Paylaş
- Size cennet vaadediyoruz...
Ardından memleketi Muş’a yatırım yapan Akmen Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Akaydın’ı kürsüye çağırdı. Akaydın, Muş’a yaptığı yatırımın ilk günlerine döndü:
- Bu yatırım Zafer Çağlayan, Erdal Bahçıvan ve benim kurduğum oluşturduğu Muş Kalkınma Platformu sayesinde oldu. Sayın Çağlayan o günlerde Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı’ydı. Dönemin Muş Valisi bize kentteki Tekel depolarının bölüm bölüm atölyelere dönüşebileceğini söyledi.
Tekel deposu binaları için ihale açıldığını belirtti:
- İhaleye girenlerin çok yüksek fiyatlar ortaya koyacağını anlayınca, bu modele itiraz ettik. Vali Bey’e, “Bu binaları alacaklara en az 50 kişilik istihdam şartı koyun” önerisi götürdük. Çünkü, Tekel deposunun yatırımcıya açılmasının en önemli nedeni Muş’ta istihdam da yaratmaktı. Bu şart konulunca ihaleye pek giren olmadı.
Sonra yatırımdan memnuniyetlerini dile getirdi:
- Ben ayakkabı atölyesi kurdum. 100’e yakın hemşehrime iş kapısı açmış oldum. Kuzenlerim de konfeksiyon atölyesi açtı. Onların personel sayısı 300’ü geçti. Personelimiz kısa sürede işe adapte oldu ve çok kaliteli üretime ulaştık.
Muş’ta Çin’le rekabet edecek düzeye ulaştığını kaydetti:
- İstanbul’da sadece işçiliği 20 liraya mal olan bir ayakkabıyı burada 7-8 liraya mal edebilir hale geldim. Burada asgari ücreti ödüyorum ama servis ve yemek masrafı gibi diğer giderler yok.
Çağlayan, mikrofonu daha sonra LC Waikiki markasıyla öne çıkan Tema Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’e verdi:
- Biz Muş’ta 5 aydır bir atölyeye iş veriyoruz. Bu atölye artık tümüyle bize üretim yapıyor ve 150 kişi çalıştırıyor. 6’ncı bölge teşvikleri kapsamında bulunan diğer illerimizde de elden geldiğince bu şekilde istihdama katkı vereceğiz. İstanbul’da bize üretim yapan konfeksiyon atölyelerini gerekirse maddi destek de vererek buralara yönlendireceğiz.
Çağlayan, bir yandan önceden hazırladığı listeye, diğer yandan da salona göz gezdirerek, Doğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan’a mikrofonu gönderdi:
- Sayın Bakanım, her zaman sizin desteğinizi görüyoruz, hissediyoruz. En son Kazakistan’daki mağaza açılışımızda bizi yalnız bırakmadınız.
Davut Doğan, ardından sözü bölgede yatırıma taşıdı:
- Ben aynı zamanda TOBB Mobilya Sektör Meclisi Başkanıyım. 6’ncı bölge teşviklerini meclisteki arkadaşlarıma anlatacağım. Ayrıca Muş veya bölgedeki 14 ilde uygun yatırım planı görürsek, ortaklıkla destek vermeye hazırım. Gelmişken Muş’ta bir de bayilik verebiliriz.
Sözünü noktalarken teşviklere isim önerdi:
- Biz bu teşviklere kısaca “BOV” diyelim.
Hemen açılımını da verdi:
- Baban olsa vermez...
Madem özellikle 15 ili kapsayan 6’ncı bölge teşvikleri iş dünyasında “Baban olsa böyle vermez” hissi uyandırdı, öyleyse artık yatırım için kolları sıvamak gerekmez mi?
Önce Elazığ’ı düşündü, şimdi Muş, Şanlıurfa ve Kars’ı ekledi
COLLEZIONE Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akyiğit, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın mikrofonu vermesi üzerine önce Akmen Ayakkabı’nın Muş’taki yatırımına değindi:
- Selahattin Akaydın’a Muş’ta üretmesi için 15 bin çiftle ilk ayakkabı siparişi verenler arasında yer aldım.
Çağlayan, birkaç gün önce yatırıma dönük mesajlarını gördüğünü söyleyince Akyiğit, kapattığı fabrikayı anımsadı:
- Benim Kırklareli’nde 900 kişinin çalıştığı fabrikam vardı. İstanbul’a yakındı, pek desteklerden de yararlanamadı. Kapatmak zorunda kaldım. Böylece sadece perakende sektöründe markamızla bugünlere kadar geldik. Şimdi kazandığımızı yeniden yatırıma dönüştürmek için arayış içindeyiz.
Hemen illeri de sıraladı:
- Muş, Şanlıurfa ve Kars, bizim için yatırım yapabileceğimiz iller arasında yer alıyor.
Toplantının bitiminde Akyiğit’e sordum:
- Siz geçen yıl Ramazan’da bir iftarda karşılaştığımızda Elazığ’a yatırım düşündüğünüzü söylemiştim. Şimdi araya Muş, Şanlıurfa ve Kars da girdi. Yatırım nerede olacak?
