Paylaş
- GSK, 50 yılı aşkın süredir Türkiye’de. Ülkemizde üretimi de varmış. 6 yıl önce doğrudan üretimden vazgeçmiş. Türkiye’de kurulu fabrikalara fason üretim yaptırmayı tercih etmiş.
Fason üretimin gerekçesini inceledi:
- Fason üretim yaptırmak şirkete fleksibilite kazandırıyor.
2013 sonu, 2014 başlarına denk gelen dönemdeki kararı dikkate aldı:
- İlaçta en büyük alıcı devlet. Hükümet, ilacın da, aşının da yurt içinde üretilmesinden yana tavır sergiliyor. O halde biz de buna uygun hareket edelim. Fason üretim yaptırdığımız şirket sayısını 2’den 4’e çıkaralım.
Bir yandan 2 üretici ile anlaşma imzaladı, diğer taraftan GSK Türkiye’nin grup içindeki konumunun değişimi dikkatinden kaçmadı:
- Türkiye pazarı, GSK dünyasında en büyük ülkelerden biriydi. Hükümetin ilaçla ilgili fiyat politikası, sektörle birlikte GSK Türkiye’yi de biraz aşağı çekti. Pakistan ve Mısır, ilaç tüketimi açısından Türkiye’yi yakaladı.
Emin Fadılllıoğlu
Dr. Emin Fadılllıoğlu, sektörü ve GSK’nın Türkiye’deki konumunu, hedeflerini konuşmak üzere buluştuğumuzda, şu noktanın altını çizdi:
- GSK’da 30 ülkenin bağlı olduğu MEA (Orta Doğu Afrika) bölgesinin merkezi İstanbul’da. Bu, GSK’nın Türkiye’nin geleceğine güvendiğini ortaya koyuyor. Söz konusu merkezin Türkiye’de olması, iş turizmi efekti de yaratıyor. Her ay GSK dünyasından 10’larca insan bölge merkezinin İstanbul’da olması nedeniyle ülkemize geliyor.
Ardından şu veri üzerinde durdu:
- Aşı dahil, bir yılda 55 milyon kez Türk insanının sağlığına dokunmuşuz. Bu sayının 2020’de Türkiye nüfusu kadar olacağını öngörüyoruz.
YASED yönetim kurulunda görev alan Fadıllıoğlu’na sordum:
- Madem GSK, İstanbul’u bölge yönetim merkezi seçerek ülkemize güvenini ortaya koydu, buna doğrudan üretimi yeniden ekleyemez mi?
- GSK’nın ülkemize yatırım yapması için elbette çaba harcıyorum. Ancak, Meksika ve Çin, bu konuda en önemli rakipler olarak karşımda duruyor. Türkiye, yatırım çekmek için “ödüllendirme” formülünü benimserse,
şansımız artar.
Türkiye’nin global anlamda önemli değeri olduğunu vurguladı:
- Bu değer elbette yatırım çeker. Ancak, yatırımcı geldikten sonra değişen uygulamalar nedeniyle “cezalandırıldığı” hissi yaşamamalı. Dünyadaki rekabet koşulları aynen ülkemizde de geçerli olmalı.
Sonra ekledi:
- Devlet, hükümet yetkilileri ne kadar ülkemize yatırım çekmek istiyorsa, ben onlardan daha çok istiyorum.
4 şirkete fason üretim yaptırmak, doğrudan yatırımın yerini tutar mı?
Ülkemizdeki yabancı ilaç şirketini yöneten Türk’ün, “yatırım çekme arzusu”nu gerçeğe dönüştürmek için destek vermek gerekmez mi?
TÜRKİYE SAĞLIKTA EN ‘CÖMERT’ ÜLKE
GSK Türkiye Genel Müdürü Emin Fadıllıoğlu, 25 yıldır ilaç sektöründe görev yaptığını, Japonya’da da yönetici konumunda bulunduğunu vurguladı:
- Türkiye’deki kadar “cömert” bir sağlık sistemi dünyada başka ülkede yok.
TEKNOLOJİ GETİRDİ AŞI ÜRETİMİ İÇİN İHALEYİ BEKLİYOR
GSK Türkiye Genel Müdürü Emin Fadıllıoğlu, ülkemizdeki aşı programını övdü:
- Türkiye, dünyadaki en iyi aşı programına sahip.
Aile hekimlerinin çocukların aşı takvimini izlemekle sorumlu olduğunu anımsattı:
- Aşı takvimini iyi uygulayamayan hekimin puanı düşüyor. Puan kaybı görevini bitirebiliyor.
Türkiye’de aşı üretimi için İdol’e teknoloji transferi yaptıklarını vurguladı:
- Şu anda 5 aşıda 16 milyon dozluk üretim için hazırız, 30 milyon doza da çıkabiliriz. Üretim için ihale kazanmayı bekliyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nın aşı bütçesini merak ettim, veriyi bulup aktardı:
- 620 milyon lira...
241 ŞEHİDİMİZ VAR, BİZ İKİ YIL ZARAR ETSEK NE OLUR
GAZİANTEP Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in ev sahipliğinde, TÜRSAB ve Hürriyet’in işbirliği ile gerçekleşen “Gaziantep’i Keşfet” turu sırasında Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu, kentteki sanayicilerin ekonomideki yavaşlamaya yaklaşımını ortaya koydu:
- 15 Temmuz darbe girişimine direnen vatandaşlarımız gözünü kırpmadan tankların önüne yattı. 241 insanımız vatan için şehit oldu. Biz 2 yıl para kazanmasak, zarar etsek çok mu?
Halep’ten tanıdığı bazı işadamlarının durumunu aktardı:
- Bugün bazıları ekmeğe muhtaç. Vatan yoksa para neye yarar...
Paylaş