20 günde 30 villa bitirdi Tripoli’ye bombalanmayan Kongre Merkezi’ni yaptı

Başka Türk şirketlerinde görev yapan Başlılar, zamanla System’in ortağı oldu.
11 Mart 2007’de System İnşaat’ın telefonu çaldı. Arayan dönemin Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin adamlarıydı:
- Sayın Kaddafi, Nijer’in Agades şehrinde 30 villa yapmanızı istiyor. 27 Mart’ta bitecek.
- 27 Mart 2008’de mi?
- 27 Mart 2007’de teslim edeceksiniz.
- 18 günde bitirmemizi mi bekliyorsunuz?
- Sayın Kaddafi öyle istiyor.
- 18 günde 30 villayı yapmak imkansız.
- “İmkansız” demeyi bırakın, 30 villayı yapın.
System İnşaat’ın ortakları Erkan Özmen ve Burak Başlılar, talimatla verilen işi alınca konunun ayrıntısını öğrendi:
- O tarihte “Kutlu Doğum Haftası” varmış. Kaddafi, Nijer’de yapılmasını istemiş. Bölge liderlerinin konaklaması için 30 villa yaptırmaya karar vermiş.
Özmen ve Başlılar, 11 Mart 2007’yi anlatırken o günü yaşıyordu:
- İşi reddetme şansımız yoktu. Hızla harekete geçtik. Bölgedeki havalimanının ışıklandırması yetersizdi. Bir gecede onu çözüp, Türkiye’den kargo uçaklarıyla malzeme ve ekipman taşıdık. Personeli de Türkiye ve Libya’dan götürdük.
- İstenen sürede bitirebildiniz mi?
- 29 Mart 2007’de konukları karşıladık.
2 yıl sonra, 2009 Mayıs ayında yine zamanı daralmış iş için kapıları çalındı:
- Afrika Birliği zirvesi Mart 2010’da Tripoli’de. Zirve için kongre merkezi ve 7 yıldızlı otel yapılacak. 9 ay süre var.
9 ayda kongre merkezi ve 7 yıldızlı oteli yapamayacaklarını belirttiler:
- 9 ayda kongre merkezini yapabiliriz.
System, kongre merkezini üstlendi, otel işi Sembol İnşaat’a verildi. Özmen ve Başlılar, kongre merkezinin mimari tasarımı için Melkan Gürsel Tabanlıoğlu’nu çağırdı. Libya, ABD’li bir mimar istese de System, Tabanlıoğlu’nu seçti:
- 118 milyon Euro’luk kongre merkezini 6.5 ayda bitirdik.
Özmen ve Başlılar, ödüller kazandıkları Tripoli Kongre Merkezi’nin şu yönüne dikkat çekti:
- İç savaşta kimse bombalamaya kıyamadı.
Tripoli Kongre Merkezi, Afrika Birliği zirvesine katılan liderler arasında “Aynısını isterim” etkisi yarattı.
Tabanlıoğlu, Malabo (Ekvator Ginesi) ve Dakka’daki (Senegal) kongre merkezlerine imza attı.

Emniyet, yol geçen hanına dönmüştü

EMNİYET Genel Müdürlüğü, 17 Aralık 2013’te başlayan operasyonun ardından bir genelgeyle emniyet müdürlüklerindeki “basın odaları”nı kapattı. Bu odaları özellikle İstanbul’da yoğun şekilde kullanan polis muhabiri arkadaşlarımız, emniyet müdürlüğünün dışına itildi.
İslamabad’dan (Pakistan) dönerken bu durumu Başbakan Tayyip Erdoğan’a sormuş, şu yanıtı almıştım:
- İsabetli bir genelge olmuş.
- Arkadaşlarımız soğukta, yağışta kapı önünde bekliyor.
- Emniyet müdürlükleri yol geçen hanına dönmüştü.
Daha sonra Başkenvekili olduğum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, Genel Sekreter Sibel Güneş adına genelgenin iptali için dava açtı. Mahkeme, öncelikle genelgenin yürütmesini durdurdu.
Cuma sabahı TGC Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, Genel Sekreter Sibel Güneş ve yardımcısı Ahmet Özdemir ile birlikte İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’u ziyaret ettik.
Altınok, genelgeyi savundu:
- Burası İstanbul’un emniyetini sağlamak üzere görev yaptığımız yer. Koridorlarda her an kamera ve fotoğraf makineli medya mensuplarının dolaşması doğru değil.
Ardından ekledi:
- Genelge Emniyet Genel Müdürlüğü’nün. Asıl kararı orası verir. Mahkeme basın odalarının açılması yönünde karar verirse, o karara uyarız.
Sözünü şöyle bağladı:
- Kamuoyuyla paylaşılacak her gelişmeyi hızla medyaya bidireceğiz. Medya mensupları, ilgili birimlerden randevu almak kaydıyla her vatandaşımız gibi emniyet müdürlüğüne girebilir.
Başbakan, “İsabet olmuş” dedikten sonra polis muhabiri arkadaşlarımıza “basın odaları”nın açılması olası görünmüyor.
Son umutları mahkeme kararına bağlı bulunuyor.