Dünya çapında tasarımcı olmuş ama haberin değerini anlayamamış
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TÜYAP’ta bir süre önce gerçekleşen Unicera Fuarı’nda Eczacıbaşı Grubu’na bağlı VitrA ve Artema’nın standı... Eczacıbaşı Holding’in CEO’su Erdal Karamercan ile VitrA’ya "İstanbul Koleksiyonu" adını verdikleri ürünleri "yaratan" dünyaca ünlü tasarımcı Ros Lovegrove, vitrine ilk kez çıkan ürünleri anlatıyor.
VitrA ve Artema’ya tasarladığı "İstanbul Koleksiyonu"nun ilk tanıtımını Londra’da yapan Ros Lovegrove, çizgilerinin artık birer lavaboya, klozete, küvete, musluğa, tuvalet fırçasına dönüşmesinden memnun...
Londra’da olduğu gibi, İstanbul’da da Erdal Karamercan’a, Ros Lovegrove’a kaç para ödediklerini soruyoruz: "Bu bir süreç... Birlikte çalışmamız uzun soluklu. Şu anda bir rakam veremeyiz..."
Aynı soruyu Lovegrove’a yöneltiyoruz... Lovegrove VitrA ve Artema için 18 aydır çalıştığını ve sürecin devam ettiğini belirtip, bazı rakamlar veriyor: "Eczacıbaşı Grubu bu işe 6 milyon Euro harcadı... İstanbul Koleksiyonu için 3 milyon Euro’luk tanıtım yaptık."
Eczacıbaşı yöneticileri rakam vermezken, Ros Lovegrove’nin sıraladığı milyon Euro’lar dikkatimi çekiyor: "3 milyon Euro’luk tanıtım yaptık..."
Eczacıbaşı yönetimine, Lovegrove’un sözünü ettiği 3 milyon Euro’luk tanıtım çalışmasının açılımını sorunca, ilginç yanıt geliyor: "Lovegrove, 3 milyon Euro’luk tanıtımdan söz ederken, dünya çapında tasarım dergileri başta olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkelerindeki değişik yayın organlarında yayınlanan haberleri kastediyor..."
Yani?..
Eczacıbaşı’ndan arkadaşlar konuyu biraz daha açıyor: "Ros Lovegrove, İstanbul Koleksiyonu ile ilgili haberlerin kapladığı alan üzerinden hesap yapıp, 3 milyon Euro’luk reklama bedel tanıtım gerçekleştiğini düşünüyor."
Bunu duymak, yazdığımız haberlere "reklam bedeli" üzerinden değer biçildiğini öğrenmek, tadımı kaçırıyor. Bu duygularımı Karamercan’la paylaşıyorum: "Ros Lovegrove’u uyarın. Böyle bir ölçümleme yapmasın."
Karamercan üzülüyor: "Valla 3 milyon Euro’luk tanıtım hesabını nereden, nasıl yaptı biz de anlamadık. Bizim haberleri reklam değeriyle karşılaştırmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz."
Ros Lovegrove’un tasarımı, VitrA ve Artema’ya "İstanbul Koleksiyonu" ile gerçekten değer katıyor. Lovegrove’un imzası işin içine girince, ürünlerin fiyatı üçe-dörde katlanıyor. İhracat fiyatı da ona göre artıyor.
Eczacıbaşı Grubu, VitrA ve Artema’nın Lovegrove’un imzasıyla "dünya markası" olma yolunda daha hızlı ilerleyeceğine inanıyor.
Ancak gazetelerde, dergilerde çıkan haberleri "reklam" gibi değerlendirmesi, Lovegrove’a bakışımı bir anda değiştiriyor. Lovegrove, haberin okuyucuda bıraktığı etkiyle reklamın etkisi arasında dağlar kadar fark olduğunu nedense göremiyor.
Demek ki dünya çapında tasarımcı olmak, haberin değerini anlamaya yetmiyor...
’Altın Pusula’da benden sıfır aldılar
BAŞKANLIĞINI Fügen Toksü’nün sürdürdüğü Halkla İlişkiler Derneği’nin (HİD) "Altın Pusula" yarışmasının jüri üyeleri arasında iki-üç yıldır ben de varım. Sektörün bir çok kuruluşundan bu yarışmaya gerçekten çok güzel projeler gönderiliyor, sınavı geçen "Altın Pusula"yı kazanıyor.
Ancak, son iki yıldır proje sunumlarında "ölçümleme" bölümünde bazı kuruluşların, "Projemizle ilgili şu kadar haber yayınlandı, bunların reklam bedeli bu kadar" gibi hesaplarla kendilerini anlatmaya çalıştığı dikkatimi çekiyor.
Geçen yıl haberleri "reklam" gibi değerlendiren iki kuruluşun dosyasını değerlendirme dışı bıraktırdım. Bu yıl da bir projede aynı şeyi görünce, hemen tepki gösterdim. Sonuçta çok güzel bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmiş olan kuruluş, "Altın Pusula"ya ulaşamadı.
VitrA ve Artema’ya "İstanbul Koleksiyonu"nu tasarlayan Ros Lovegrove örneği, "haberi reklam bedeliyle ölçme" tekniğinin başka ülkelerde de kullanıldığını gösteriyor.
Siz gazetede, dergide çıkan, TV’lerde yayınlanan haberleri reklam gibi ölçüp, "Şu kadarlık reklama bedel haber" derseniz, birileri, "haberlerin karşılığında para mı alıyorlar" diye sormaz mı? Bu durum, "parayla haber yapıyorlar" kuşkusu yaratmaz mı?