Paylaş
TEPAV Direktörü Prof. Güven Sak, 5-6 yıl boyunca uğraşmış, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da desteklemiş, “Yeşil Hat”daki Chateau Status Restoran’da “4’lü Odalar Zirvesi” gerçekleşmişti:
- TOBB, Yunanistan Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Rum Kesimi Ticaret ve Sanayi Odası, 40 yıl sonra ilk kez buluştu.
Uçak Ankara’ya doğru yola koyulunca Türkiye’nin gündemindeki konulara dönmek istedik. Hisarcıklıoğlu, siyasi tartışmalara girme yanlısı değildi. Ancak, şu mesajı verdi:
- Ankara’ya bakarsak elimizi kaldıracak gücü bulamayız.
Cümleyi hükümete karşı söylenmiş söz olarak algılamamak gerektiğinin altını çizdi:
- Ben Ankara’daki genel havayı kastediyorum. Başka türlü yorumlamayın.
Siyasetteki gergin havayı soraca olduk, seçim sonrası adımlarını anımsattı:
- Genelde birlikte hareket ettiğimiz sivil toplum örgütlerinin başkanlarıyla seçimden hemen sonra Sayın Başbakan’ı, CHP, MHP ve BDP genel başkanlarını ziyaret ettik. Siyasi gerginliğin ekonomiye negatif etkisine bir kez daha dikkat çektik.
Ardından ekledi:
- Her zaman şu 3 kelimeyi tekrarlarım: Huzur, güven, zenginlik. Biz huzur isteriz. Gerginliği taşıyamayız.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya yüklendiğine dikkat çektik. Yorum yapmak istemeyince, yasayı sorduk:
- Merkez Bankası Yasası’nın değiştirilebileceği konuşuluyor. Sizce değişmeli mi?
- Merkez Bankası bağımsız olmalı.
Buna da durumu toparlayıcı ekleme yapma gereği duydu:
- Merkez Bankası görevini yaparken bağımsız olmalı. Ancak, makro ekonomik politikalarla uygumlu hareket etmeli. Biz yüksek faizden her zaman sıkıntı duyarız.
Hükümetin bazı şirketlerin üzerine vergi ve cezalarla gittiğine işaret ettik:
- Şirketlerin sorunlarını tek tek hükümet nezdinde konuşmayız. Genel sıkıntıları gündeme getirir, oların çözümü için çaba harcarız. Genel kurul konuşmamda “adil vergi” çağrısı yaptığımı hatırlatırım.
Sonra şu noktanın altını yeniden çizdi:
- Kavganın unsuru olmayız. Gerekli yerlerde, gerekli platformlarda doğruları söyleriz.
Bir saatlik yolculuk boyunca Hisarcıklıoğlu’ndan gündeme ilişkin iki can alıcı cümle duymuş olduk:
- Merkez Bankası bağımsız olmalı.
- Ankara’ya bakarsak elimizi kaldıracak gücü bulamayız.
Bu cümlelere de “kafayı takan” birileri olur mu?
Konuştukları kâğıt üstünde kalmasın
LEFKOŞA’daki “Yeşil Hat”ta gerçekleşen “4’lü Odalar Zirvesi” sonrasında KKTC Cumhubaşkanı Derviş Eroğlu ile görüştük. Eroğlu, Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nicos Anastasiades’le 3.5 saat süren görüşme sonrasında yorgun görünüyordu. Odaların gerçekleştirdiği “tarihi buluşma”yı aktardık, önce şu mesajı verdi:
- Ticari ilişkilerin gelişmesini ben de isterim. Sorun değil.
Sonra Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunan işadamlarına gönderme yaptı:
- Kıbrıs’ta çözümsüzlük bir 50 yıl daha sürerse, ne size, ne bize yarar. Siyasilere sorunun çözümü konusunda telkinde bulunsunlar. Bu telkinin etkisi ne kadar olur bilemem.
Sözünü şöyle bağladı:
- Konuştukları kâğıt üstünde kalmasın.
İş Güvenliği Denetmeni için ayrı fon kurulmalı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na Soma faciasını anımsatık, İş Güvenliği Denetmenleri konusunu sorduk:
- İş Güvenliği personelinin denetlediği iş yerinin patronundan maaş alması doğru bir yöntem mi?
- Biz baştan beri bu yapıya karşı çıktık. Ancak, bize “Siz bu işten kaçıyorsunuz” diye yüklenenler oldu.
Ardından şu formülü önerdi:
- İş Güvenliği personeli, kurulacak bir fondan maaş alsın. Böylece görev aldığı işyerini daha rahat denetler. Yani, bunun için ayrı bir fon kurulsun.
- O fonun birikmesi için işverenler bir pay ödemeli değil mi?
- Zaten bir sürü ödeme yapıyoruz. Öyle bir fon da oluşturulabilir.
Denetmenin maaşını “fon”dan alması sorunu tümden çözer mi?
Paylaş