15 Muşlu çocuk ayakkabı ustası olup dönecek mi

‘İstanbul’da Ayakkabı Anadolu Meslek Lisesi’nde 15 kadar Muşlu öğrenci okutuyorum. Onlardan en azından birkaçı Muş’a dönüp mesleğini yapmak ister diye düşünüyorum. Ben onları yanıma alıp, Muş’ta ayakkabı imalatı yapacağım.’

Selahattin Akaydın’ın anlattığına göre, kapasite olarak dünyada 9’uncu, Avrupa’da da İtalya’dan sonra ikinci olan Türk ayakkabı sektörü, bu alandaki eğitim altyapısını güçlendirmek için çalışıyor.

Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme Vakfı’nın (TASEV) Ayakkabı Anadolu Meslek Lisesi, sektöre eleman yetiştirmede önemli rol oynuyor. Lisenin müfredatında İngilizce’nin yanısıra İtalyanca da yer alıyor.

KOSGEB ve Avrupa Birliği’nin (AB) maddi desteğiyle bir de Ayakkabı Enstitüsü kuruluyor. Ayakkabı Lisesi’ni başarıyla bitiren isterse enstitüde de eğitimine devam edebiliyor.

Mehmet Büyükekşi’nin de öncüleri arasında yer aldığı TASEV ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi’nde bir Ayakkabı Tasarım Bölümü açılması için çaba harcıyor.

Selahattin Akaydın, Muş’a dönük planını anlatırken, şirketi Akmen’den de söz ediyor: ‘İşe Muş’taki mağazamızda başlamıştım. Malatya’da üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre Muş’ta çalıştım. Sonra İstanbul’a geldim. O dönemlerde adım adım temellerini attığım Akmen Ayakkabı, bugün 5 milyon dolar ciroya ulaştı. Artık Suudi Arabistan’dan, Mısır’dan ‘Gel bizim fabrikayı sen işlet’ gibi teklifler almaya başladım.’

Akaydın, Avrupa Ayakkabıcılar Federasyonu’na girdiklerini belirtip, dünyada üstlenecekleri rolü anlatıyor: ‘Federasyon üyesi 19 ülkenin işveren, işçi temsilcilerini İstanbul’da topladık. İtalyanlar, ‘Türkiye Avrupa’nın en büyük ayakkabı üreticisi olmaya doğru gidiyor’ dedi. Bazı ünlü markalar üretimi Türkiye’ye kaydırma niyetini dile getirdi. Bunlar için görüşmeler başladı.’

Selahattin Akaydın, Çin’le rekabetin fırsata dönüştürülebileceğine inanıyor: ‘İtalya şu anda Bulgaristan, Romanya ve Moldavya’da üretim yaptırıyor. Ancak, zorlanıyor. Oysa bizimle daha rahat edebileceğini biliyor. İtalya bize numuneyi verecek, ayakkabıyı alacak. İtalyanlarla lisans anlaşmaları yakında devreye girer.’

Akaydın, Türkiye’nin ünlü İtalyan ve Fransız şirketlerinin üretim üssü olmasıyla Portekiz gibi olabileceğini belirtip, ekliyor:

‘Portekiz’in 1 milyar dolarlık ayakkabı ihracatı var...’

Türk ayakkabı sektörü halen 195 milyon dolarlık ihracat yapıyor...

Türkiye’ye 190 milyon dolarlık ayakkabı ithal ediliyor...

Akaydın, bir yandan İtalya-Fransa arasında mekik dokuyor, diğer taraftan okuttuğu Muşlu çocuklardan bir bölümünün dönüşüne endeksleniyor.

Muş, ayakkabı üretiminde küçük de olsa rol almayı, Türkiye ise Portekiz gibi olmayı gözlüyor...

Sektör asılıyor, ikisi de olacak gibi görünüyor...

Malatya’ya gelin Nemrut’a çıkın

SON yıllarda Malatya-Adıyaman arasında bir ‘Nemrut yarışı’dır gidiyor...

İki il de Nemrut’a çıkacak yerli-yabancı turistleri kendine çekmeye çalışıyor.

Adıyaman, ‘Nemrut bizim’ diyor, Malatya ‘Bizden ulaşım daha rahat’ kozunu kullanıyor.

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu da aynı tezi kullanıyor: ‘Nemrut’a Malatya’dan çıkmak çok kolay. Biri Ankara aktarmalı olmak üzere İstanbul-Malatya arasında günde iki uçak seferi var. Malatya’dan 80 kilometrelik bir yolculuk sonrasında Nemrut’un zirvesine hiç yürümeden çıkmak mümkün. Üstelik zirveye 10 kilometre mesafede yeni otel de açıldı. Gelin Malatya’ya, rahat çıkın Nemrut’a, güneşin doğuşunu seyredin.’

İster Malatya’dan doğrudan otomobille...

İster Adıyaman’dan biraz yürüyerek gidin...

Yeter ki siz Nemrut’a çıkın... Nemrut turizmini canlı tutun...