PEGASUS Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, müşterilerden birinden mektup aldı: "Kefenin cebi yok Ali Bey..."
Ali Sabancı, bu sözü okuyunca üzüldü ama kızamadı. Müşterinin tepkisinin nedenini iyi biliyordu. Müşteri, "Pegasus Flying Cafe" uygulamasına sinirlenmiş, acısını da patron Ali Sabancı’ya gönderdiği mektupla çıkarmak istemişti.
Havada rekabet "ucuz bilet"e kayınca, Ali Sabancı ve ekibi maliyet düşürmenin yollarını aramış, çareyi "Flying Cafe"de bulmuştu. Pegasus ekibine göre, madem havada bilet fiyatı 25 YTL’ye inmişti, o zaman uçakta bedava yiyecek-içecek servisi yapmanın gereği yoktu. Havada yiyecek-içecek servisi isteyen ücretini ödemeliydi.
Ali Sabancı, Doğan Yayın Holding’in Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nda (STSO) düzenlediği "Marka Güçtür" toplantısında "Başarı Öyküsü" bölümünde konuşurken "Flying Cafe"nin öyküsünü anlattı: "Türk Hava Yolları (THY), ’Sen hiç uçağa bindin mi’ dönemlerimizde, yani uçakla seyahat etmek özel sektör sayesinde bu kadar ucuzlamamışken, havada ücretsiz yiyecek-içecek servisini oturtmuş. Şimdi fiyatlar düşmesine karşın yine uyguluyor. Ucuza uçmamız isteniyorsa, bunlar bedava olmaz."
Bir yılda 1.7 milyon kişi Pegasus’la uçmuş. Bunlardan 250 bini "en düşük" fiyatı yakalayabilmiş. Pegasus, bazı seferlerdeki sınırlı sayıdaki koltukları 25 YTL’ye indirince, bundan 74 bin kişi yararlanmış.
Ali Sabancı, uçakla seyahat etmek isteyenlerin, "ucuz bilet"le yiyecek-içecek servisi arasında bir tercih yapmak durumunda olduğuna dikkat çekti: "25 YTL’ye uçup, bedava yiyecek-içecek servisi veremeyiz."
"Pegasus Flying Cafe", haftada 60 bin Euro’luk ciroya ulaşmış. Ali Sabancı, bunun yıllık 3 milyon Euro’yu aşan bir ciro anlamına geldiğini hesaplamış: "Maliyet düşürelim derken, havada yiyecek-içecekle yıllık 3 milyon Euro ciroyu da yakalamış olacağız."
Bu hesabı duyunca Ali Sabancı’ya takıldım: "Dünyada da bunun çok örneği var ama müşterileriniz size kızmıyor mu?"
Ali Sabancı, "Olmaz mı" deyip, yazının girişine koyduğum örneği verdi: "Bir müşterimizden mektup geldi, ’Kefenin cebi yok’ diye kızgınlığını dile getiriyordu."
Pegasus Hava Yolları’nın halen 19 uçağı var. 1016 personelle hizmet veriyor, günde 65-70 sefere ulaşıyor. Kışın mevsimsel yolcu azalışına karşın, yüzde 65 doluluk ortalamasından aşağı düşmüyor. Bu doluluk, Pegasus’un kárlılığını sürdürmesine yetiyor.
Şimdiye kadar ortaya çıkan sonuç, hükümetin devreye soktuğu "yüzde 50 indirimli yakıt" formülüyle özel sektörün THY’nin karşısına dikilmesinin işe yaradığını gösteriyor.
Türk insanı artık, "Sen hiç uçağa bindin mi" dönemini geride bırakmış bulunuyor...
Havada rekabet promosyon için bilet fiyatını 15 YTL’ye bile indirtiyor...
Sonuçta "uçağa ucuz binme formülü" geliştirenlere teşekkür etmek gerekiyor...
500 dolara et satanı gördü, ’Dükkan’ı yarattı
GEÇEN gün Metro Grubu’nun İstanbul Ümraniya’de gelecek yıl hizmete açacağı "Meydan" adlı alışveriş merkeziyle ilgili bir "Deneyim İnnovasyonu" toplantısına katıldım.
Toplantıyı FED Training’den Bora Özgen yönetiyordu. Özgen, toplantının başlangıcında "İnnovasyon" (yenilik geliştirme) konusuna güzel bir örnekle girdi. Özgen, FED Training olarak kendilerinin de gelişimine destek verdikleri İstanbul Küçükarmutlu’daki "Dükkan" adlı kasabı gösterdi.
ODTÜ İşletme mezunu, bazı yabancı finans şirketlerinde çalışmış Emre Mermer, besici olan babasının mesleğine girmek istemiş, sonra da bir kasap dükkanı açmaya karar vermiş: "ABD’de bir kasap dükkanı gördüm, etin kilosunu 500 dolara satıyordu. Üstelik Cem Uzan gibi bazı Türk işadamları da müşterisiymiş. Ben neden farklılık yaratıp, aranan bir kasap olmayayım."
Emre Mermer, FED Training’den Bora Özgen başta olmak üzere bir ekiple oturup kafa yormuş... Sonunda İstanbul Küçükarmutlu’da herkesi şaşırtan kalitede kasap dükkanını hem de "Dükkan" adıyla devreye sokmuş.
Daha önce çıkan bazı haberlere, "Dükkan"ın internet sitesine baktım, gerçekten de FED Training ve Emre Mermer, bambaşka bir kasap ortaya koymayı başarmış... "Eti Emre’den alıyoruz" lafı kulaktan kulağa yayılmış...
Metro Grubu, Ümraniye’deki "Meydan" adlı alışveriş merkezinde de farklılaşmanın yollarını arıyor, bunun için "ortak akıl"a başvuruyor...
İlk ipuçları, "Meydan"ın epey farklı olacağını gösteriyor...