Başbakan, İnönü’ye yükleniyor, İsmet Paşa’nın AK Partili Belediye Başkanı ne diyor

ÖNCEKİ akşam İkitelli’deki Holiday Inn Oteli’nde Prof. Mesut Parlak’ın başkanlığını yürüttüğü Malatya Eğitim Vakfı’nın (MEV) iftarı vardı.

Önceki Başkan Şaban Taçyıldız önayak olmuş, iftarın sponsorluğunu Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık üstlenmişti. Prof. Parlak, bunu kürsüden de dillendirdi:
- Hem bu akşam, hem de pazar akşamı Malatya’da vereceğimiz iftarın sponsoru olduğu için sayın Çalık’a teşekkür ederiz.
İftar sonrası otelin lobisinde Malatya’nın Yeşilyurt Belediyesi Başkanı Mehmet Kavuk, Gündüzbey Belediye Başkanı Hüseyin Selçuk, Prof. Mesut Toprak, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Ramazan Özdemir’le çay içip sohbet ettik.
Yeşilyurt ilçesinin geçmişte halk arasında bilinen iki yaygın adı vardı:
· Çırmıktı ve İsmet Paşa.
“İsmet Paşa” denilmesinin nedeni, İsmet İnönü’nün kökeninin bu ilçeye dayanmasıydı. Yeşilyurt Belediye Başkanlığı’nı üçüncü dönemdir yürüten Mehmet Kavuk’un geçmişte CHP’li olduğunu ve İsmet İnönü’ye hayranlık duyduğunu biliyorum. Bu nedenle konuyu açtım:
- Başbakan Tayyip Erdoğan, son dönemlerde İsmet İnönü’ye çok yükleniyor. Bir gün kalktı Hitler’e benzetti, ardından da “Dersim’i bombalattı” dedi. Bunları Tayyip Bey’den duymak, AK Partili Belediye Başkanı olarak sizi nasıl etkiledi? Üzüldünüz mü?
- Hazırlığımı yaptım, Sayın Başbakan’la biraraya geldiğimizde İsmet Paşa’yla ilgili düşüncelerimi anlatmak isterim.
Biraz durdu, İsmet İnönü’ye Pembe Köşk’te iftara konuk oldukları günü anımsadı:
- Mevhibe Hanım iftar sofrasında bize hizmet etmişti. İsmet Paşa’yı bire bir dinleme fırsatım epey oldu.
Ardından şu saptamayı yaptı:
- Bugünkü koşullar üzerinden bakıp, geçmişteki bir takım şeyleri yargılamak çok doğru olmaz.
- Neden?
- Dönüp o günlere bakmak gerek. O günün koşulları neydi? Başka türlü davranılabilir miydi. Bunları düşünmek, ona göre yorumlar yapmak lazım.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik araya girdi:
- Ferruh Bozbeyli bir süre önce üniversitemize konuk olmuş, İsmet İnönü’yle ilgili anı aktarmıştı.
- Neydi?
- TBMM’deki görüşmelerde bir gün İnönü’ye, “Lozan’da çok taviz verdi, Lozan aslında zafer değildir” gibi eleştiriler yöneltilmiş.
- İnönü’nün yanıtı ne olmuş?
- “Bugünden bakınca, ben de çok taviz verdiğimizi düşünüyorum. Ama günün şartlarını, o zamanın Türkiye’sinin gücünü bir düşünün bakalım” yanıtı vermiş.
Bunun üzerine Mehmet Kavuk yineledi:
- Bugüne bakıp, geçmişi bugünün gözüyle yargılamak doğru olmaz.
Başka söze gerek var mı?

Aman hocam dikkat edin Sayıştay’dan çıkmaz oldum

İNÖNÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Cemil Çelik, MEV Başkanı, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Mesut Parlak’a döndü:
- Hocam, işadamlarının desteği, banka promosyonu gibi formüllerle üniversitemizde çok ciddi yatırımlar yaptık.
Prof. Parlak uyardı:
- Aman hocam dikkat edin. Yaptıklarınızın hepsi size soruşturma olarak döner.
- Hocam çabamız İnönü Üniversitesi’ni daha iyi noktaya taşımak.
- Cemil Hocam, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü dönemimle ilgili sayısını bilmediğim kadar soruşturma açıldı. Artık Sayıştay’dan çıkmaz oldum.
Prof. Parlak, rektörlüğü döneminde dillendirdiği konuya dikkat çekti:
- Sık sık, “Bize müteahhitlik yaptırmayın, üniversitelerdeki bu işleri başka yöneticilere devredelim” diye talepte bulundum. Böyle bir uygulamaya geçilmedi.
- Mesut Hocam, bazı işleri vakıf üzerinden yapıyoruz. Döner sermayeyi kullanıyoruz.
- Benden sana tavsiye Cemil Hocam, bağış alırken bile, “adrese teslim” işlem yap. Nereye kullanacağını mutlaka bağışı alırken belgeye yazdır.
Prof. Parlak konuyu kapatırken soruşturma sırasında sorulanlardan bir örnek verdi:
- Bana, “Balığı neden Metro’dan aldınız?” diye sordular.
Prof. Parlak’a Allah kolaylık versin...

Personele ‘Kahverengi giymeyin’ tavsiyesi var

TÜRK-Sudan İş Konseyi Başkanı Kadir Taçyıldız, Holiday Inn’in patronu Ali Nahit Bozatlı, amiral gemisi LC Waikiki olan Tema Mağazacılık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Bloomberg’in Haber Müdürü Ali Çağatay ve Sabah Yazarı Sevilay Yükselir’le paylaştığımız masaya Prof. Mesut Parlak uğradı.
O sırada referandum sonucuna dönük tahminler üzerinde konuşuyorduk. Prof. Parlak takıldı:
- Bundan sonra kahverengi gömlek mi giysem?
- Neden?
- “Hayır”ın rengi kahverengi ya... Şaka, şaka...
Vahap Küçük, kahverengiyle ilgili bir ayrıntıyı paylaştı:
- Bizim gibi şirketlerde, bankalarda personele kahverengi giymesi tavsiye edilmez.
- Neden? Müşteriyi kaçıran bir renk midir kahverengi?
- Öyle sayılıyor...
Dün biraz “kahverengi” taraması yaptım, Vahap Küçük’ün söylediği uygulama birçok yerde dikkatimi çekti. Örneğin, İngiltere’de yapılan bir araştırmada, bankacıların lacivert veya gri giymesi güven veriyormuş. Kahverengi tavsiye edilmiyormuş.
“Hayır” oyunun rengini “kahverengi” saptayanlar bu ayrıntıyı biliyor muydu acaba?
Yazarın Tüm Yazıları