Paylaş
Söze dünyadaki ve Türkiye’deki dalgalanmalardan girdim:
- Avrupa’nın yarattığı dalga Türkiye’de dövizi hızla yukarı çekti. Sizin pencerenizden durum nasıl görünüyor?
- Türkiye’nin dövizle iligili hafızasında kötü izler var. O yüzden dövizde hızlı yükseliş olduğunda, “Kriz çıkacak” diye tedirginlik yaşayanlar oluyor. Oysa eskisi gibi telaşlanacak bir durum yok.
- Doların bugünkü düzeyi normal mi?
- Bunun için 3 kritere bakmak gerekir. Birincisi ““işlem talebi”, yani ihtiyacı olanların dövize yönelmesi. İkincisi “ihtiyati talep”, yani gelecekteki ihtiyaç için şimdiden dövizini almak isteyenler, üçüncüsü “spekülatif” talep. İlk ikisini karşılamak gerekir. Spekülatif talebe gün gelir rezervler bile yetmez. Benim için ilk iki kriter önemlidir.
- Dolar 1.90 TL’yi görüp döndü. Bu spekülatif bir düzey midir?
- 1 dolar 2 TL’yi zorlarsa, o bence spekülatif aşamadır, dikkat etmek gerekir.
Bali, bu noktada bankaların temellerinin sağlamlığını ortaya koyan analize girdi:
- 2000-2001 döneminde bankaların toplam sermayesi 10 milyar dolardı. Buna karşılık açık pozisyon düzeyi 30 milyar doları aşmıştı. Yani, bugünkü kadar bir döviz artışı, o düzeydeki özkaynakları önemli ölçüde eritirdi.
- Şimdi durum nasıl?
- Bugün özkaynaklar 85 milyar dolar düzeyinde. 1 milyar dolar da pozisyon fazlası var. Yani, doların bu şekilde dalgalanması artık eskisi kadar dokunmaz.
Bali, ANSİAD üyelerinden birinin sorusu üzerine Merkez Bankası döviz rezervini de anımsattı:
- Bunun üzerine bir de 85-90 milyar dolarlık rezerv söz konusu. O yüzden dövizdeki oynamalar eskisi kadar sarsıcı olmuyor.
- Bu dönemde parası olan ne yapmalı? Dolar ne olur? Euro nereye gider?
- Tahmin yapılması en zor dönemlerden geçiyoruz. Biz tahminleri yaparken bir takım verilerden hareket ederiz. Şu anda dalga boyu çok büyük. Üstelik de sorun bizim dışımızdan kaynaklanıyor.
- Peki nasıl pozisyon almalı?
- Döviz kazancı olmayan kesinlikle dövizle borçlanmasın.
Bu noktada Japon Yeni üzerinden konut kredisi kullananların düştüğü durumu anımsadı:
- Ev almak için Japon Yeni’yle borçlanma yoluna gitmek kadar yanlış birşey olamazdı. Nitekim sıkıntıya da düştüler.
2000-2001 döneminde 10 milyar dolarlık özkaynağa karşın, 30 milyar doları aşan pozisyon açığı...
Bugün 85 milyar dolarlık özkaynağa eklenen 1 milyar dolarlık pozisyon fazlası...
Kemal Derviş’in 3’lü koalisyondan oluşan Ecevit Hükümeti’ne attırdığı adımlar, AK Parti’nin o temeli daha da sağlamlaştırmayı yeğlemesi, bugün Avrupa ve dünyanın birçok noktası krizden kıvranırken, Türk bankacılık sektörünün kendinden emin durmasını sağlıyor...
İki yılda 5 bin kişiyi işe aldık
ADNAN Bali’ye İş Bankası’nın hedeflerini ne ölçüde tutturduğunu sordum:
- Özkaynak ve kredilerde Türkiye’nin en büyük bankasıyız. 2-3 yıldır hedeflerimizin üzerinde yol alıyoruz.
- Kaç şubeniz var?
- Bu yılı 1200 şubeyle bitireceğiz.
- Ya personel sayısı?
- 24 bin 500 dolayındayız. 2009-2010’da toplam 5 bin kişiyi işe aldık. Bu yıl kadromuza 1200 kişi katıldı. İştiraklerimizle birlikte bakınca 50 bin kişiye istihdam sağlayan bir grubuz.
Verileri ortaya koyup ülkelerin adını kapatın hep seçilen Türkiye olur
TÜRKİYE İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’ye Rusya’da satın aldıkları Sofya Bank’taki son durumu sordum:
- Bankayı devraldık. Adını İşbank yaptık. 13 şubeyle hizmete başladık. İlk krediyi de verdik.
- Yurtdışında yeni banka düşünüyor munuz?
- 35 yıl önce Almanya’da ilk şubeyi açmıştık. Bugün İş Bankası Gmbh önemli bir noktada. Holanda, Fransa gibi Acrupa ülkelerinde şubelerimizle varız. Erbil’de şube açtık. Çin’de varız. Azerbaycan’da şube için görüşmelerimiz sürüyor. Çevremizdeki fırsatlara elbette bakıyoruz. Daha doğrusu müşterilerimizin bize ihtiyaç duyduğu yerlere gidiyoruz.
