‘Beyaz zarf’la vergiyi artırdı, SGK’da sporcu primini tavana çıkardı

MARKETİNG Türkiye ile Rota Yayıncılık’ın patronu Günseli Özen Ocakoğlu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar’ın kısa süre önce yayınladıkları, “Hayattan Öğrendim: Başarı İçimizde” kitabını göderdi. Ardından birlikte Fatih Acar’la buluştuk.

Haberin Devamı

Acar, kitaptan defterdarlık dönemlerine ait bazı “çözüm üreten bürokrat” örnekleri içeren bölümleri gösterdi:
- Adana’da defterdarlık ve vergi dairesi başkanlığı görevlerinde bulunduğum dönemde bir milletvekilimiz aradı, tanıdığı bir işadamıyla kahvaltıya davet etti. Adana ve İstanbul’da büyük tesisleri bulunan işadamı, Adana’daki evinin posta kutusunda bizim gönderdiğimiz beyaz zarfı görünce heyecanlandığını söyledi.
Araya girdim:
- İşadamı vergi borcu ya da benzeri bir durum açısından heyecanlanmış olmalı...
- Zaten zarfı eline alınca, “Ben vergilerimi düzenli ve zamanında ödüyorum, bu da nereden çıktı?” diye düşünmüş. Ardından da daha açmadan zarfın rengi kafasına takılmış.
- Neden?
- Biliyorsunuz borç ve benzeri konuları içeren kamu mektupları genelde sarı zarf içinde olur. Zarfın beyaz olması işadamının dikkatini çekmiş.
- İçinden ne tür bir mektup çıkmış?
- Yıllık vergisi 250 bin lirayı aşan, ödemelerini düzenli yapan 500 mükellefimize gönderdiğimiz teşekkür mektuplarından biri çıkmış elbette.
İşadamının mektuptan çok etkilendiğini şöyle aktardı:
- Söz konusu işadamı, ertesi gün muhasebecisini çağırmış, “Bu yıl daha yüksek vergi ödemek istiyorum” talimatı vermiş.
Fatih Acar
, benimsediği bu tavrın Adana’da vergi gelirlerine olumlu yansıdığını vurguladı:
- Teşvik edici, yapıcı tutumumuz Adana’da uzun süredir artış görülmeyen vergi gelirlerini yükseliş trendine oturtmuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in kendisini Bursa Defterdarlığı döneminden tanıdığını vurguladı:
- Sayın Bakanımızın kararıyla SGK’daki görevime geçtim.
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’daki sohbetimiz sırasında emekli sayısının 10.2 milyona, toplam maaş ödemelerinin de bu yıl 105 milyar liraya yükselmesinin SGK için önemli sıkıntı haline geldiğini belirtti.
- Kayıtdışı çalışmayı sıfıra indirmek, prim tahsilatımızı da artırmak için seferberlik halindeyiz. Örneğin Türkiye genelinde toplam 399 sosyal güvenlik merkezi oluşturduk.
Sosyal güvenlik reformunu anımsattı:
- Hükümetimizin sosyal güvenlik reformu çok önemli bir adımdı. Çünkü, normalde 4 çalışana 1 emekli düşmesi gerekirken, bizde 1.78 çalışana 1 emekli düşer hale gelmişti. Hükümetimiz “saadet zinciri”ne dönüşmüş sistemi adaletli işletmek için harekete geçmiş oldu.
Kayıtdışı istihdama karşı mücadelede başvurdukları yöntemlerden birine değindi:
- Meslek grupları için “meslek kodları” geliştirerek ücret yönünden kayıtdışılığın önüne geçeceğiz.
- Bu kapsamda futbol kulüplerine dönük bir adım attınız.
- Futbol ve basketbolda ünlü antrenörlerin, oyuncuların sosyal güvenlik priminin asgari ücret üzerinden ödendiğini gördük, üzüldük. Hepsini uyardık, temmuzdan itibaren ödemeler “tavan”dan hesaplanmaya başlandı. Aynı şeyi voleybolcular için de yapacağız.
Fatih Acar
, görevdeyken deneyimlerini kitapta paylaşmayı seçerek, klasik bürokrasi anlayışından nasıl uzaklaşılabileceğini formülünü ortaya koyuyor...
Sosyal güvenlikte ücret yönünden kayıtdışılığın üzerine gitmeyi gündemde tutmak için futbol, basketbol ve voleybolun bilinirliğinden de yararlanıyor.

