Marmaris Yalancıboğaz’daki Magic Life’da olduğumu öğrenince hatırlattı:
"Biliyorsun Uzanlar’dan el koyduğumuz iki mega yat Frequency ve Airwaves Marmaris’te. Satışta pürüz çıkınca biz de elden geçirtip, işletmeye başladık."
Haberin kokusunu alınca tatil dinlemedim,
Ertürk’e sordum:
"O yatların içini gezme fırsatı bulabilir miyim? İzin verir misiniz?"
Ertürk’ün yanıtı,
"Ebette mümkün. Ben ilgili arkadaşlara söyleyeyim, seninle irtibat kursunlar" oldu.
Biraz sonra
Celal Sadıkoğlu aradı.
Celal Sadıkoğlu, 5 yılı aşkın bir süredir, önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK), ardından TMSF’ye
"Batan banka patronlarının yatlarının peşinde koşma, onları bulup satışa hazır hale getirme" danışmanlığı yapıyormuş.
Celal Sadıkoğlu, son 6 yılını Savarona’da geçirmiş, şimdi Uzanlar’ın iki mega yatının sorumluluğunu üstlenmiş kaptan
Ahmet Çubukçu’yu yönlendirdi:
"Ahmet Kaptan gelip sizi botla alacak. Çünkü, denizden 5 dakika sürüyor. İki mega yat İçmeler’deki marinada bağlı."
Ahmet Kaptan gelip beni Magic Life iskelesinden aldı, 5 dakika sonra Uzanlar’ın iki mega yatının yanındaydık.
Cem Uzan’a ait büyük yat 59.7 metrelik Frequency’nin adı
"Beluga",
Hakan Uzan’ın kullandığı 53.3 metrelik Airwaves’in adı da
"Splendido" olarak değiştirilmiş. Yani, yatlardan Uzanlar’ın izini silme adımlarına adlarını değiştirme de eklenmiş. İkisine de Türk bayrağı çekilmiş. Kayıtları Marmaris’e yaptırılmış.
Önce "Beluga"yı gezmeye başladık.
Ahmet Kaptan anlattı:
"İki yat da neredeyse harabe haline gelmek üzereymiş. 4 yılı aşkın süredir ikisi de Marmaris’te özel sektöre ait bir marinada yatmış. Teknelerin, yatların içinde uzun süre yaşam olmazsa, onlar da ölüme sürüklenir. Biz iki yata el attığımızda hiç hareket edecek halde değillerdi."
Celal Sadıkoğlu, kardeşi
Kahraman Sadıkoğlu’nun işlettiği
Atatürk’ün ünlü Savarona yatından tanıdığı
Ahmet Çubukçu ve arkadaşlarına
"Uzan yatlarını canlandırma projesi" hazırlatmış. Plan TMSF tarafından da mantıklı bulununca kollar sıvanmış.
Ahmet Kaptan, ilk müşterisini ağırlayıp, TMSF’ye para kazandırabildiği için mutlu:
"Kimse inanmıyordu bu yatları hareket ettirebileceğimize. Ama bakın, olabildiğince pırıl pırıl hale getirdik. Üstelik ilk müşterimizi de ağırladık. TMSF’nin kasasına temiz 200-210 bin dolar para aktaracak hale geldik."
Eski adı Frequency, şimdiki adı
"Beluga" olan yatı bir Fransız acente üzerinden ilk kiralayan Medine Valisi Saud Majid olmuş. Medine Valisi, 250 bin doları bastırıp, bir hafta Bodrum-Marmaris hattındaki koyları dolaşmış.
Uzanlar, iki yatın satışını yurt dışında açtıkları davalarla engelledikleri için, TMSF de bir anlamda yat işletmeciliğine soyunmuş... Üstelik ilk müşterileri de Medine Valisi olmuş...
Hem
Ahmet Kaptan, hem de
Celal Sadıkoğlu iki yatı işletme işinden umutlu...
Celal Sadıkoğlu’nun hedefinde yıl sonuna kadar iki yatla 2-3 milyon dolar kazanmak var...
Bu formül iki yatın çürümesinden daha iyi değil mi?
20 yıldır denizdeyim, böyle gizli kameralı yat görmedim
CEM Uzan’dan kalma yatı gezdikten sonra daha önce
Hakan Uzan’ın kullandığı eski adı Airwaves olan
"Splendido" adlı yata geçtik. Bu yatın en önemli yanı, her yatak odasında gizli kamera bulunmasıydı. Gizli kameraların tamamı sökülmüş. Köprü üstüne, yani kaptan köşküne girdiğimde baktım, gizli kamera bağlantılarının sadece kablosu kalmıştı.
Kaptan
Ahmet Çubukçu, "20 yıldır denizdeyim. Birçok yatta bulundum. Ama böylesini görmedim. Yatına konuk ettiğin insanları yatarken gizli kamerayla izlemek akıl alacak gibi değil" dedi.
Uzanlar’ın Pamukova’daki çiftliklerinde tuvaletlere bile yerleştirilen gizli kameralar bulunmuş, hepimiz hayretler içinde kalmıştık...
