Sri Lanka’dan aldıkları dökme çayı Irak pazarına ihraç eden Altunkaya kardeşler, 2000’li yılların başlarında bölge pazarının taleplerini dikkate alarak üretime de girdi. Çay ve kahve üretip, paketlemeye sıra geldiğinde marka ismi konusuna kafa yoruldu.
Büyük abiler Ahmet ve Mahmut, kardeşlerini topladı, üretecekleri çay ve kahveye isim arayışına girdi. Danışmanlarının bulduğu farklı isimler masaya konuldu. Ancak, akılları İran’daki çay markası “Ahmad”a takıldı:
- Biz de Ahmet’ten yola çıkıp “Ahmad” desek olmaz. En iyisi Mahmut’tan yola çıkıp, “Mahmood” diyelim.
Böylece Altunkaya Grubu’nun çay, kahve, süt tozu gibi ürünleri “Mahmood” markasıyla önce bölge ülkelerine ihracata yöneldi, ardından iç pazara da girdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Gaziantep’teki programlarından biri vesilesiyle Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahsum Altunkaya ile birlikte grubun kentteki fabrikalarını gezdim.
Altunkaya Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Mahsum Altunkaya, fabrikaları gezerken gıdada 1000’i aşkın çeşitlerinin olduğunu belirtti:
- Gaziantep’teki tesislerimizde kahve ve toz içecek, margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı, sos ve toz gıda üretiyoruz. Çayı Sri Lanka’da üretiyoruz. Irak’ta paketleme tesisimiz var. Dubai’de de doğal sıvı içecek ve süt tozu üretiyoruz.
Tarım ve hayvancılık sektöründe de faaliyet gösterdiklerini aktarıp, diğer şirketlerine işaret etti:
- Derneğimiz üyeleri arasından AK Parti hükümetlerine 3 Bakan çıktı. Ali Babacan, Nihat Zeybekci ve Mehmet Özhaseki. Sayın Zeybekci’nin eşinin yönettiği şirketi, 24’üncüsü gerçekleşen EVTEKS’e katılıyor.
Ali Rıza Hasoğlu araya girip, “Mr. Stock” adlı toptancı şirketinin kartını gösterdi:
- Özhaseki Bakanım ortağım sayılır. Mr. Stock’ta kardeşiyle ortağım.
Ali Sami Aydın, verdiği 3 Bakan örneği ile 1036 üyeli derneğin gücünü anlatmaya çalışırken, sektörün büyüklüğüne işaret etti:
- Ev tekstili sektörünün iç pazardaki cirosu 12 milyar dolara ulaşıyor. İhracatımız ise bu yıl 3 milyar doları yakalar.
Türkiye’nin ihracat lideri otomotiv sektörü ile karşılaştırma yaptı:
- Bir otomobilin kilosu 7-8 dolara ihraç edilirken, ev tekstilinde kilo başına ihracat 10 dolar dolayında seyrediyor. Ayrıca, bizde ihracat gelirinin yüzde 70’i içeride kalırken, otomotivde yüzde 40’ı geçmiyor. Bizim ürünlerimizde ithal girdi oranı yüzde 30’u aşmaz.
Sektörde tasarım çıtasının yükseldiğini vurguladı:
YILDIZ Holding’in bankalara 6.5 milyar dolarlık kredi borcu pazarlığına ilişkin mektubu göndermeden 5-6 ay önceydi. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, şirketteki kurmaylarıyla durum değerlendirmesi yaptı:
- Şirketlerimizin bankalardan kullandığı 400 ayrı kredi var. Hemen hepsi spot ve rotatif krediler. Yani, vadeleri 6 ay ile 1 yıl arasında değişiyor. Yani, günde 1’den fazla krediye denk geliyor. Bu kredilerin vadelerini uzatmak için bir formül bulmalıyız.
Ülker, borçlarının vadesini uzatma arayışını bankalara nasıl anlatacağını düşünürken, geçmişte adı Emlak Bankası ve Egebank’la çok anılan avukat Aydoğan Semizer’le yolu kesişti. Bu operasyon için danışman seçtiği Semizer’in ilk tavsiyesi şu oldu:
- Öncelikle bankalara, “Biz kredi taksitlerini ödemeyi durduruyoruz” diyeceksiniz. Ödemeye devam ederken masaya oturursanız, her banka kendi ödemesinin sürmesini ister. O zaman da hedeflediğiniz sağlıklı sonuca ulaşamazsınız.
Alacaklı bankalara mektup gönderildi, görüşmeye oturuldu. Ülker ve ekibi tabloyu kendi pencerelerinden açtı:
- 6.5 milyar dolarlık 400 ayrı kredi bizim için indefinite (belirsiz) bir durum yaratıyor. Tamam, ülkemizde kredi sistemi böyle çalışıyor ama bu da uzun vadeli önümüzü görmemizi zorlaştırıyor. Kredilerin vadesini uzatmamız gerekiyor.
Ülker ve ekibi, şu formülü ortaya koydu:
- Biz şirketlerimizin hepsinin borcunu Yıldız Holding’te topluyoruz. Borçlu tek muhatap Yıldız Holding olacak. Siz bize uzun vadeli 6.5 milyar dolar kredi açın. Bankalarınıza olan kısa vadeli borçlarımızı kapatalım. Yıldız Holding uzun vadeye yayılan tek borcu size ödesin.