Haberin Devamı

Alo 170, 40 bin kişinin kayda girmesini sağladı

Haberin Devamı

SGK Başkanı Fatih Acar, kayıtdışı istihdamla mücadelede kurdukları “Alo 170” çağrı merkezinin önemli işlev gördüğünü belirtti:
- Alo 170’de yüzde 50’si engelli, 100 kişi çalışıyor. Onlara gelen ihbarlar sayesinde 4 bin 197 işyeri ve 40 bin 793 kişi SGK kaydına girdi.
2008-2012 döneminde gerçekleşen kayıtlarla ilgili bilgi verdi:
- 79 bin 766 işyeri ve 1 milyon 142 bin çalışan ilk kez SGK kaydına girmiş oldu. Ayrıca, 10 bin 403 sahte sigortalı tespit edildi.
Primlerin giderleri karşılama oranına vurgu yaptı:
- Primlerin giderleri karşılama oranı yüzde 52’den yüzde 58’e çıktı.
Acar, kayıtdışı istihdamla mücadele için merkezler kurduklarının altını çizdi:
- Merkezde Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığı kurduk. 81 ilde, bu merkeze bağlı servisler oluşturuldu.

Haberin Devamı

Numan Kurtulmuş, Demirbank’ın HSBC olacağını nereden bildi

AK Parti’yle birleşmeye dönük adımlarıyla birlikte adı bir anda “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisinden sonraki Başbakan adayı” olarak öne çıkan Has Parti Genel Başkanı Prof. Numan Kurtulmuş, geçen akşam Akan Gümrükleme’nin Malatyalı İşadamları Derneği’ne (MİAD) verdiği destekle Bağcılar’daki Holiday Inn Oteli’nde düzenlediği iftara katıldı.
Prof. Kurtulmuş, iftar sonrası MİAD Başkanı Yunus Akdaş, Tuna Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Turan Tuna ve Günkar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş’in de aralarında bulunduğu işadamlarıyla sohbet ederken, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, bir anısını aktardı:
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevli olduğum günlerdi. Sayın Kurtulmuş 1998 veya 1999’da bir toplantıda o günkü ekonomiyle ilgili konuşma yaptı. Türkiye’de bankaların bir bölümüne el konulacağını, onların yerine HSBC, Citibank gibi yabancı bankaların her köşe başında görüleceğini söyledi.
Yeniay, Kurtulmuş’a
sordu:
- Sayın Genel Başkan, siz o konuşmanızda, “Demirbank’a el konulacak, yerini HSBC alacak” demiştiniz. Aynen gerçekleşti.
Araya girdim:
- Başka bildiğiniz bankalar oldu mu?
- Benimki Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) da yapılan görüşmelerin içeriğine, gelişmelere bakıp bir tahminde bulundum. Görünen köy pek kılavuz ister durumda değildi zaten.
Yeniay, Kurtulmuş’
un o günlerdeki konuşmasından aldığı notları hâlâ sakladığını kaydetti:
- Sayın Genel Başkan, bankalar konusunda haklı çıktı... O konudaki gelişmeleri gördükçe hep Sayın Kurtulmuş’un konuşmasını hatırladım.
2000-2001 döneminde bankalara el konulması öncesinde HSBC’nin Demirbank’la ilgilendiği söylentisi çok yaygındı...
Citibank da Türkiye’ye ilk girdiği dönemlerden çok şubeli modele geçmeyi hep istedi, Türkbank’la da ilgilendi, ancak bu hedefine ulaşamadı. Sonunda Akbank’tan hisse alma yolunu seçti...
HSBC’nin yanısıra Türkiye’ye kendi adıyla giren bankalar arasında Fortis ve ING gibi bankalar da yer aldı. Fortis, Avrupa krizine kurban gidince, dışarda BNP Paribas’yla birleşti. Türkiye’de de TEB’in bünyesine katıldı...
Prof. Kurtulmuş, sohbeti noktalarken söylediklerinin kehanet olmadığını altını bir kez daha çizdi:
- O günlerdeki gelişmeler ve IMF’nin isteklerini analiz edip, tahminlerimi aktarmıştım.

Yazarın Tüm Yazıları