Dünya ikincisine düşük ihracatı yakıştıramadı

- Sizi bir aile ile tanıştıracağım.

Arçelik bayisinin sözünü ettiği mdf üretimiyle öne çıkan Antalya merkezli AGT’nin Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Söylemez’le buluştu:

- O güne kadar AGT’yi de, Söylemez Ailesi’ni de hiç duymamıştım. Sektörü de bilmezdim.

Mustafa Söylemez, AGT yönetimine davet etti, Subaşı tam zamanlı çalışmaya ilk anda yanaşmadı:

- Danışman olarak katkıda bulunsam.

Söylemez Ailesi, Subaşı’nın Arçelik’teki 29 yıllık deneyiminin AGT’ye önemli katkısı olacağını düşünüyordu:

- Tam zamanlı çalışmanız bizi mutlu eder.

Böylece Subaşı için 1.5-2 yıl önce AGT dönemi başladı, derken genel müdürlük görevini de üstlendi:

- İçine girmeden önce sektöre antipati ile bakar, “Ağaç kesen sektör” derdim. Evet, bu sektörde hammaddenin temelini ağaç oluşturuyor. Ancak, çoğunlukla Rusya, Ukrayna, ABD, Kanada ve Brezilya’dan ithalat yapılıyor. Ağaçlar endüstriyel ormanlardan alınıyor.

Kastamonu Entegre, Yıldız Entegre ve AGT’nin öne çıktığı sektörün çok hızlı büyümüş olması dikkatini çekti:

- Sektörün yıllık cirosu 5 milyar lira dolayında. Türkiye, Çin’den sonra dünya ikincisi konumunda.

Sektörde markalaşma sorunu gördü:

- Avrupa’da aynı işi yapan firmaların ürünleri yerliye göre 1’e 3 fiyatla satılabiliyor. Müşteri, Avrupalı şirketlerin ürünlerini daha kaliteli sanıp alıyor. Sektör içe dönük çalıştığı için markalaşmaya çok zaman ayırmamış.

Sektörün ihracatının yüzde 10’larda seyrettiğini vurguladı:

- Türkiye’de 110 milyon metrekare parke kullanılıyor. Bu tüketimle Türkiye, dünyada 2-3’üncü sırada yer alıyor. Sektör aslında dışarıya döviz harcıyor. Bu durumda, ihracata asılmak gerekiyor.

AGT’nin Turquality kapsamına girdiğini kaydetti:

- Ben göreve gelince Turquality çalışmalarını hızlandırdım. Şu anda AGT, 70’e yakın ülkeye 80 milyon Euro’luk ihracat yapıyor. Cironun yüzde 40’ını ihracat geliri oluşturuyor.

Şirketin 2015’te yüzde 40, geçen yıl da yüzde 30 büyüdüğüne değindi:

- İhracatta yüzümüzü geçen yıl Batı’ya çevirdik. Şu anda Kanada 3’üncü büyük ihracat pazarımız.

Şirketin Ar-Ge Merkezi’nde 30’a yakın mühendisin görev yaptığını aktardı:

- Parkelerin çizilmezlik katsayıları üzerinde çalışıyorlar. Ayrıca, antibakteriyel parke geliştirdiler.

Ağacın geldiği Kanada’ya mdf, parke satmak sektöre, “katma değer” morali yaşatır mı?

 RAKİBİN TEKLİFİNE BİLE BAKMADIM

ŞİRZAT Subaşı, Arçelik’ten ayrılırken önce dönemin Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’tan müsaade aldı. Ardından Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç’tan da müsaade istedi. Rahmi Koç karşı çıktı:

- Yapma evladım, işine devam et.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme’yi bitirdikten sonra gazete ilanıyla girdiği Arçelik’te çanta elde yıllarca bütün Türkiye’yi dolaşmıştı. Çukurca’dan Enez’e, Türkiye’nin her köşesine gitmiş, 3 bin bayi ile tek tek bağlantı kurmuştu.

29 yılın ardından zor da olsa Arçelik’ten ayrıldı. İlk karşılaştığı teklif, Arçelik’in önemli bir rakibinden oldu. Anında geri çevirdi:

- Arçelik’in rakiplerinde görev almayı düşünmüyorum.

Rakip şirket bastırdı:

- Teklifimizin içeriğine, parasal kısmına bakmadınız.

Kararlıydı:

- Teklifin içeriğine bakmama gerek yok...

 TBMM’YE İSMET PAŞA SANDALYESİ HEDİYE ETTİ

MUSTAFA Kalemli’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı olduğu günlerdi. İlaç sektörünün önde gelen ismi Kaya Turgut, Kalemli’yi ziyarete gitti. Ziyarette makam masası ve sandalyeler dikkatini çekti. Kalemli de anlattı:

- Bu, İsmet Paşa’nın (İnönü) başbakan iken kullandığı masası. Depodan buldurdum. Tamir ettirip kullanmaya başladım.

Turgut eksikliği fark etti:

- Misafir sandalyesinin teki nerede?

- Maalesef bulamadık.

Turgut, sandalyeyi yatırdı, üretici firmanın adını not etti. Üretici Viyana (Avusturya) merkezli bir şirketti.

Bir süre sonra Kalemli’ye kargo gitti. Paket açıldı, içinden sandalye çıktı. Turgut, eksik sandalyeyi Viyana’da yaptırıp, TBMM’ye göndermişti.

Başkanlığını Nezih Barut’un yürüttüğü İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) geçenlerde Onursal Başkan Kaya Turgut’un 90’ıncı yaşını kutladı.

Kalemli, sandalye anısını o buluşmada anlatıp ekledi:

- TBMM Başkanı iken İsmet Paşa’nın masasını kullandım. Şimdi nerede bilmiyorum. Kaya Bey’e o sandalye için teşekkür ediyorum.