- Türkiye artık sadece üretim merkezi olmaktan çıkmalı, yenilikçiliği de içeren yeni bir yapıya kavuşmalı.
Ardından bu vizyona göre yol aldıklarının işaretini verdi:
- Yeni sulara yelken açma vakti.
Çan’da 1 milyon metrekarelik alana yayılan seramik üssünün bahçesindeki sohbetimizde bu işaretin altını şöyle çizdi:
- Türkiye’den ihracat yapmak yetmiyor. Dış pazarlarda da yerleşik olmak gerekiyor.
İtalya’da bir şirketlerinin olduğunu anımsatıp ekledi:
- İran’a Kalekim yatırımı yapmaya hazırlanıyoruz. Şimdilik 3-4 milyon dolarlık yatırım olacak. Ayrıca Cezayir’e Kalekim yatırımı için ön anlaşma imzaladık. Belki devamı seramikle gelebilir.
ABD’ye uzandı:
- Bodrum’a devam...
Haberi okudum, Kocadon’a mesaj yazdım:
- Depremden bir gün sonra Bodrum’a geldim.
Ertesi gün belediyede çay içmeye davet etti, gittim. Önce Gümbet’le ilgili düzeltme yapmaya çalıştı:
- Gümbet’te yaşanan tsunami değildir. Büyük bir gel-git olayıdır. Gümbet’in o bölümü dolgu alanıdır. Doğanın insan hatasını affetmediği Gümbet’te görülmüş oldu.
Ardından Bodrum’un deprem sınavını başarıyla geçtiğini belirtti:
- Yapılaşmada aç gözlülük yapılmadığı için Bodrum ayakta kaldı. Bodrum’da binalarda kat sayısı 2-3’ü geçmez. Bunun doğru model olduğunu deprem sınavını geçerek gördük.
Sonra turizme döndü:
- Türkiye’de 100 yıllık şirket sayısı 20. Bu veri, çatısı altında 17 şirketin bulunduğu Kale Grubu’nun 60’ıncı yılını kutlamasının anlamını, önemini ortaya koyuyor.
Ardından grubun kurucusu, babası rahmetli İbrahim Bodur’un benimsediği, sıkıca sarıldıkları düstura işaret etti:
- “Ticaret bireyleri, sanayi toplumları kalkındırır” düsturuyla daima sanayiye odaklanıyoruz. İbrahim Bodur, Çanakkale’de bir sanayi geleneği yeşertmeyi başarabilmiş ender kişilerdendir. Ar-Ge merkezini 1970’lerde kurup, 100’ü aşkın ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Bundan sonra da ileri teknolojiye yatırımların ülkemize kazandırılmasında kritik rolümüz sürecek.
Ertesi sabahki açılış töreninde de grubun seramikten savunma, havacılık sektörüne uzanan faaliyetlerini “köklerden göklere” deyimiyle tanımlayıp ekledi:
- Ülke sanayinin geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Her yıl bir temel atmayı ya da açılış yapmayı gelenek haline getirdiklerini kaydetti:
- Bu yıl da 30 milyon lira yatırımla ikinci “sinterfleks” fabrikamız hizmete girdi. 69 kişiye yeni istihdam sağlayan fabrika, grubumuza 120x360 ebadında ince karo üretme kabiliyeti kazandırdı.
Sürdürülebilirlik konusunda atacakları yeni adımı paylaştı:
- Burası Nişantaşı Üniversitesi’nin kampüsü olacak.
Anlaştıkları satış bedelini merak ettim, aktardı:
- 100 milyon dolar...
Çukurova Grubu ve Türk Telekom’da çeşitli görevlerde bulunan Levent Uysal, 2010 yılında Nişantaşı Eğitim ve Kültür Vakfı’nı kurduğunda 550 bin liralık vakıf sermayesi ile yola çıkmıştı. Önce bir meslek yüksek okulu ile faaliyete geçti. 2012’de Nişantaşı Üniversitesi’ne dönüştüğünde öğrenci sayısı 4 bin 500’e ulaştı.
İlk binayı Nişantaşı’nda planladı, ancak gücü yetmedi:
- Biz vakfı 550 bin liralık sermaye ile kurabildik. Daha sonra vakıf sermayesi için en az 100 milyon lira kararı alındı. Nişantaşı’na gücümüz yetmeyince Bayrampaşa’yı seçtik.
Öğrenci sayısı 10 bine ulaşıncaya kadar sessiz kalmayı yeğledi:
- Bir yandan burslu öğrenci sayısını yüksek tutmaya çalışırken, diğer yandan çarkı öğrenci ücretleriyle çevirecek dengeyi kurmaya özen gösterdik.
Surujon ve Hananel, “Adımız kaçakçıya çıktı” diye söze girip sürdürdü:
- Biz ABD’ye Golden Retriever cinsi köpek gönderiyoruz. Herşey yasal ama hakkımızda şikayetler oldu. Adımız köpek kaçakçısına çıktı.
