Paylaş
- 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ayazağa Kasrı’ndaki küçük Köşk’ü ofis olarak kullanıyor değil mi?
- Orayı devletin tahsis ettiği sanılıyor. Uniq İstanbul ve MEF Üniversitesi kampusünü yapan Türk Mall, o Köşk’ün uzun vadeli kullanım hakkına sahip. Restorasyon sonrası Sayın Gül’e kiraladılar.
Çıkrıkçıoğlu ve eski Ekonomi Başdanışmanı Ahmet Ertürk’e görüşme talebimi ilettim. Geçen hafta başında Gül’ün Ayazağa’daki çalışma ofisine gittim. Sohbetimiz ekonomiyle başladı:
- Seçimler bitti, tek parti hükümeti kuruldu. Türkiye 2016’ya avantajlı başlamış oldu. Artık yüksek büyümeyi temin için öncelikle iklimi pozitife çevirmek gerekiyor. Çünkü, büyümenin motorunu yatırımlar oluşturuyor. Kendi tasarruflarımız yeterli değil. Dışarıdan yatırım çekmek için de pozitif iklime ihtiyaç var.
Türkiye’nin yılda yüzde 5’ten az olmamak üzere büyümesi gerektiğini anımsattı:
- Ancak böyle bir büyüme temposuyla mevcut işsizlere, iş gücüne yeni katılacaklara istihdam yaratılabilir.
Uluslararası yatırım çekmek için ülkedeki pozitif iklimin tek başına yeterli olmadığına işaret etti:
- Bölgenin de güvenli ve istikrarlı olması önem taşıyor.
Ülkemizin mücadele alanının çok sıkıntılı olduğunun altını çizdi:
- Türkiye’nin dış politikada “girdap”a girmemesi lazım. Bunun için de dış politikada yeni yeni siyasi çözümler bulma yönünde gayret sarfedilmeli. İçeride ve bölgede kutuplaşmaların oluşmasına fırsat verilmemeli.
Yurtdışında konferanslara gittiğini, zaman zaman yabancı heyetlerin kendisini ziyaret ettiğini vurguladı:
- Gelen yabancı heyetlere ve yurtdışında hep Türkiye’nin büyük potansiyelini anlatıyorum. Bugün yaşanan durumun geçici olduğunu söylüyorum.
Uluslararası yatırımcıların Türkiye’yi yakından izlediğini kaydetti:
- Önlerine raporlar
gidiyor, olanı biteni görüyorlar. İklim pozitife döndüğünde Türkiye’nin potansiyelini kendileri de anlayacak.
Terör ve Rusya-Suriye sancısı, “pozitif iklim”e kısa sürede izin
verir mi?
Kürt meselesinde ‘uluslararası derinliğe’ müsaade etmeyelim
11’İNCİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle silahlı mücadelenin devletin görevi olduğunu belirtip, sürdürdü:
- Ancak, bugünkü durumdan hemen çıkmanın bir yolunu bulmak gerekiyor.
Kürt meselesinin Türkiye’nin kendi insiyatifinde olduğunu anımsattı:
- Ancak, işin bölgesel ve uluslararası boyutları gelişiyor. Bu, endişe verici bir durum. Bu işin bölgesel ve uluslararası boyutlarının derinleşmesine müsaade etmemek lazım. Tabii ki devlet, terörle silahlı mücadele eder ama diğer sahaları da ihmal etmeden bu işi götürmek gerek.
Saks FIfth Avenue ve ModaoperandI’ye girdi
KARDEŞİ Ece Ege ile Fransa’da Dice Kayek’i yaratan Ayşe Ege, bugün Paris Haute Couture İlkbahar-Yaz 2016 Moda Haftası kapsamında Louvre’daki “Musee des Arts Decoratifs”te gerçekleşecek “Woven Tales” defilesi öncesi buluştuğumuzda bir elbise gösterdi:
- Bu elbiseyi Paris’te hazırladık. Modaoperandi adlı internet sitesi California’ya gönderdi.
Modaoperandi’yle bağlantıyı ünlü mücevher markası Buccellati’nin sahibi aileden Maria Cristina Buccellati’nin kurduğunu vurguladı:
- Buccellati, Temmuz 2014’teki Paris Houte Couture Week sırasında hazırladığımız elbiseyi giymiş, Saks Fifth Avenue Başkanı Marigay McKee’nin dikkatini çekmişti. Şimdi New York 5’inci Cadde’deki Saks Fifth Avenue’da bir köşemiz var.
Dice Kayek, Paris Houte Couture Week’e 4’üncü kez katılıyor. Her defile, yeni kapılar açıyor.
O Vakıf, öğretim üyelerini destekliyor
11’İNCİ Cumhurbaşkanı’na Kayseri’deki kendi adını taşıyan üniversiteyi sordum, anlattı:
- Abdullah Gül Üniversitesini Destekleme Vakfı kurulmuştu. İngilizce eğitim veren öğretim üyelerini Kayseri’de tutmak kolay değil. Vakıf onları teşvik ediyor. Üniversite şu anda iyi grafik çiziyor.
Kendi adını taşıyan diğer vakfı anımsattım, bilgi verdi:
- Abdullah Gül Vakfı, memleket ve bölge meselelerini değerlendirmeye, tecrübelerimizi aktarmaya dönük çalışıyor. Üniversite vakfından tümüyle ayrı.
Paylaş