Karşılama sonrası Toprak’a Cezayir’deki tekstil yatırımının hangi aşamada olduğunu sordum, yanıta tesise ayrılan alanın büyüklüğünden girdi:
- Relizane kentinde 2.5 milyon metrekarelik alanda 3 fazdan oluşan bir tekstil kenti kuruyoruz.
1 milyon metrekareden oluşan ilk etaptaki kapalı alanın 360 bin metrekare olduğunu belirtti:
- Bunun 260 bin metrekaresini bitirdik. İplik üretimine önümüzdeki hafta başlıyoruz. Haziran 2018’de dokuma fabrikamız faaliyete geçecek. Örme fabrikası da aynı günlerde hizmete girecek. Boya fabrikamız da ağustos ayında devreye girmiş olur.
Birinci fazın 100 bin metrekarelik bölümünün konfeksiyon üretimine ayrılacağını kaydetti:
- Konfeksiyon üretimine de 2018 sonunda başlamayı planlıyoruz.
Akdeniz Havzasının en büyük tekstil yatırımı olacak tesisi Cezayir devleti ortaklığıyla kurduğunu vurguladı:
- Cezayir’le siyasi, askeri, ekonomik, kültürel, tüm alanlardaki ilişkileri değerlendirdik. Aramızdaki ilişkiler 500 yıllık. Böyle bir ilişki ağı olan iki ülkeyiz. Daha güçlü hale gelsin istiyoruz.
Cezayir’de 1000’e yakın Türk firmasının faaliyet gösterdiğini vurguladı:
- En güçlüsü Tosyalı. 2.5 milyar dolarlık yatırımı var. Konutta da yine Türk firmalarının hissedilir ağırlığı var. Türk firmaları Cezayir’de gerçekten seviliyor.
Türkiye’nin LNG’de (sıvılaştırılmış doğalgaz) Cezayir’in 4’üncü büyük tüketicisi konumunda olduğunu kaydetti:
- Bu konudaki anlaşmamız 1 Ekim 2019 itibariyle sona eriyor. Ama bunu uzatabiliriz. Bu konuda herhangi bir engelimiz yok. Görüşmelerde, “Fiyatı biraz düşürebilirseniz biz sizden LNG alımını uzatmaktan yanayız. Botaş ve sizdeki muhatap kuruluş bir araya gelip konuyu görüşsünler” dedik. Fiyat indirimi gerçekten isabetli olur.
Cezayir’le enerji alanında 30 yıllık bir süreç olduğunu belirtti:
- Bu konuyu Enerji Bakanımız (Berat Albayrak) yakın takibe alacak.
Cezayir’den geçen yıl 210 bin turist geldiğine dikkat çekti:
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) düzenlediği “İş Forumu”nda 600 Cezayirli, 200 Türk işadamına öncelikle şu mesajı verdi:
- Cezayir, bölgesinde siyasi ve ekonomik istikrar adasıdır... Türkiye’nin Afrika’daki en büyük ortağıdır...
Ardından 3.5 milyar dolarlık ticaret hacmini az bulduğunu belirtti:
- Bu rakam kısa sürede 5 milyar dolara, daha sonra da 10 milyar dolara çıkmalı...
İki ülke arasında önceki akşam 7 anlaşma imzalandığını vurgulayıp, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelaziz Bouteflika ve Başbakanı Ahmed Ouyahia’ya çağrı yaptı:
- Türk iş insanlarının Cezayir’deki işlerini kolaylaştırın, daha fazla yatırıma gelsinler.
Türk şirketlerinin Cezayir’de istihdam yaratmada ilk sırada olduğunun altını çizdi:
- Tarım, gıda, turizm ve enerjide işbirliği imkanları var.
TÜRK Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik, 2017’deki bütçe açığının milli gelire oranına baktı:
- Geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranı yaklaşık yüzde 1.5 olarak gerçekleşti...
Ardından bu veriye bakışını ortaya koydu:
- Ülkemiz normal koşullarda olsa, o zaman bütçe açığının bu düzeyini eleştirebilirdik. Ancak, içinde bulunduğumuz koşulları dikkate alınca, bu rakamı olumlu değerlendiriyoruz.
2017 büyüme tahminlerini paylaştı:
- Geçen yılı yüzde 6.9’luk büyümeyle geride bıraktığımızı tahmin ediyoruz.
Enflasyonun
- Bu külliyeye Türk mutfağını iyi tanıtacak bir restoran açmalısın.
