Paylaş
- İzmit Körfez Geçiş ve Gebze-İzmir Otoyolu projesini 6.5 milyar dolara Makyol-Nurol-Özaltın-Astaldi-Göçay-Yüksel konsorsiyumu olarak üstlendik. Bunun için ortaklaşa Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.’yi kurduk. Yavuz Bey, bu şirketimizin CEO’su oldu.
Ardından Batum’un iş hayatındaki konumuna değindi:
- Bizim CEO’muz olduğuna bakmayın. Aslında kendisi patrondur.
- Nerenin patronu?
Yavuz Batum, alçak gönüllü bir şekilde anlatmaya başladı:
- Ben Bayındır Holding’in 10 ortağından biriydim.
- Holdingin yaşadığı sıkıntılar ve Bayındırbank’a el konulması sizi de olumsuz etkiledi mi?
- Hayır...
- Nasıl atlattınız?
- Ben banka işine girilmesine karşıydım. 1996’da ayrılan 4 ortak arasında yer aldım. Antalya’daki Alda Tatil Köyü ile Romanya’daki otel bize kaldı.
Oğuz Çarmıklı araya girdi:
- Yavuz Bey işleri daha da büyüttü...
- Neler yaptınız?
- Defne Tarım adıyla süt hayvancılığına girdim. Ayrıca Enez’de bir rüzgar santralımız var.
- Bu kadar işiniz varken, Oğuz Çarmıklı’nın dediği gibi patronken neden Otoyol Yatırım’ın CEO’luğunu kabul ettiniz?
Çarmıklı saplama yaptı:
- Bu iş için uygun isim ararken, Yavuz Bey aklıma geldi. İkimiz de Arhaviliyiz. Çok bastırdım. Sonunda kabul ettirdim. Bu işi emanet edecek daha iyi bir isim bulamazdık.
Batum, durumu kendi penceresinden aktardı:
- Ben mühendisim. Çalışma hayatına şantiyelerde başladım. İzmir-Çeşme Otoyolu’nu ben yaptım. KDV’si, faizleri dahil 9.5 milyar doları bulan büyük bir proje benim açımdan heyecan vericiydi. O yüzden Otoyol Yatırım’ın başına geçmeyi kabul ettim.
- Göreve ne zaman başladınız?
- 4 ay önce başladım.
Makyol İnşaat ve Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çebi, CEO arayışları sırasında aklından geçen bir isme değindi:
- TAV Havalimanları Holding’in CEO’su Sani Şener’i düşünmüştüm. Ancak, Yavuz Batum bizim için iyi bir seçim oldu.
Sonra da piyasayı kızıştırmaya dönük mesajı verdi:
- Yavuz Bey, iş dünyasında Sani Şener’i geçecek...
Batum’a döndüm:
- Size Otoyol Yatırım’dan hisse verilmesi söz konusu mu?
- Hayır...
Yavuz Batum’un Bayındır Holding’ten ayrılma konusundaki zamanlaması gerçekten isabetli olmuş...
Bir yandan ‘yıpranmamış patronluğu’ sürecek, diğer taraftan Avrupa’nun yürüyen en büyük projesi boyutundaki bir işin kaptanlığını yürütecek...
Yolu açık olsun...
Oğlum karşı taraf banka, sakın pijamayla gitme
SUNSET mayolarıyla bilinen Günkar Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş’in başkanlığını, Abdullah Kavukçu’nun başkanvekilliğini yürüttüğü Hayata Hoş Bakanlar Platformu, önceki akşam Denizbank’ın CEO’su Hakan Ateş’i konuk etti.
Ateş, Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen’le Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin katıldığı toplantıda Denizbank’ın ilk günlerini anlattı:
- Patronum Ahmet Zorlu, Denizbank’ı aldığında merkez ofisi bile yoktu. Başlangıçta İstanbul’da Swissotel’de kendimize yer kiraladık. Bir tarafı benim evim oldu, bir tarafı bankanın merkezi. Şimdi 22 yaşında olan oğlumu, “Karşı taraf banka, oraya pijamayla geçme” diye uyarırdım.
Ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) batık bazı bankaların şubelerini satın aldıklarına değindi:
- O dönemde 130 şube aldık. Herbiri ortalama 6 bin dolardı. O günlerde 55 bin bankacı işsiz kalmıştı. Şubeleri aldığımızda, o şubelerden ayrılıp işsiz kalan meslektaşlarımızı arayıp, “Şubenizi açıyoruz, gelin birlikte çalışalım” dedik. Bizim için en büyük mutluluktu.
Sonra da Tarişbank’ı anımsadı:
- TMSF’den bir arkadaşım, “Belki de birkaç gün sonra kapanması söz konusu olan bir banka var. Belki ilgilenirsiniz” dedi. Sözünü ettiği banka Tarişbank’tı. Çok kısa sürede karar verip, patronum Ahmet Zorlu’yu aradım. “Tarişbank’ı alıyoruz” diye bilgi verdim. Kısa bir tereddütten sonra onay verdi...
Hakan Ateş ve ekibinin Denizbank’ta ortaya koyduğu başarı, onu şimdiki patronları Dexia’nın Yürütme Kurulu üyeliğine kadar taşıdı...
Swissotel’deki odadan, Dexia gibi Avrupa devi bir bankanın kârına yüzde 41 gibi katkıya uzanmak...
Tam bir başarı öyküsü...
Paylaş