Kanat Boyacılık Genel Müdürü Mehmet Kanat, ekibiyle birlikte önce Tokel’e sunum yaptı:
- 1986 yılında işe sanayiye “koruyucu boya” üretimiyle başladık. Sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu, ithal edilen boyaların üretiminde adım adım ilerledik.
Zamanla mutfak eşyaları boyası üretimine girdiklerini belirtti:
- Reçine, boyanın ana maddesidir. Kendi reçinesini üreten nadir firmalardan biriyiz. Reçine üretimi, ürünlerimizde geliştirmenin temelini oluşturuyor.
Daha sonra birlikte fabrikayı gezerken Tokel, Kanat’a döndü:
- Uçak boyası da üretmelisiniz.
Cironun yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye ayıran
- Başvuran öğrencilerin hepsi kriterlerimize uyuyor. Ailelerin yıllık geliri üst sınırını 30 bin lira düşünelim.
Rona Yırcalı başkanlığındaki yönetim kurulu, TEV Genel Müdürü Yıldız Günay ve ekibi burs bütçesine baktı:
- 100 milyon liralık bütçemizin 30-40 milyon lirasını burslar oluşturuyor.
Yıllık aile geliri üst sınırı 30 bin lira olunca bursa hak kazanacak öğrenci sayısının bütçeyi aştığı görüldü:
- Yıllık aile gelirinde üst sınırı 17 bin lira olsun.
Elektronik değerlendirme sonrası başvuranların yüzde 45’i mülakata çağırıldı:
- 20 bini aşkın öğrenci ile mülakat yapıldı.
Yıldız Günay,
- Coca-Cola İçecek, Türkiye dahil 10 ülkedeki 26 fabrikada, 9 bin çalışanla üretim yapıyor. Dünyadaki Coca-Cola Sistemi içindeki 6’ncı büyük şişeleyiciyiz.
2017 verilerini paylaştı:
- 780 bin noktada 7 milyar litrelik satış yaptık. Ciromuz 8.5 milyar lirayı buldu.
10 yılda 10 ülkeye 2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını belirtip, Pakistan’a odaklandı:
- Pakistan’ı 2007 sonunda devraldık. Bugün 6 fabrikanın 2.5 milyar litrelik ürününü 380 bin satış noktasında tüketiciye ulaştırıyoruz.
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2010’daki Pakistan seyahatini anımsatıp, Anadolu Holding ve CCI Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’a sordum:
- O zaman Lahor’daki fabrikayı gezmiştik. İlk devraldığınızda kaç fabrika vardı?
- Avrupa Adalet Divanı, Türk araçlarından Macaristan’da alınan ve ihracatımızı pahalılaştıran haksız ücrete “dur” dedi.
Aslında Avrupa Adalet Divanı söz konusu kararı 19 Ekim 2017 tarihliydi ama UND’nin ilanı kısa süre önce vermesinin önemli nedeni vardı. O neden de ilandaki teşekkür bölümünde dikkati çekti:
- Varna’da 26 Mart 2018’de düzenlenen Türkiye-AB Liderler Zirvesi’nde ihracatımızın önündeki haksız geçiş ücretleri, kota kısıtlamaları ve sürücü vize engellerinin kaldırılması için Avrupa’yı göreve çağırarak bizlere güç veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunarız.
Bu ilandan bir kaç gün sonra Avusturyalı hukuk bürosu Schönherr ile işbirliği bulunan Türkoğlu & Çelepçi Avukatlık Ortaklığı’nın kurucusu Erhan Türkoğlu aradı:
- Avrupa Adalet Divanı’nda içtihat oluşturacak bir dava kazandık.
Türkoğlu ve ortağı Levent Çelepçi ile buluştuk. Çelepçi, UND’nin ilanlarına konu olan davayı Türkoğlu & Çelepçi Avukatlık Ortaklığı’nın açıp takip ettiğini belirtti:
- Davayı İstanbul Lojistik adına, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve UND desteğiyle Macar Ulusal Vergi ve Gümrük İdaresi aleyhine açmıştık.
Eren Erdoğan, Emre Zorlu, Şule Zorlu, Kürşat Ceylan, Tunç Berman ve Gökhan Meriçliler (Soldan sağa)
- Kürşat, YGA gönüllüsü. Kendisine mentor ol.
Zorlu, Kürşat Ceylan’la her ay buluşmaya başladı. Kendi deneyim ve bilgisini Ceylan’la paylaşırken, bir yandan da onu dinleyip görme engellilerin günlük hayattaki ihtiyaçlarını anlamaya çalıştı.
Ceylan, buluşmalarından birinde sordu:
- Zorlu Grubu’na bağlı Vestel’in ürettiği çamaşır makinesini görme engelliler de kullanabilir mi?
Derken kafa kafaya verip görme engellilerin hayatını kolaylaştıracak bir ürün geliştirme kararı aldılar. Bunun için öncelikle bilgisayar “hacker”larının maratonu diye de tanımlanan “hackathon” için duyuru yapıldı. Başvuran 660 kişi arasından 60 kişi belirlendi.
Aralarında 10 görme engellinin de bulunduğu 60 kişi, 48 saat bir arada geliştirilebilecek ürünü konuştu, tartıştı. “Engelli yüzüğü” ve “akıllı gözlük” öne çıktı:
- Yüzük, görme engellinin bulunduğu ortamdaki objeleri tanır, bilgi verir. Gözlük de görme engellinin önündeki engelleri algılayıp, haber verir.