‘Hükümetin AB’ye dönük çabaları çok takdir edilecek boyutta. Ancak, AB’yle müzakere süreci iyi iletişim gerektiriyor. Belki Türk hükümeti profesyonel ‘iletişim danışmanı’ bulup, onu devreye sokmalı. Başarılı işadamları da bu süreçte kullanılmalı.’

Bu ‘haddini bildirme’ örneğine Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in ‘Biz Osmanlı torunuyuz, Avrupalı ne çocuğu olduğunu iyi bilir’ sözü de girer mi bilmem.

Ancak, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu’nun son dönemlerde yaptıkları, bazı konularda işadamlarının devreye girmesinin etkili olduğunu ortaya koyuyor.

Dünya Ticaret Örgütü’nü (DTÖ) 2005’te Çin’den gelecek haksız rekabete karşı önlem almaya ikna etmek için çaba harcayan Orakçıoğlu, dünyadaki konfeksiyon örgütlerini arkasına alıp, ciddi kazanımlar elde ediyor. Orakçıoğlu, DTÖ’deki yeni Büyükelçi Deniz Bölükbaşı’nın da desteğiyle çabalarının yoğunlaşacağını belirtip, ‘Çin, 2005’te istediği gibi at koşturamayacak’ diyor.

Kimsenin önünde eğilmeyelim ama hep ‘haddini bildirme’ havası da basmayalım.

AB yolunda 950 milyar Euro’luk ERT ile işadamlarının gücünü kullanalım...

Hisseleriniz neden yükseldi, saygılar

İSTANBUL
Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Osman Birsen’in, ‘Borsa’da bir-iki günde katlamalı kazanç beklemek yanlış’ sözlerine piyasanın eskilerinden İlhan İzibelli’den itiraz geldi: ‘İnsanlar bir-iki günde yüzde 10-20 para kaybedeceği hisseleri neden alsın? Elbette fiyat yükselsin ister.’

İzibelli
, bir de dikkatini çeken şu ayrıntıya vurgu yaptı: ‘İMKB, genellikle hisse senetlerindeki fiyat yükselişlerini sorgular. Bir-iki gün üstüste bir şirketin hisseleri tavan yaparsa, hemen yazı gönderilir: ‘Hisseleriniz neden yükseldi? Duyurmadığınız bir durum mu var? Saygılarımızla.’ Şirketten yanıt gelir: ‘Açıklanmamış hiçbir şey yok. Saygılarımızla.’ Oysa hisseleri taban yapan şirketler için aynı sorgulama yapılmaz. İMKB’nin aşırı fiyat oynamalarını iki türlü de sorgulaması gerekir.’

İzibelli
, ortaya bir de iddia attı: ‘Bazı şirketler halka açılırken, büyük alıcılarla anlaşıyor. Ciddi iskontolar yapıyor. Borsa’ya ilk giriş günlerinde hemen boşaltma oluyor. Fiyat büyük oranda düşüyor, garibanın canı yanıyor...’
Yazarın Tüm Yazıları