- Bakacağız, kendimizi nerede rahat hissedebileceksek, ona göre karar vereceğiz...
44 yıllık gazeteci Muş’ta günde 100 ton lastiği dönüştürecek
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, TİM’in önderliğinde Muş’a giden 170’i aşkın işadamı arasından bazılarına söz verirken bir sürpriz yapıp, 44 yıllık gazeteci Orhan Uğuroğlu’nu kürsüye çağırdı. Uğuroğlu, Muş’ta bulunmasının gerekçesini anlattı:
- Ben aslen Kahramanmaraşlı’yım. Bir fırsat çıktı, gayrimenkul satarak Hasköy’de kullanılmış oto lastiği geri dönüşüm fabrikası yatırımı başlattık. Günde 100 ton lastiği işleyip, karbon siyahı, gaz gibi önemli ürünler elde edeceğiz.
Meslektaşım Uğuroğlu, toplantı öncesinde beni gördüğünde aslında bazı sıkıntılarını anlatacak gibiydi:
- Fırsat olursa gidelim, fabrikayı gör. Bir yatırımcı neler çekiyor, onu da anla...
Ancak, kürsüye davet edilince anladığım kadarıyla salondaki potansiyel yatırımcıların şevkini kırmak istemedi, gaza da geldi:
- Yeni teşvikler devreye girdiğinde belki buraya toner fabrikası da kurarım. Son evimi, kolumdaki saati dahi satar, yeni yatırım yaparım.
Muş’tan İstanbul’a dönerken yan yana oturduğumuz TOBB Kimya Sektör Meclisi Başkanı Timur Erk’e sordum:
- Orhan Uğuroğlu ile konuşma fırsatınız oldu mu?
- Konuştum. Karbon siyahı üretiminden vazgeçmelerini söyledim. Çünkü, daha önce deneyenler hep hayal kırıklığına uğradı. Şevkle başladığı bu yatırımda mutsuz olmaması için ayrıca konuşma kararı aldık.
Erk, Uğuroğlu’nu takdir ettiğini vurguladı:
- Muş’ta böyle bir yatırımcıyla karşılaşacağım aklıma gelmezdi. Günde 100 ton kullanılmış oto lastiğinin bertarafı çok önemli.
Nefesimiz yeterse sizi mahcup etmeyiz
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Matraş’ın patronu Hakkı Matraş’a mikrofonu gönderdi:
- Hakkı Baba, sen neler söyleyeceksin.
Matraş, dünyadaki rekabetten söz etti:
- Dünyada gırtlak gırtlağa rekabet ortamı var. Bu ortamda işimizi yapmaya çalışıyoruz.
Ardından bölgede yatırım konusuna girdi:
- Nefesimiz yeterse buralara yatırım yapmaya çalışır, sizi mahcup etmeyiz.
Mısır’a gitmek ayıp değil
EROĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Colin’s markasının ulaştığı noktayı anlattı:
- Yurt içinde ve dışında toplam 700 noktada varız. Bunların çoğu mağaza.
Sonra üretime değindi:
- 2006-2008 döneminde sıcak para serum gibiydi. Üretim ikinci plana düşmüştü. Biz de o dönemde Mısır’a yatırım yaptık. Oradaki fabrikalarımızda 4 bin 500 kişi çalışıyor.
Mısır’a gitmenin ayıp olmadığını vurgulayıp, ekledi:
- Çorlu’daki fabrikamızda 2 bin, Aksaray’da 600 kişi çalışıyor. Aksaray’da ek yatırımla 1000 kişiye daha iş kapısı açacağız. Ayrıca 6’ncı bölgedeki illerimize de yatırımı düşünürüz.
Eywan’da internet olmaz mı
LC Waikiki’ye Muş’ta üretim yapan atölye sahipleri ile Koton’un kentteki temsilcisi Vahap Küçük ve Yılmaz Yılmaz’ı ağırlama yarışına girdi.
Sonunda Vahap Küçük, Yılmaz Yılmaz, Günkar Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş, Nurettin Eroğlu, Coşkun Ergun başta olmak üzere bir grup Eywan adlı restorana gittik.
Yemeğin sonuna doğru garsona sordum:
- İnternet bağlantısı var mı?
Garson, “Sormakla ayıp ediyorsun abi” dercesine bir hareket yapıp, şifreyi verdi:
- Abi “Eywan” yaz, yanına da 4 haneli şifreyi gir.
Böylece Muş’daki Eywan’da gazeteye doğrudan bağlanıp, haberi yazma fırsatı buldum.
Anonsla uğurladı
MUŞ’tan İstanbul’a dönmek üzere uçağa geçerken Kayserili ihracatçı Ali Rıza Hasoğlu’nun ısrarla beklediğini gördüm:
- Hayırdır, yoksa Zafer Çağlayan’ın uğurlamaya gelmesini mi bekliyorsunuz?
- Evet...
Tüm işadamları uçağa geçtikten sonra Zafer Çağlayan’ın anonsu duyuldu:
- Arkadaşlar, ben Ankara’ya geçeceğim. Muş’a geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. İyi yolculuklar...
Paylaş