Alkollü içkide yüzde 80 kaçak var, IMF vergiyi indirtmez
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TÜRKİYE’nin önde gelen şarap üreticilerinden biri, sektörün ağır vergi yükü altında ezildiğini, bağların sökülme tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu bir kez daha anlatmak için Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu’nu ziyaret etti.
Şarap üreticisi işadamı içinde bulundukları durumu özetledikten sonra sektörün talebini yineledi: ‘Bu kadar ağır vergilerle yolumuza devam edemeyiz. Lütfen bir çözüm bulun.’
Arıoğlu, alkollü içkilerin vergi yükünün ağır olduğunda işadamıyla hemfikirdi: ‘Haklısınız... Vergi oranları çok yükseldi. Ancak, Uluslararası Para Fonu (IMF) bizi bunu yapmaya zorluyor...’
İşadamı, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın hem sigara hem de alkollü içkiler üzerindeki verginin yüksekliğinden yakınanlara şaka yollu da olsa verdiği ‘içmeyin kardeşim’ yanıtının, hükümetin bu konuya bakışını gösterdiğini düşünüyordu.
Arıoğlu, IMF’nin neden alkollü içkilere yüksek vergi için bastırdığını biraz daha açtı:
‘Hangi sektör üzerinden ne kadar vergi geliri elde edeceğimizin hesabını yapıyoruz. IMF de bunu görüyor, biliyor. Alkollü içkilerden de belirli bir vergi geliri hedefimiz var. Fakat bizim bu gelire ulaşmamızı sektördeki kaçak engelliyor. Çünkü, sektörde tam yüzde 80 vergi kaçağı var.’
Arıoğlu, işadamına alkollü içkide ağır vergi yükünün azaltılması formülünü de söyledi:
‘Eğer sektördeki vergi kaçağını düşürürsek, alkollü içkilerin vergisini de düşürebiliriz...’
Bandrolle izlenebilen bir sektörde yüzde 80’e varan vergi kaçağını öğrenince şaşırdım. Şaşkınlığımı Tokat’ta gerçekleşen Kelkit Havzası Kalkınma Birliği toplantısında karşılaştığım CHP Milletvekili ve Diren Şarapları-Dimes Meyva Suları’nın patronu Orhan Diren’le paylaştım: ‘Sektörde yüzde 80 vergi kaçağı varsa bizim ciddi bildiğimiz birçok alkollü içki üreticisi de ‘vergiden kaçınmanın’ yolunu buluyor.’
Diren’in yanında Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Üyesi Tokatlı Süreyya Turgut da vardı. Turgut’un Maliye’deki görevi sırasında vergi kaçağıyla ilgili saptamaları üzerine, dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, ‘Elimizde 100 tane Süreyya olsa, Türkiye kurtulur’ demişti.
Alkollü içki sektöründeki vergi kaçağının yüksekliğini Süreyya Turgut da onayladı: ‘Evet, vergi kaçağının en yüksek olduğu sektörlerden biri alkollü içkidir...’
Orhan Diren, şu yorumu yaptı: ‘Maalesef doğru. Alkollü içkide vergiler çok ağır. Ciddi çalışan firmaların belini büküyor. Ancak, vergi kaçağının da yüzde 80 düzeyinde olduğu da gerçek. Bunun bir şekilde çözülmesi lazım. Çözüm sadece bandrol dağıtmakla olmaz. Üreticiyi bunaltmadan, kimseyi baştan töhmet altında bırakmadan üretim aşamasında denetimi iyi yapmak lazım.’
Ciddi üretici ağır vergi yükü altında kıvranıyor...
Maliye, ‘Kusura bakma, IMF bastırıyor, yakaladığımdan yüksek vergi alırım’ diyor...
Böylece şişeye alkolden çok vergi giriyor, darbeyi akşamcı yiyor...
Çözüm, Diren’in dediği gibi ‘sıkı denetim’den geçiyor...
Airport, carport derken ‘seaport’
AKFEN Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’la Mersin Limanı ihalesinden hemen sonra konuştum: ‘Singapurlu ortağımızı ikna etmek kolay olmadı. 755 milyon dolarlık fiyata yükselmek için bastırdım, sonunda kabul ettiler. Singapurlu PSA’nın Türkiye’ye gelmesi çok önemli.’
Akın, kendi açısından bir ‘üçlü’yü tamamladığını belirtti: ‘Airport, carport, seaport.’
Akın,‘carport’la araç muayene istasyonlarını kastediyordu. Doğuş-Akfen-Alman TüfSüd 613.5 milyon dolara Türkiye’de araç muayene istasyonlarını işletme ihalesini de kazanmıştı.
Akın’a, ‘3 milyar dolara TAV olarak Atatürk Havalimanı’nı, Singapurlu ortakla 755 milyon dolara Mersin Limanı’nı, ayrıca 613.5 milyon dolara araç muayene istasyonlarını aldınız. Böylece 4.3 milyar dolarlık toplam rakamı aştınız. Dikkati çekmeye başladınız’ dedim, duraksadı:
‘İşte orada rahat değilim. Çok öne çıkmayı da istemiyorum açıkcası. Ancak, otel ihalelerine, Tüpraş’a, Erdemir’e girmiyorum. Hedeflediğim, bildiğim işleri yapmaya çalışıyorum.’
Sonra da ekledi: ‘Biz artık ‘port’cuyuz...’
Airport, carport, seaport... Kulağa hoş geliyor... Bakalım sonu nasıl gelecek? Mersin Limanı’nı da yabancıya bırakmadım
AKFEN Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, benden biraz önce Genel Yayın Müdürümüz Ertuğrul Özkök’le sohbet ettiğini söyleyince takıldım:
‘Erdemir’le ilgili ‘yerli almalı’ açıklamanıza takılmış, sizi eleştirmişti. Şimdi Singapurlu ortakla Mersin Limanı’nı aldınız. Bu ne demek oluyor?’
Akın güldü: ‘Ben de onun için Ertuğrul Bey’i aradım ve ‘Mersin Limanı’nı yabancıya bırakmamış olduğumu söyledim. Eğer Dubai’liler almış olsaydı, tümüyle yabancı olacaktı. Tek başıma gücüm yetse, girer kendim alırdım. Singapurlularla ortaklık da benim için iyi oldu.’
755 milyon dolar öde, 100 milyon dolar da yatırım yap, 36 yıl işlet...
Akın, Singapurlu ortakla bu işten kazançlı çıkacaklarından emin...
Dileyelim işler iyi gitsin, Mersinli de, Türkiye de kazansın...