Paylaş
Çınar, anında daveti çıkardı:
- Buralara kadar gelmişken Üçköy ve 2013’te restore edilen Mor Yakup Manastırı’nı görün.
Isparta’nın Güneykent Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, SuB Lokal’in kurucusu Çiğdem Sungur, Metal İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Batti ve Edip Yenigün’le birlikte Çınar’ın rehberliğinde Bagok Dağı’na komşu, 1250 rakımda, Midyat-Nusaybin sınırındaki Mor Yakup Manastırı’na gittik.
İki üniversite bitirmiş, 5 dil bilen rahibi Aho Bileçen, manastırın tarihçesine girdi:
- Manastırımız Suruçlu Mor Yakup tarafından yapıldığı için onu adıyla anılıyor.
Manastırın girişindeki tabloda yer alan ceylanlara dikkat çekti:
- Burası halk arasında Der Gezal, yani Ceylan Manastırı olarak da bilinir.
Ardından öyküyü paylaştı:
- Manastır ilk inşa edildiği dönemde kuraklık yaşanmış. Rahiplerimiz dua etmişler. Allah binlerce ceylan göndermiş. Ceylanlar sütlerini bağışlamış. Tonlarca süt, manastrımızın harcında kullanılmış.
Ceylanların rolünün hiç unutulmadığını aktardı:
- Manastırımız bir dönem boş kalmıştı. O dönemlerde ceylanlar burayı mesken tutmuştu. Şimdi de ceylanlar manastırımızın etrafında gezer.
Yemek ve suyunu ceylanlarla paylaştığını anlattı:
- 13 kadar ceylan buralarda dolaşır. Avcılar vuracak diye hep tedirginlik yaşarım.
Sonra evine geçtik, çay içerken ailesinin İstanbul’da yaşadığını belirtip, kişisel öyküsünü paylaştı:
- Rahip olmaya karar verince Şam’da ilahiyat okudum. Rahip olunca tayinimi ülkemizin Doğusuna istedim.
Ben sormadan mutfağındaki derin dondurucuların nedenini açtı:
- Biz rahipler et yemeyiz. Bizim hayatımızda evlilik yoktur. Aşırı protein almamamız gerekiyor.
Şarap içip içmediğini merak ettim, yanıtladı:
- Bizim inancımızda şarap içmek yasak değildir. Ancak ben şahsen alkol kullanıp kontrolü kaybedip hata yapmak istemiyorum. O nedenle içmiyorum.
Cep telefonu ve internet kullanmadığını kaydetti:
- Sadece televizyon seyrederim. Genellikle haberleri izlerim. Bol bol okurum.
Dizi izleyip, izlemediğini sordum, iki isim verdi:
- “Vatanım Sensin” ve “Mavi” adlı dizilere bakıyorum.
Manastırın bahçesinde yeni yapılan su deposunu işaret etti:
- Burada su şebekesi yok. Kullanmak için yağmur suyu biriktiriyorum. Bu depoyu yağmur suyunu biriktirmek üzere yeni yaptık. İçme suyu ihtiyacı için damacana alıyoruz.
Rahiplerin maaş almadıklarını anımsatınca yeme-içme ihtiyacını nasıl karşıladığını soracak oldum, ikram ettiği kurabiyeleri gösterdi:
- Manastırımıza gelen Süryani vatandaşlarımız yiyecek-içeceklerini benimle paylaşıyorlar. Kurabiyeleri de bugün getirdiler.
Muhtar Maroke Çınar, birlikte fotoğraf çektirirken tanıtım desteği istedi:
- Manastırlarımızın fotoğrafını yayınlayın, Mardin’i, Midyat’ı, Nusaybin’i yazın.
Mardin Havaalanı’na giderken Tasarım Vakfı’nın aracı kullanan Midyatlı görevlisi şu izlenimini aktardı:
- Buralara gelenler genellikle Mor Gabriel Manastırı’na gider. Buralardaki Süryanilerden Mor Yakup Manastırı’na gidebilenlerin sayısı bile oldukça azdır.
Manastırlar, kiliseler, bölgenin önemli tarihi, kültürel turizm varlıkları arasında yer alıyor...
Bu varlıkları dünyaya iyi tanıtmak, anlatmak gerekiyor...
KİLO FİYATIMIZ 10 CENT YÜKSELSE EK GELİR 3 MİLYAR DOLARI BULUR
TÜRKİYE İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Ferdi Erdoğan, üyeleriyle gerçekleşen “gündem” toplantısında önce derneğin kapsama alanını anımsattı:
- 32 sektör derneği, 83 büyük sanayi kuruluşu ile sektörde 21 binden fazla noktada satış ağı bulunan, 1.5 milyon insana istihdamı kapsayan çatı örgütüz.
Sektörün gücünü oryaya koyan verileri paylaştı:
- Toplam pazar büyüklüğümüz 2016 verileriyle 106.6 milyar dolar. Bunun 91.4 milyar doları iç piyasada sağlanıyor. Geçen yılki ihracatımız 15.2 milyar dolardı.
İhracatta 21 milyar dolar ile 2014’re rekor düzeyi yakaladıklarını vurguladı:
- Kilo başına ortalama ihracat fiyatımız maalesef 0.50 dolar/cent düzeyinde. Türkiye’nin kilo başına ortalama ihracat geliri 1.39 dolar düzeyinde. Biz kilo başına fiyatımızı 10 cent artırabilsek, 3 milyar dolar ek ihracat geliri elde edebileceğiz.
İŞİMİZİN YÜZDE 80’İ İLETİŞİM OLACAK
GAZİANTEP Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin (TÜHİD) düzenlediği “Anadolu Buluşmaları”ndaki konuşması sırasında ilk seçildiği günlere döndü:
- Çalışma arkadaşlarıma ilk günlerde, “İşimizin yüzde 20’si teknik, yüzde 80’i iletişim olacak” dedim. Çünkü, yapılanları anlatmazsanız, gönüllere dokunmazsanız, toplumun her kesimiyle iletişim kurmazsanız işin en önemli yanını eksik bırakmış olursunuz.
Dünyada artık şehirlerin yarıştığına işaret etti:
- İletişim, şehirler yarışında da çok önemli bir yer tutuyor. Gaziantep’in UNESCO’nun “Gastronomi Kenti”listesine girmesi ve sonrasında da iletişimin gücünü, önemini hep dikkate aldık.
Paylaş