- Yunanistan’da banka almayı düşünür müsünüz?
- Bazı ülkelerde bankaların değerinin çok düşmüş olması tek başına gidip alıcı olmaya yetmez. O pazar bize ne katar, büyümemizi nasıl etkiler, onlara bakarız.
Bu noktada Türkiye’nin nasıl ayrıştığına dikkat çekti:
- Dünyadaki çeşitli ülkelerin tüm göstergelerini bir tabloya aktarın. Sonra ülkelerin ismini kapatıp, “Acaba nereye yatırım yapsam” sorusuna o şekilde yanıt aramayı deneyin.
- Ne çıkar?
- Mutlaka Türkiye çıkar. Çünkü, cari açık dıışında Türkiye’nin tüm göstergeleri mükemmel. Üstelik yönetimde müthiş bir kalite oluştu. Ayrıca, Türkiye’de bankacılık sektörünü bugünkünün 3-4 katı büyüklüğe taşıyacak potansiyel var.
- Bu durumda Türkiye’de banka almayı düşünür müsünüz?
- Şu anda öyle bir ortam yok bizim için. Ancak, her zaman fırsatları değerlendirme kapısını açık tutarız.
‘Bir saat, bir de enayiler çalışır’ mantığı değişmezse krize çözüm bulmak zorlaşır
ADNAN Bali, Türkiye’de 2001 krizinin toplumun her kesiminin refahını olumsuz etkilediğini anımsattı:
- Her kesim bir fatura ödedi. Dolayısıyla topyekün dersimizi aldık, büyüme yoluna girip krizden kurtulduk. Oysa aynı durum Yunanistan için geçerli değil. “Bir saat, bir de enayiler çalışır” mantığı hakimiyetini sürdürüyor. O zaman krize çözüm bulmak da zorlaşır.
Türkiye’nin farkına değindi:
- Türkiye’de başta hükümet ve bankalarda olmak üzere çok iyi bir yönetim kalitesi oluştu. Seçimde bile bütçe disiplini, mali disiplin bozulmadı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) bastırıyor, Yunanistan kemerleri beklendiği kadar sıkmıyor...
Üstelik Avrupa İstikrar Fonu’nu büyütecek adımlar da atılamıyor... Bu durumda başta Yunanistan olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin düze çıkması zorlaşıyor.
Merkez Bankası proaktif davrandı, bu yıl faiz artmaz
ADNAN Bali, Merkez Bankası’nın attığı adımları ne kadar yerinde bulduğunu baştan beri syleyenlerden olduğunu vurguladı:
- Merkez Bankası proaktif davrandı, piyasanın önünde gitti, öncülük yaptı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası, Avrupa krizinin bu kadar büyük olduğu netleşmeden önce piyasayı biraz frenleme adımları attı. Sonra yeri geldi, bunları gevşetmeyi de bildiler.
- Kredilerde yüzde 25 sınırı da çok sorgulanmayacak değil mi?
- Hükümet bunu açıkladı. Ortada durgunluk riski varken yüzde 25 sınırını sorgulamak doğru olmazdı.
- Şu anda bankaların kredi büyümesi ne düzeyde?
- Sektör ortalaması yüzde 25.5’i bulmuş durumda.
- Merkez Bankası’ndan faiz artışı beklentiniz var mı?
- Gerektiğinde atılacak başka adımlar var. Ufukta faiz artışı görmüyorum.
- Yıl sonuna kadar böyle mi gider?
- Bence dışarda çok aşırı birşey olmazsa faizler yıl sonuna kadar pek değişmez.
Finans dışı iştirakler yüzde 2.5’e indi
TÜRKİYE İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’ye başta Şişecam olmak üzere bankanın iştiraklerini sordum:
- İştirak yapısı değişecek mi?
- Şişecam bugün yılda yüzde 30 brüt kâr yaratan dünya devi bir iştirak. Çok memnunuz.
Bu noktada ABD’deki bir yatırımcı toplantısını anımsadı:
- Bana, “Finans dışı iştiraklerinizden ne zaman çıkacaksınız?” diye sordular.
- Ne yanıt verdiniz?
- Yanıtım, “Yılda yüzde 30 brüt kârı olan Şişecam’ı satıp yıllık yüzde 8.5 faiz getiren devlet kağıdına mı yatırım yapayım” oldu.
Ardından ekledi:
- Şişecam, Avea, Ant Gıda, hepsini toplayınca finans dışı iştiraklemizin aktifler içindeki payı yüzde 2.5’i geçmiyor. Finans şirketlerimizi de ekleyince iştirakler yüzde 5’e çıkıyor.
2000 yılını anımsattı:
- O dönemde yüzde 15 düzeyindeydi.
Kısacası, “Bizim işimiz bankacılık ve finans” dese de İş Bankası, iştirakleriyle daha uzun süre kol kola yürüyecek gibi görünüyor...
Paylaş