Hakan Uzan’ın kullandığı yatta gizli kameralar olduğunu biliyordum ama izlerini bile bizzat gözlerimle görünce, şaşkınlığım daha da arttı...
Yatlar İstanbul’a gelecek isteyen davet verecek
CELAL Sadıkoğlu, TMSF’ye Uzanlar’ın iki yatıyla ilgili bir işletme planı sunmuş. Buna göre, yazın kalan bölümünde yatlar yine Marmaris’te kiracılarını bekleyecek. Kışa doğru İstanbul’a gelecek.
Celal Sadıkoğlu’na göre, iki mega yat İstanbul’da özel davetler için kiralanma konusunda önemli fırsata sahip olacak:
"Savarona’da Atatürk’ün adı ve izleri olduğu için örneğin dansöz oynatamazsınız. Ama Uzanlar’ın yatı için kimse böyle bir şey söyleyemez. Öyleyse kış aylarında İstanbul’daki fırsatı değerlendirmeliyiz."
Eğer plan tutarsa, özellikle eski adı Frequency, şimdiki adı Beluga olan yat, İstnbul’un önemli davet odaklarından biri olacak...
TMSF de belki bu yatlara harcadığı parayı çıkaracak...
Sigorta bedelleri yeniden 25-30 milyon dolara çıktı
UZANLAR’ın iki mega yatını gezdikten sonra TMSF’ye danışmanlık yapan
Celal Sadıkoğlu ile yeniden konuştum.
Sadıkoğlu, iki yatın dünya sıralamasında 41-42’nci sıralardan 116’ncı sıraya düştüğünü vurguladı:
"İki yatı hayata döndürünce dünya liginde yeniden üst sıralara çıkma fırsatı yakaladık. Şimdi bu iki yat 21-22’nci sıraya çıkmış durumda."
İki yatın her birinin sigorta bedelleri de birara 12 milyon dolara kadar gerilemiş. Şimdi yeniden 25-30 milyon dolara kadar çıkmış.
Celal Sadıkoğlu, sigorta bedelinin önemli bir gösterge olduğunu vurgulayıp, ekledi:
"İnşallah gelecek yıl mart ayında gerçekleşecek duruşmada Uzanlar’a karşı davayı kazanırız. O zaman yatların sigorta bedelleri önemli rol oynayacak. Sigortacının 25-30 milyon dolar değer biçmiş olması, alıcılar için gösterge olacak."
12 milyon dolardan 25-30 milyon dolara yükselen sigorta değeri gerçekten önemli... Asıl değer ihalede ortaya çıkacak... Bekleyelim...
İçinde spor salonu ve sinema odası bile var
KAPTAN Ahmet Çubukçu’yla birlikte önce Uzanlar’ın eski adı Frequency olan (şimdiki adı Beluga) mega yatını gezdik. Yatta iki büyük oturma salonu, bir sinema-televizyon salonu, 5 yıldızlı otelleri de aşabilecek özellikleri olan yatak odaları mevcut.
Beluga’nın içinde bazı otellerle yarışabilecek ekipmana sahip spor salonu ve ayrıca üst kısımda küçük havuz büyüklüğünde bir jakuzi yer alıyor.
İki yatın içinde çalışma ofisleri de yer alıyor
CEM Uzan’ın geçmişte kullandığı Beluga (Frequency) ile
Hakan Uzan’ın kullandığı Splendido (Airwaves) yatlarında büyükçe salonların yanısıra, çalışma ofisleri de unutulmamış. Beluga’yı gezerken, Medine Valisi’ni ağırlama sonrasının temizliği yapılıyordu. Splendido için de, bir Arap işadamının
"Beni 26 Ağustos Pazar günü gerçekleşecek Formula 1’i izlemek için İstanbul’a götürür müsünüz?" talebi değerlendiriliyordu.
Celal Sadıkoğlu, Akçakoca döneminde danışman oldu
CELAL Sadıkoğlu’ndan,
"Batık banka patronlarının tekne ve yatralarının izini sürme danışmanlığı" almak, eski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı
Engin Akçakoca’nın bulduğu formülmüş. TMSF, BDDK’nın bünyesinden ayrılıp, ayrı yapıya kavuşunca,
Celal Sadıkoğlu ile çalışmayı sürdürmeyi yeğlemiş.
TMSF Başkanı
Ahmet Ertürk, tekne-yaz izi sürmenin, işi bilenler tarafından yapılmasından yana:
"Baktık Celal Sadıkoğlu bu işi iyi biliyor, biz de onunla çalışmaya devam ettik. Batık banka patronlarının teknelerinin, yatlarının kayıtlarını, bulundukları yerleri saptamak, bu piyasayı bienlerin daha rahat yapabileceği bir iş. Celal Sadıkoğlu da bize böyle bir hizmet veriyor."Celal Sadıkoğlu, TMSF’nin el koyup sattığı birçok tekne ve yatın bulunmasından satışa hazır hale getirilmesine kadar herşeşiyle ilgilenmiş:
"Bu işe girdikten sonra sanırım 4 bin düşmanım oluşmuştur."