Paylaş
- Almanya’nın Münih kentindeki Bauma 2013’te sergileyeceğimiz asfalt fabrikasını tam 60 TIR’la taşıyoruz. Üstelik bu kez üzerine “Satıldı” tabelası koyacağız. Bu gururu paylaşmaya birlikte gidelim.
15-21 Nisan’da gerçekleşecek fuara 1-2 günlük ziyaret için takvimim uymayınca Capital-Ekonomist’in düzenlediği “Uludağ Ekonomi Zirvesi” dönüşü Simge Grubu’nun Bursa’daki fabrikasına uğradım.
Nezir Gencer, Simge Grubu Yönetim Kurulu Üyesi olan oğlu Emre Gencer’le birlikte Münih’e gönderdikleri asfalt fabrikasının görüntülerini paylaştı, 3 yıl önceyi anımsattı:
- Bauma 2010’da bir İsviçre firması standımızın tam karşısında sergilediği asfalt fabrikasının üzerine “Türkiye de şu firmaya satılmıştır” yazmıştı. O Türk firmasının neden bir Türk ürünü almadığına üzülmüştük.
Bu kez fuara daha büyük gururla katıldıklarını vurguladı:
- Fuarda biz yine aynı standdayız, o firma da karşımızda. Şimdi de biz 60 TIR ile taşıdığımız asfalt fabrikasının üzerine “Alman AMV gmbh firmasına satılmıştır” yazıyoruz.
Grubun ihracat ve ciro durumunu sordum, konuya eleştirel yaklaştı:
- 440 milyon dolar ihracata karşılık, 400 milyon dolar ithalatı olan bir firmanın ihracatı gerçekte 40 milyon dolar sayılmaz mı? Bu firmanın “440 milyon dolarlık ihracat yaptık” ifadesi doğru ama yanıltıcı olur.
Bu tür firmaları da yatırım, üretim ve istihdam açısından takdir etmek gerektiğini belirtip, ekledi:
- Gelişmiş ülke sanayicilerine taşeronluk yaparak ciro ve ihracatı artırmak bana göre kolayı seçmektir.
Kendi plan ve hedeflerine döndü:
- E-Mak olarak taşeronluktan kurtulmayı seçtik. Ar-Ge’ye odaklandık, teknolojik değeri yüksek buluşlar yaptık. Almanlar, teknolojimize şaşırdı. Şimdi bu ürünlerle bizim için “er meydanı” sayılan Bauma 2013’te olacağız.
Bitlisli Nezir Gencer’in öyküsünü Bauma 2010’a gittiğimde dinlemiştim:
- Tatvan’da Karayolları’nda çalışırken 1976 yılında depodaki kullanılmış parçalardan bir asfalt plenti (asfalt makinesi) ürettim. Bir yöneticimiz, “O makineyi sök, parçaları depoya gönder” dedi. Önce Bursa’ya tayin istedim. 1977’de istifa edip Simge İnşaat’ı kurdum. İlk asfalt plentini Bursa Belediyesi’ne yaptım.
Nezir Gencer, 3 yılda bir gerçekleşen Bauma’ya her seferinde çıtayı yükselterek gidiyor.
Bu yıl da çıtayı, “Almanlar’a sattık” tabelasıyla daha da yukarı taşıyacak gibi görünüyor.
15 ülkeden 87 kuruluş ‘At ve Binicilik’e geliyor
EKO Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İlker Altun’u aradım, ilkini geçen yıl gerçekleştirdikleri “At ve Binicilik Fuarı Equist”i sordum:
- 12-14 Nisan’da İstanbul Fuar Merkezi’nde ikincisini düzenleyeceğimiz fuara 15 ülkeden 87 kuruluş geliyor.
Türkiye’de atçılığın hareketlendiğini vurguladı:
- Türkiye, atla olan bağlarını yeniden anımsıyor. Türkiye’de atçılık yarış endüstrisi ağırlıklı gidiyor. Türkiye’de yarış amaçlı 20 bin dolayında at bakılıyor. 5 bin
500 dolayında at yarışıyor.
Yeni devreye giren binicilik kulüplerine dikkat çekti:
- İstanbul başta olmak üzere Antalya, İzmir gibi illerde bir biri ardına binicilik kulüpleri açılıyor. 100’ü aşkın kulüp, binicilik eğitimi ve at bakım hizmeti veriyor.
Her birinde 20 dolayında at barınıyor.
Sinema ve dizi filmlere vurgu yaptı:
- Sinema ve dizi film sektörü, reklamcılar, atlara hemen her projede yer veriyor. Sanatçılar binicilik dersleri alıyor. Bazıları at sahibi oluyor.
Fuarın yaratmaya başladığı hareketliliğe işaret etti:
- Ünlü bir fuar katılımcı-mız, bir Türk binicilik kulübünün istediği oval biçimli at çalıştırma sistemini ilk kez Türkiye için üretti.
Altun, hobisini işe dönüştürüp düzenlediği Equist’le Türkiye’ye “At ve Binicilik Fuarı” kazandırdı.
Türkiye’nin 50 milyar Euro’luk dünya atçılık piyasasının önemli oyuncularından olabileceğini gösterdi.
Şaban hemen gelsin beyin kanamasını en iyi o bilir
NURYILDIZ’ın sahibi Şahin Nalbant, 4-5 gün önce evinde televizyon seyrederken fenalaştı, ailesinin hemen bağlantı kurduğu doktoru anında hastaneye yönlendirdi.
Beyin kanaması geçirdiği anlaşılınca yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda ilk telaş atlatılınca yakın dostu tiyatro sanatçısı Kenan Işık’ı arattı:
- Şaban Taçyıldız’a (Malatya Eğitim Vakfı eski Başkanı) haber ver, hastaneye gelsin. O da beyin kanaması geçirmişti. Beni en iyi o anlar.
Kenan Işık, Taçyıldız’ı aradı, durumu bildirdi. O da hemen hastaneye koştu. Cumartesi günü Nalbant’ı ziyaret ettiğimizde Taçyıldız o günü şöyle anlattı:
- Şahin Nalbant ve Kenan Işık bana takılmayı çok sever. Hastaneye varıncaya kadar, “Bu da bir şaka mı” diye düşündüm. Şahin Abi’nin rahatsızlığının gerçek olduğunu anlayınca çok üzüldüm. Neyse ki şimdi iyi.
Geçmiş olsun Şahin Abi...
Paylaş