Paylaş
- Balıkesir’deki fabrikamızda duvardan duvara halı tabanı ile 800 kilodan 2 tona kadar kapasitesi olan büyük boy torba üretiyoruz. Üretimin yüzde 90’ı ihracata gidiyor.
Söz konusu torbaların madenden çimentoya farklı ürünler için kullanıldığını düşündü:
- İşbir Bulk Bag UK (İngiltere), İşbir Bulk Bag US (ABD), İşbir Bulk Bag İsrael başta olmak üzere yurtdışında şirketlerimiz var.
Büyük boy torba ihracatında ulaşılan boyutu irdeledi:
- İşbir Sentetik’in ihracatı 40 milyon Euro civarında.
Hammaddesi ithal olan üründeki katma değeri ölçmeye çalıştı:
- İhracatta kilo başına fiyatımız 3 Euro. Bu da ülkemizin ortalama 1.5 dolar olan kilo başına ihracatına göre iyi sayılır.
Torbaların şu özelliği üzerinde durdu:
- İçine konulan ürün zaman zaman statik elektrik üretebiliyor, yangın riski oluşuyor. O nedenle elektriği topraklayan sistem geliştirdik.
Hindistan’da iş yapan bir Türk şirketinin yöneticileri, İşbir’in bu ülkedeki işbirliğine vesile olmuştu:
- Hindistan’daki şirket küçük torba üretiyor. Onlar büyük torba işine girmeyi düşünüyorlar, biz de Hindistan’a. Anlaşırsak ortak üretim yapabiliriz.
Derken 1.5 yıl önce Hindistan’daki “büyük boy torba” yatırımı 8 milyon Euro’ya gerçekleşti. Ortakları pazarlama işini İşbir Sentetik’e bıraktı. Hindistan’da işlerin hedefe uygun seyri üzerine Gültepe, holding yönetim kuruluna raporunu verdi:
- Hindistan’da ikinci faz yatırımı da gündeme alabiliriz.
3 ayda bir Hindistan’a giden Gültepe, son seyahatinden dönerken İşbir’e ilk girdiği günlere uzandı:
- 1989’da ODTÜ’den mezun oldum, 1991’de İşbir Sünger’e girdim. 1996’da Genel Müdür oldum. O günlerde İşbir Sünger’in cirosu 8 milyon dolardı. Yatak üretimi yoktu.
2018’deki rakamları gözden geçirdi:
- Geçen yıl İşbir Sünger, İşbir Yatak ve İşbir Ziraat 350 milyon liralık toplam ciroya ulaştı.
2013’te İşbir Holding CEO’su olduğunu anımsadı:
- 2018’de İşbir Sentetik’in cirosu da 450 milyon lirayı buldu. Yani, grup ciromuz 800 milyon liraya ulaştı.
Grubun fabrikalarını listeledi:
- Ankara Sünger Fabrikası, İzmir Sünger Fabrikası, Ankara Yatak Fabrikası, Ankara İşbir Ziraat, Balıkesir Sentetik Fabrikası.
Grup cirosu için hedefini koydu:
- Artık milyar lira sınırını aşmanın zamanı geldi.
Sünger, sentetik, yatak derken 2008’den sonra “büyükbaş hayvan yatağı”na da giren grup ihracatın da katkısıyla hedefe kısa sürede ulaşacak gibi görünüyor...
YERLİ SIĞIR YATAĞI İLE FİYAT 4’TE 1’E İNDİ
İŞBİR Holding CEO’su Metin Gültepe’nin İşbir Sünger Sanayi A.Ş.’nin Genel Müdürlüğü döneminde Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden (TİGEM) bir ekip, ellerinde bir numune ile şirketin kapısını çaldı:
- Bu gördüğünüz süt sığırcılığında kullandığımız “hayvan yatağı”. İnek bunun üzerinde yatınca süt verimi artıyor. Şu anda bu yatakları ithal ediyoruz. Yerlisini yapabilir misiniz?
Gültepe, numuneyi aldı, ekibine inceletti, yanıtı verdi:
- Biz bu yatağı üretiriz.
İşbir Sünger ekibi, atık süngerleri değerlendirecek şekilde çalışmalarını yaptı, 120x180 metre boyutunda “süt ineği yatağı”nı üretti. İlk örnekler üretildiği günlerde TİGEM 2 bin adetlik alım için ihale açtı. Gültepe, ihaleyi notları arasına şöyle aldı:
- O günlerde ithal ürünün fiyatı 600 lira idi. Biz 140 lira teklif ettik ve ihaleyi aldık. TİGEM’in maliyeti 4’te bire inmiş oldu. Biz o fiyattan kâr da ettik.
Derken grup “hayvan yatağı” üretimini yeni bir iş alanı olarak seçti:
- Bu vesileyle İşbir Ziraat’ı kurduk. Halen yılda 20 bin “hayvan yatağı” üretiyoruz. Kazakistan ve Özbekistan’a ihracata da başladık.
OKULUMA DOKUNMAYIN
1984-1989 döneminin ANAP’lı Bakırköy Belediye Başkanı Naci Ekşi, 1988’de Bağcılar’da yaptırdığı bir okulla ilgili mektup gönderdi:
- O dönemde Bakırköy sınırları içinde olan Bağcılar’da ailemin ve çevremin katkısı ile 32 derslikli bir okul binası yaptırıp Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışladım.
Okula isminin verilmesi konusunda bir şartı olmadığını belirtti:
- Zamanın İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, açılışta okula benim adımın (Dr. Kemal Naci Ekşi Anadolu Lisesi) verilmesi kararı alındığını açıkladı.
Binanın 2008’e kadar hizmet verdiğini vurguladı:
- İstanbul deprem yönetmeliği değişince devlet o binayı yeniden yaptı, benim ismimi muhafaza etti.
Okulun 31 yıl boyunca başarıyla hizmet yürüttüğünü kaydetti:
>- Milli Eğitim, yeni dönemde benim adımın bulunduğu okulu Kız İmam Hatip Okulu’na dönüştürüyor.
Yakın bölgede 4 imam hatip okulu olduğuna dikkat çekti:
- Değişiklikle birlikte okula Ümmü Michen adının verilmesi kararlaştırılmış. Benim adımı da daha uzaktaki bir ilkokul binasına taşıyorlar.
Böyle bir değişikliğe razı olmadığına işaret edip, şu çağrıyı yaptı:
- Okuluma ve ismime dokunmayın, beni üzmeyin.
Paylaş