Galatasaray locasıyla borcunu ödeyenler var

- Oğlum Birbey Ergün o şirketle görüşüyor. Sıkıntıdan çıkmasına yardımcı olacak.

- Birbey ne iş yapıyor?

- Garanti Barter’ın Genel Müdürü. Şirketin hem kurucusu, hem de çoğunluk hisseleri kendisine ait.
O gün sözleştik. daha sonra Garanti Barter’ın merkezine uğradım. Coşkun Ergün, önce kendi konumunu ortaya koydu:

- Ben Garanti Barter’da hissedar ya da yönetici değilim. İş tümüyle Birbey’in sorumluluğunda.
Eğitimini ABD’de tamamlayan Birbey Ergün, tezini barter konusunda hazırladığını vurguladı:

- Eğitimim bitince barter işine girmeye karar verdim. Bazı bankacı arkadaşlarla şirketi ortak kurduk. Ancak, işler düşündüğümüz gibi gitmedi. Onların hisselerini devraldım. O sırada 25 kişi birden istifa etti. Barter işinde deneyimli personel aldım, yine olmadı.

- Nasıl bir yol izlediniz?

- 2008-2009’da doğrudan kendim pazara indim, yeni personel alıp eğitme yoluna gittim. Bugün 3 bin 500 aktif üyeye, 700 milyon lira yıllık işlem hacmine ulaştık. Pasifleri de dikkate alırsak 6-7 bin üyemiz var.
Sektördeki büyüklerden birinin de Türk Barter olduğunu anımsattı:

- Sektörün toplam iş hacmi 1-1.5 milyar dolar dolayında. Büyüme potansiyeli var.

- Yaptığınız iş tam nedir? Hangi durumlarda devreye giriyorsunuz? Geliriniz nereden?

- Mal takası sistemi yönetiyoruz. Bir hazır giyim firması borcunu öderken zincir catering şirketinden inşaat malzemesi satıcısına, oradan da bir konut alımına kadar uzanıyor.

- Böyle bir zincirde en fazla kaç halka oluşabiliyor?

- 17-18’i gördük. Daha da uzayabilir. Gün oluyor bir şirket borcunu ödemek üzere bize Galatasaray’ın Türk Telekom Arena’da sattığı locayı verebiliyor, bir başkası tatil kapısı açabiliyor. Bir diğeri düğünle borç ödeyebiliyor. Ayrıca futbol kulüpleriyle de barter işi yapıyoruz.

- Sıkıntıya giren şirketlerin işlerini nasıl çözüyorsunuz?

- Varlık ve borç yönetimini biz yapıyoruz. Gerektiğinde hisse de alıyoruz. Borçlarına garantör olup, vadeye yayıyoruz. Elindeki stoklarla, başka varlıklarla barter yaparak borcunu ödemesi için aracı oluyoruz. Biz, aracılıktan komisyon alıyoruz.

- Yaptığınız işin yasal çerçevesi nedir?

- Türk Ticaret Kanunu’na göre faaliyet gösteriyoruz. Ancak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bu sektöre el atması gerektiğini düşünüyoruz.
Baba-oğul Ergün’lerden dinlediğim en ilginç barter öyküsü bir şirketin borcunu öderken, “Türk Telekom Arena’daki locamı vereyim, helalleşelim” demesi oldu.
Bir şirket borçlu olduğu bankaya, “Borcumu Türk Telekom Arena’daki locamla ödesem” teklifi götürebilir mi?
Barter sektörünün farkı da bu ayrıntılarda ortaya çıkıyor.

Reina’da yemek, Damat’tan giyim çekleri de var

GARANTİ Barter Genel Müdürü Birbey Ergün’le konuşurken babası Coşkun Ergün, örnek alışveriş çeklerini masaya yaydı:

- Damat Tween, Sabri Özel, Desa, Matraş, Collezione, Koton, Roman... Kiminin üzerinde 50 TL, kiminde 100 TL yazıyor.

- Nedir bunlar?

Birbey Ergün yanıtladı:

- Gördüğünüz markakalar gibi şirketler stoklarının bir bölümünü barter yoluyla eritmek, bu yöntemle yeni müşteriler çekmek istiyorlar. Biz de çeşitli alışverişlerin bedellerini bu markaların çekleriyle ödemeyi öneriyoruz. Şirketler bu çekleri alıp çalışanlarına, müşterilerine verebiliyor. Onlar da gidip o çeklerle alışveriş yapıyorlar.

Coşkun Ergün’ün elinde Reina çeki de gördüm:

- O nedir?

- Reina, bazı alımlarında barter yöntemini kullanıyor. Bu çekleri mal aldığı şirketlere veriyoruz. Onlar da çekleri ya kendileri kullanıyor ya da bir başkasına devrediyor.

O an aklıma şöyle bir diyalog geldi:

- Malları sattın, bugünkü hasılatın ne?

- Reina’da yemek çeki.

İlginç.

Tezonarıcı: Yargıtay kökleşmiş karara uydu

İSTİNYE Park’ta yaşanan ve davacı avukatı Erdal Kılbaşoğlu’nun, “Yargıtay, ‘Boşan ama ayrılma’ diyor” şeklinde yorumladığı davayla ilgili yazıma, kiracı Tuncalı Ltd.’nin vekili avukat Tansuğ Tezonarıcı’dan yanıt geldi:

- Biz müvekkilim Tuncalı Ltd. hakkında sözlleşmenin feshi ve tahliyeyi öngören yerel mahkeme kararını bozan Yargıtay kararının doğru olduğunu düşünüyoruz. Yargıtay Özel Dairesi, kökleşmiş kararlara uygun hareket etmiştir.
Erdal Kılbaşoğlu ise, yerel mahkemenin (İstanbul 4. Sulh Hukuk) verdiği kararın doğru olduğunu savunmuştu:

- Yerel mahkeme, müvekkilimin kiracısının düşük kira ödeme çabasıyla cirosunu düşük göstermek için fatura-fiş kesmekten kaçındığını belirleyip, sözleşmenin feshine ve tahliyeye karar vermişti. Yargıtay 6’ncı Dairesi’nin bu kararı bozmasını doğru bulmuyoruz.
Önceki yazıda da belirttiğim gibi, konu artık Yargıtay Genel Kurulu’nun gündeminde. Son kararı orası verecek.