’Ambulans, tomografi, ilaç bedava’ diyor belediyeye bağımsız denetim istiyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ÖZELLİKLE dar gelirli vatandaşları canevinden yakalayacak "bedava hizmet" modelini çoğunlukla AKP’li belediyelerin devreye soktuğunu sanıyordum, meğer İstanbul Bakırköy’ün CHP’li Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de bu konuda çok ilginç örnekler ortaya koymuş.
Özel sektördeki günlerinden, Renault Mais Genel Müdürlüğü döneminden tanıdığım Ateş Ünal Erzen’e, "Özel sektör deneyiminizle Bakırköy’de ne fark yarattınız?" diye sordum, sıraladı:
İlçedeki 44 devlet ilköğretim okuluna arıtma sistemi kurduk. Öğrenciler musluktan su içiyor.
200 bin kişilik yerleşik nüfusun tümünün edinebileceği Bakkart’ı geliştirdik, 4-5 bin işyerinin indirim zincirine girdik.
Medline’la anlaştık, halen sayısı 120 bin olan Bakkart’lı hemşehrilerimiz Türkiye’nin 71 noktasında ambülans hizmetlerinden ücretsiz yararlanabiliyor.
Medline’ın ambülanslarında doktor da olduğu için acil durumlarda ilk müdahaleyi onlar yapıyor. Ayrıca, helikopterle ücretsiz hasta taşımayı da devreye sokmaya hazırlanıyoruz.
Bakırköy’de üç Halk Eczanesi açtık. Bakkart sahiplerine ilaçlarını tek kuruş ücret almadan veriyoruz. Kanser ilacından, kalp ilacına herşey var.
Halk Eczanesi’nin rafları, evlerdeki fazla ilaçların toplanmasıyla doluyor. Toplanan ilaçları gönüllü eczacılarımız ayrıştırıp, vatandaşın hizmetine sunuyor.
"Görüntüleme" merkezi kurduk, MR, tomografi, laburatuvar tahlilleri ücretsiz yapılıyor.
Osmaniye’de kurduğumuz çamaşırhanede hanımlar deterjanı da bedava olmak üzere çamaşırlarını yıkayıp, kurutup, götürüyor. İsteyen yandaki duşlarda çocuğuna duş aldırıyor.
"Kahvehaneden kıraathaneye geçelim" dedik, kahvehanelere kütüphane, okuma bölümü koydurduk.
Devlet okullarındaki öğrenci ve öğretmenlerin 23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli bayramlarımızdaki tören giysilerini 3 yıldır ücretsiz veriyoruz.
Aşevimizin yoksul vatandaşlara yemek dağıtımını "eve servis"e döndürdük.
Ateş Ünal Erzen’in listesi uzayıp giderken, "Belediyenin bütçesi ne durumda?" sorusuyla kestim: "Ben geldiğimde bugün bütçesi 100 milyon YTL olan Bakırköy Belediyesi’nin 118 milyon YTL borcu vardı. Birçok gelirimizi yasayla kestiler ama yine de borcumuzu 45-50 milyon YTL’ye indirdik."
Erzen’e göre, gündüz nüfusu 2-3 milyona kadar çıkan Bakırköy’de kişi başına gelir 20 bin dolar dolayında. Gecekondu ve varoş sorunu pek yok. Kadın nüfusu da erkekleri geçiyor. Yaz aylarında sorunları dinlemek için düzenlediği "mahalle kahvaltıları"na da daha çok kadınlar katılıyor.
Erzen, belediyeleri "halka açık şirket" gibi görüyor. Bu yüzden de tüm yerel yönetimlerde uluslararası standartta bağımsız denetim yapılmasından yana tavır koyuyor.
Kendisi böyle bir denetimi denediğinde, "Dur bakalım, Sayıştay var" freniyle karşılaşan Erzen, ısrarlı: "Bütün belediyeler 6 ayda bir bağımsız denetimden geçsin, sonuç halka açıklansın."
Bu öneriyi düşünmekte, tartışmakta yarar var...
Vatandaştan İDO’ya yeni hat önerisi var
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nin denizcilikte artık dev kuruluş haline gelmiş şirketi İDO’nun Genel Müdürü Ahmet Paksoy’la sohbetimizi yazdıktan sonra, özellikle deniz otobüsünu kullanan bazı okurlarımdan mesajlar aldım.
Bu mesajlardan birinde İDO’nun İstanbul trafiğini rahatlatmaya dönük yeni hatlar açması önerisi var: "İDO, en az 10 deniz otobüsü daha alıp, Büyük Çekmece-Avcılar-Bakırköy-Yenikapı-Eminönü ile Pendik-Kartal-Maltepe-Karaköy-Eminönü hattında özellikle sabah ve akşam saatlerinde en çok 15 er dakika aralarla sefer yapmalı.Böylelikle Hem E-5, hem TEM, hem de sahil yollarında ve köprülerde trafiğin bir nebze de olsa rahatlayacağını düşünüyorum.Tek risk bizim lüks ve rahat düşkünü insanlarımızın ille de araba diye tutturmalarıdır!"
İDO, yeni hatlar için belki bu öneriyi de değerlendirmeye alır...
İstanbullu sanayicinin zor dönem başkanıydı
ÇBS’nin kurucusu, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Başkanı Şaban Çavuşoğlu’nu gazeteciliğe başladığım ilk yıllarda tanıdım...
12 Eylül darbesinin en sıcak günlerinde, sivil toplum kuruluşlarının tamamına yakınının kapısına kilit vurulduğu bir dönemde, yumuşak mizacıyla sanayicilerin sıkıntılarını dile getirmeye çekinmezdi.
Ne zaman telefon etsek karşımıza çıkar, sorularımızı asla yanıtsız bırakmazdı... Bu yönüyle iş dünyasında o dönemde biz gazetecileren en yakın isimlerden biriydi. İstanbullu sanayici geçen hafta onu da son yolculuğuna uğurladı...