Bu tıp fakültesinde tüm doktorlar tam gün çalışıyor, ayda 10.5 milyon kazanıyor

-  Acilden giren kalp rahatsızlığı olan bir hastaya yarım saatte balon tedavisi uygulayabiliyoruz.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik araya girdi:
-  Tıp fakültemiz karaciğer nakli konusunda dünyanın önde gelen merkezleri arasına girdi.
Prof. Özdemir sürdürdü:
-  Turgut Özal Tıp Merkezi, rahmetli Özal’ın hayalindeki noktaya hızla ulaşıyor. Çevre illerden çok sayıda vaka geliyor. Şimdi hedefimizde ABD’den, Avrupa’dan hasta çekmek var.
Ardından önemli bir özelliklerine dikkat çekti:
-  Fakültemizdeki tüm öğretim üyesi doktor arkadaşlar “tam gün” çalışıyor. Yani, hiçbirinin dışarıda muayenehanesi yok.
-  Peki gelirleri nasıl?
-  Maaş artı döner sermayeden muayene oranında aldıkları küçük paylar var.
Rektör Prof. Çelik bir saplama yaptı:
-  Tıp fakültemizin aylık geliri 10.5 milyon liraya kadar çıktı. Hedefimiz bu rakamı bir-iki yıl içinde 15 milyon liraya çıkarmak.
-  Yıllık gelir 126 milyon lirayı buluyor. İnönü Üniversitesi’nin yıllık bütçesi ne kadar?
Prof. Çelik yanıtladı:
-  220-230 milyon lira dolayında.
-  Ya öğrenci sayınız?
-  27 bine yükseldi...
MEV Başkanı ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Mesut Parlak, tam gün konusuna döndü:
-  Anayasa Mahkemesi’nin “Tam Gün Yasası”nı frenlemesi bence yanlış oldu. Keşke dokunmasalardı ve hükümetin çıkardığı şekliyle uygulamaya girseydi.
Kendisi de tıp doktoru olan Prof. Parlak’ın bu görüşte olması dikkatimi çekti. O rektörlüğü döneminden örnek verdi:
-  Ne zaman arasam tıp fakültesindeki öğretim üyesi arkadaşları yerlerinde bulamazdım. Çoğunun üniversitede geçirdiği süre 1-2 saati ancak bulurdu.
Aynı zamanda Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Prof. Özdemir, fakültedeki ekibini övdü:
-  Bütün arkadaşlarım özverili şekilde çalışıyor. Fakültemizde, Turgut Özal Tıp Fakültesi’nde 7 gün 24 saat operasyon yapmak mümkün.
Turgut Özal Tıp Merkezi’nin kalp ameliyatları ve karaciğer nakli konusunda öne çıkmaya başladığını önceki rektör Prof. Fatih Hilmioğlu döneminde gezdiğimde görmüştüm.
Rektör Prof. Çelik ile Dekan Prof. Özdemir, tıp fakültesi ve merkezi daha önemli başarılara doğru taşımışlar, daha da ilerleme konusunda kararlılar...
“Tam gün” çalışan öğretim üyeleri ve Malatya’da ayda 10.5 milyon lira gelire ulaşan bir fakülte-tıp merkezi...
Baştan itibaren emeği geçenleri kutlamak gerek...

Bağlantılar önceden kurulsa Emine Erdoğan 3.5 milyonu aşardı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, geçen pazartesi günü Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut’a mesaj göndermiş:
-  Devlet Bakanları Egemen Bağış ve Selma Aliye Kavaf’la birlikte haftaya salı günü Pakistan’a gideceğim. Siz de bir gece düzenleseniz, birlikte bir miktar daha bağış toplamaya çalışsak.
Emine Erdoğan’ın isteğiyle düzenlenen gece, önceki akşam İstanbul’da Büyük Sürmeli Otel’de bir iftarla gerçekleşti.
Suna Vidinli’nin sunuculuğunu yaptığı, sık sık “Fikir Annemiz Emine Erdoğan”ı tekrarladığı gecede ilk kürsüye çıkan TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut oldu:
-  “Hilful-Fudul” çoğunuza garip gelebilir, “Nereden çıktı” diyebilirsiniz. “Hilful-Fudul” Hz. Muhammed’in de içinde bulunduğu ilk sivil hareketti. Biz de buradan yola çıkarak gecemizin temasını, “Erdemliler Dayanışması” olarak seçtik.
Bulut, geceye katılanlardan bir bölümünün teknelerindeki tatillerini yarıda kestiğine dikkat çekti:
-  Öbür dünyaya ne tekne, ne yat götürebileceğiz. Sadece yaptığımız iyilikler yanımızda olacak.
Ardından Egemen Bağış konuştu:
-  Sayın Başbakanımız talimat verdi, Birleşmiş Milletler’deki özel oturuma bakan düzeyinde katılım yaptık. Bu oturumda sadece 7 ülke bakan düzeyinde temsil ediliyordu. Tek Müslüman ülke de bizdik. Kurtuluş Savaşı’nda halktan toplanan yardımlarla yanımızda olan Pakistan’ı yaşadığı sel felaketinde yalnız bırakma hakkımız yok.
Başbakan Tayyip Erdoğan gibi konuşmasını şeffaf prompterden başarılı şekilde okuyan Emine Erdoğan da, Hürriyet ve Sabah gazetelerinin Pakistan’a yardımların tetiklenmesinde rol oynadığını vurguladı.
Sonra Suna Vidinli, kürsüye yeniden Nilüfer Bulut’u çağırdı, birlikte “bağış yarışı”nı başlattı. Okunan ilk isim, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel’di:
-  300 bin lira.
Varyap Varlıbaşlar İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, 250 bin lirayla ikinci sırayı aldı. Derken isimler art arda sıralandı.
Suna Vidinli sık sık, Emine Erdoğan’a bakıp, bağış sahiplerini yokladı:
-  Hanımefendi “yetmez” diyor ama...
Başta Semahat Arsel’in miktarı 500 bin liraya çıkarması olmak üzere, katılımcılar bağış miktarlarını yükseltmeye çalıştı, Emine Erdoğan’ın 100 bin liralık bağışı, gecenin sürprizi oldu. Toplam 3.5 milyon liraya ulaşıldı.
Aslında TİKAD yönetimi, iş kadınları başta olmak üzere, geceye davet edilen konuklarla önceden bağlantı kurup, ön bilgileri Emine Erdoğan’a verse, rakam 3.5 milyon liranın üzerine çıkabilirdi.
Emine Erdoğan, Egemen Bağış ve Selma Aliye Kavaf, salı günü Pakistan’a uçacak... O güne kadar telefon trafiği hızlanırsa, belki 3.5 milyon lira daha yukarı doğru çıkabilir...

Bağış, yabancı mankenden bile ‘Evet’ oyu istedi

DÜNYACA ünlü Türk moda tasarımcılarından Atıl Kutoğlu, Collection Premiere İstanbul (CPI) kapsamındaki defilesinin yabancı mankenlerinden birini tanıştırmak üzere Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a yöneldi:
-  Sayın Bakanım, mankenimizi size tanıştıracaktım.
Bağış, defilede bile olsa referandum havasından sıyrılamadı:
-  Sor bakalım, referandumda “Evet” diyormuymuş...
Atıl Kutoğlu bir an duraksadı, Bağış takılmayı sürdürdü:
-  Eğer “Evet” demeyecekse tanışmam.