Ardından ABD’nin hangi kent ve eyaletlerinde Do&Co’nun mutfaklarının olduğunu sordu, Doğudan yanıtladı:
- New York, Los Angeles ve Chicago’da varız. Sadece Los Angeles’a 15 milyon dolarlık yatırım yaptık.
Erdoğan, Maryland’ın Washington’a yakınlığına işaret etti:
- Maryland’daki Diyanet Merkezi’mize Türk mutfağı açarsan, “Washington’da da varız” diyebilirsin.
Doğudan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Nisan 2016’daki diyalogunu Siemens’in davetiyle gittiğim Bayern Münih-Beşiktaş maçının oynandığı Allianz Arena’da karşılaştığımızda anlatıp ekledi:
- Maryland’daki
- Edirne’de restore edilmeyi bekleyen 500 konak var. 84’ü kötü durumda. Biz bu yıl en az 10’unu restore edeceğiz. Bu konuda iş dünyasından destek bekliyoruz.
Özdemir’in bu çağrısı üzerine, zirveden önceki akşam Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur’la sohbete döndüm. Masada İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Edirne Ramada Otel’in sahibi Yalçın Algur, Edirne Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Emin İnağ, Hürriyet’in Reklam Grup Korrdinatörü Gürcan Korkmaz da vardı.
Recep Gürkan, Vali Özdemir’le benzeri mesajı bir akşam önce verdi:
- İş insanları gelsin, tarihi konakları restore etsin. Yerel yönetim olarak her türlü desteği vermeye hazırız.
Bir örnek aktardı:
- Almanya’da sağlık merkezi sahibi olan Prof. Mehmet Burgazlı tarihi 1883’e uzanan Zorlutuna Konağı’nı bir süre önce satın almıştı. Restore ettirmeye başladı. Sanırım butik otel yapacak.
Sohbet sırasında Edirne’nin yerel gazete ve internet sitelerine baktım, Zorlutuna Konağı haberlerini okudum:
- Bir dönem kız yurdu olarak kullanılan konağı 2000’li yılların başında Vali Fahri Yücel kente kazandırmak üzere almak istedi. Zorlutuna Ailesi’nin varisleri ile fiyatta anlaşamadı.
- Türkiye’de ilk görüntülü telefon görüşmesini 1995’te Siemens teknolojisi gerçekleştirmişti. İlk görüşmeyi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç’a yaptırmıştık. Sakıp Bey’in ilk sözü, “Rahmiciğim çok yakışıklısın” olmuştu.Ardından Siemens’teki dijital atılıma dikkat çekti:
- Siemens, 200 ülkede 377 bin çalışanıyla 83 milyar Euro’luk gelire ulaşıyor. Bunun 5.2 milyar Euro’su yazılımlar ve dijital servislerden sağlanıyor.
Dünyada her gün 5.5 milyon nesnenin internete bağlandığını belirtti:
- Dijitalizasyon sayesinde şirketlerin daha fazla değer ve fırsat yaratmaları mümkün. Bunun için iş modellerinin dijital teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesi gerekiyor.
Daha hızlı, esnek ve daha üretken olabilmenin yolunun süreçleri dijitalleştirmekten geçtiğini vurguladı:
- Bu kavramın Türkiye’de yayılmasında, gelişmesinde Siemens’in önemli bir payı var.
Dijital dönüşüme yaklaşımlarına göre şirketleri 4 gruba ayırdı:
-
- Raflardaki mallar tozlanmaya başlayınca tedirgin olurdum.
Aynı duyguyu kurduğu şirketler açısından da yaşadığını hissetti:
- Kurup büyüttüğüm şirketin tamamı 10 yıldan fazla elimde kalırsa tedirgin olurum. Şirketler satıldıkça yaşama şansı artar, ömrü uzar. Aksi halde kurucusuyla birlikte ölme riski yüksek olur.
Şirket alımının da bir ölçüsünün olması gerektiğini düşündü:
- Al, al, al... Nereye kadar? Devamlı şirket alırsan obez olursun.
Akın, şirket satmaya ilişkin düşüncelerini bir sohbette paylaşırken kurucu ortağı olduğu TAV Havalimanları Holding’e dikkat çekti:
- TAV’daki hisselerimi peyder pey sattım. Şimdi artık TAV’da yokum. TAV’da ortaklar değiştikçe yaşama şansı daha da arttı. TAV şimdi sıkıysa benimle beraber ölsün. Adam (Fransızlar) TAV’a 1 milyar dolardan fazla para koydu. Yaşatmak için daha fazla çaba harcar.
Şirketlerin satılarak büyüyüp ölümsüzleştiğini vurguladı: