Bir kelime yüzünden hayat sigortası ölecek

BİREYSEL Emeklilik Sistemi’nin (BES) devreye girmesiyle "ikinci sınıf" muamelesi görmeye başlayan "birikimli hayat sigortası" hizmeti veren şirketler bugünlerde "ölüm"le burun buruna...

Bunun nedeni, Hazine Müsteşarlığı’nın geçen temmuz ayında yayınladığı, 5 Kasım’da, yani pazartesi günü yürürlüğe girecek tebliğin bir maddesi... O madde, "birikimli hayat sigortası" hizmeti veren şirketlerin yaptıkları kesinti ile aracılara ödenen komisyonu düzenliyor.

Mevcut uygulamaya göre, birikimli hayat sigortası poliçeleri için aracılık yapan kurumlar, düzenledikleri poliçede öngörülen bir yıllık primin yüzde 80’i kadar komisyon alabiliyor. Bu komisyon toptan kesilmek yerine, sigortanın süresine göre 10-15 yıla yayılıyor.

5 Kasım’da yürürlüğe girecek yeni tebliğ, komisyonu yüzde 50’yle sınırlıyor. Birikimli hayat sigortası hizmeti veren şirketler bu düzenlemeye taraftar: "Zaten çoğumuz yüzde 50 dolayında sınırlamıştık komisyonları. Hatta yüzde 40-45 olarak uygulayanlar da var."

Yine mevcut düzenleme, birikimli hayat sigortası şirketlerine sigortalıdan aldıkları primin yüzde 10’u kadar "gider" kesme hakkı veriyor. Şirketler kestikleri bu "gider"i hem sigortalıyla haberleşmede kullanıyor, hem de kazancının önemli bölümü de buradan oluşuyor.

Yeni tebliğ, "gider"le ilgili tanımı değiştiriyor, "risk priminin yüzde 10’u" kuralı geliyor. Mevcut uygulamada 100 dolarlık primin 10 dolarını "gider" kesebilen sigorta şirketlerinin alabileceği rakam 1 doları aşamıyor.

Birikimli hayat sigortası hizmeti veren şirketler düzenlemeyi "Bu işi bırakın gidin maddesi" diye tanımlıyor. Bir şirketin genel müdürü, karşılaşacakları durumu, posta gideri örneğiyle özetledi: "Düzenlediğimiz poliçeyi müşteriye göndermek için 8-10 YTL dolayında dolayında masraf ödüyoruz. Poliçe başına aylık prim büyüklüğümüz 100 YTL’yi geçmiyor. 5 Kasım’dan itibaren keseceğimiz gider sadece posta masrafını karşılar."

Konuştuğum genel müdürün, "primin yüzde 10’u gider kesilir" kuralının "risk priminin yüzde 10’u gider kesilir" şekline dönmesiyle ilgili iki kuşkusu var:

Geçmişte birikimli hayat sigortası hizmeti veren şirketler olarak çok yüksek kesintiler yaptık. Müşterilerimiz mağdur oldu. Hazine Müsteşarlığı, sektörümüzden bunun acısını çıkarıyor olabilir.

Düzenlemeye "risk" kelimesi yanlışlıkla girmiş olabilir. Düzenlemeyi Hazine’den sorumlu önceki Devlet Bakanı Ali Babacan bu şekliyle imzaladı ve tebliğ çıktı. Belki "Şimdiki Bakan Mehmet Şimşek’e bunu nasıl anlatırız" tedirginliği olabilir.

Genel müdür, ilgili bürokratlardan korktuğu için "karnından konuşmayı" yeğledi, "risk" kelimesi yüzünden "birikimli hayat sigortası"nın ölebileceğine dikkat çekti.

Sigortacılara göre, "birikimli hayat sigortası", bir anlamda "insan kaskosu" gibi... Ferdi kazadan, balerin ayağına kadar birçok alana uzanabiliyor.

Şu iş yeniden incelense olmaz mı?

Tekel Sigara’ya ilgi var, Petkim’de gerekçe açıklamak rencide eder

AIRBUS A380’in İstanbul-Ankara test uçuşu sırasında Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci’yle kısa bir özelleştirme sohbeti yaptık.

- Tekel Sigara’nın satışına ilgi nasıl?

- Önceki dönemlere göre daha fazla ilgi olduğunu görüyoruz.

- Philip Morris’in katılması mümkün mü?

- Hayır, mümkün değil...

- Petkim’in yüzde 51’i için 2 milyar 50 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Kazak-Rus ortak konsorsiyumu TransCentralAsia’yı elediniz. Eleme gerekçesi Ermeni asıllı Vardanyan’ın Troika Dialog’unun ortaklığı mıydı?

- Gerekçe açıklayamıyoruz...

- Kendilerine de mi gerekçeyi söylemediniz...

- Söylemek doğru olmaz. Katılımcıları rencide etmekten kaçınırız. Kanun bize yetkiyi veriyor. İhale Komisyonumuz incedi, kararını verdi.

- İkinci olan Socar-Turcas Injaz konsorsiyumuna ibreyi döndürdünüz. Son durum nedir?

- Rekabet Kurumu’ndan yanıt bekliyoruz...

Özelleştirme cephesinde son durum böyle...

Bir kelime yüzünden hayat sigortası ölecek


İran değil kravatsız hafta sonu

VATAN yazarı Can Ataklı, "Bunun adı İran’a özenmektir" başlığı atmış... Ataklı’nın bu başlığının nedeni, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Başkan Yardımcıları Erdem Başçı ve Burhan Göklemez ile Para Politikası Kurulu (PPK) Üyesi İbrahim Turhan’ın birlikte verdikleri kravatsız poz. Sevgili Ataklı, "O gün pazarmış ama bunu külahıma anlatsınlar, poz tamamen İran’a özenti" demiş. O fotoğraf için Radikal’in Ekonomi Müdürü Ruhi Sanyer çok ısrar etti, Sabah’ın Ekonomi Müdürü Cüneyt Toros ve ben de destekledik. Onlar ceketlerini giyip, yan yana dizildi, Akşam’ın Ekonomi Müdürü Volkan Akı deklanşöre bastı... Ayrıca o gün hemen hepimiz kravatsızdık...

Kısacası en azından o fotoğraf masum, İran’la ilgisi yok...
Yazarın Tüm Yazıları