Surujon, haklarındaki suçlamalardan bir başkasını aktardı:
- Bizim köpeklerle uyuşturucu gönderdiğimizi iddia edenler de oldu. Narkotik şubeye gittik, veteriner köpeklerin midesinde uyuşturucu taraması yaptı. Ayrıca, gönderdiğimiz köpeklerin laboratuvarlarda araştırma için kullanıldığı iddiası da ortaya atıldı.
Maceraya sokak hayvanlarını beslemekle girdiklerini belirtti:
- Biz “pet shop”tan hayvan almayız. Sokak hayvanlarını besler, barınaklardaki köpeklere yemek götürürdük.
Yasemin Baban’la tanıştıktan sonra sokak ve barınaklardan aldıkları Golden Retriever cinsi köpekleri ABD’ye göndermeye başladıklarını kaydetti:
- Yasemin Hanım, eşini çok genç yaşta kaybetmiş. Çocuğu da yok. Varını yoğunu hayvanlara harcıyor.
- Karaman’a 450 milyon Euro’luk ‘Derviş’i kuracak, doğalgaz, güneş ve rüzgar el ele elektrik üretecek...
Ardından “Derviş” adlı projenin son durumunu sordum:
- Karaman’daki hibrid elektrik üretme projeniz nasıl gidiyor?
Yatırımda kararlılık işaretini yüksek gerilim hattıyla verdi:
- Slovenya’daki şirketinizde çalışanların yüzde 90’ına yakın kadın. İstihdamda kadınlara kapıyı bu kadar açtığınız için size teşvik verilmesini destekliyorum.
Farba Grubu, 2011’de satın aldıkları Odelo’nun Almanya’daki 3 fabrikasını kademeli kapatıp, en önemli Ar-Ge merkezini orada tutarken, Slovenya’yı adım adım büyüttü. 2011’den buyana 98 milyon Euro’luk yatırım yapıp, 45 bin metrekare ile grubun tek çatı en büyük üretim merkezini Slovenya’da oluşturdu.
Bayraktar Ailesi’nin Slovenya’nın Prebold kentindeki son ek yatırımı, yanındaki köpek maması üreticisini alıp, kendi tesisini büyütmesi oldu. Ek yatırım açılışına Bayraktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Bayraktar, Ahmet Bayraktar, Farba Genel Müdürü Mürsel Gülen, Odelo CEO’su Muhammet Yıldız, VLE Elektrik Genel Müdürü Fatih Bayraktar, Farba Grup Finans Direktörü Sedat Kılıç, Türkiye’nin Ljubliyana Büyükelçisi Esen Altuğ, Slovenya Ekonomi Bakanı Pocivalsek, Slovenya Başbakanı Miro Cerar katıldı.
Ahmet Bayraktar, açılışta bir yıl önceye döndü:
- Geçen yıl Odelo Slovenya’nın 3 yıllık hedefini açıkladım. 200 milyon Euro ciro, 1300 kişilik istihdam sözü verdim. Personel sayımız 1300’ü geçti. Ciromuz da bu yıl 170-180 milyon Euro’ya çıkacak. Hedefe 1 yılda ulaşıyoruz.
Cerar da memnuniyetini dile getirdi:
- Bayraktarlar, Odelo ile Slovenya’ya yüksek teknoloji üretim getiriyor. İstihdamı artırıyor.
- Bu yıl 200 şube açalım. Şube sayımız 900’ü bulsun.
Burger King için 2020 hedefi de şöyle belirlendi:
- Çin ve Türkiye’de 1500’er şubeden 3 bin şubeye ulaşalım.
Dünyanın önde gelen fast food (hızlı yemek) zincirinin yanısıra Sbarro, Arby’s ve Popeyes’i de Türkiye’de temsil eden TAB Gıda, bu alandaki deneyimini Türkiye’nin önemli lezzetlerinden birini, döneri öne çıkarmak, dünyaya yaymak üzere kurduğu “Usta Dönerci” için de plan yaptı:
- Usta Dönerci’nin şube sayısı 90’ı aşıyor. 2017’yi 120 şubeyle tamamlayıp, 2018’de ABD’ye açılmak üzere hazırlık yapmalıyız.
TAB Gıda CEO’su Caner Dikici, plan ve hedefleriyle ilgili gerçekleşmeleri değerlendirirken Çin’e uzandı:
- Çin’de bu yıl 200 Burger King şubesi açmayı planlamıştık. Şu ana kadarki tempo bu sayının 250’yi bulacağını gösteriyor. Yani, Çin’deki şube sayısı bu yıl sonunda 900’ü geçer.
Çin ile Türkiye’yi karşılaştırmasını istedim, önce şube sayısına işaret etti: