Paylaş
Yılmaz da zirvenin konuşmacıları arasındaydı. Aynı araçla toplantının gerçekleşeceği otele giderken İzmir’de planladıkları projeler için 4’üncü arsayı da aldıklarını belirtip, sürdürdü:
- Kendi projelerimizi tanıtmak üzere yaptığımız reklamların İzmir’e de önemli katkısı oluyor.
Bu katkının parasal değerine işaret etti:
- Bugüne kadar İzmir’deki projelerimizin tanıtımı için 10 milyon liralık harcama yaptık.
Yaptıkları tanıtım çalışmalarının bulundukları bölgeye katkısına Kartal’dan örnek verdi:
- Kartal’ın İstanbul’un birçok bölgesindeki insanlar bilmezdi. Biz ve bizim gibi markalı konut üreticileri devrehe girdikten sonra Kartal, İstanbul’un gündemine oturdu.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan İş GYO, Teknik Yapı ve Türkerler Grubu’nu da örnek gösterip ekledi:
- Çoğunlukla İstanbul’da projeler yapan biz ve bizim gibi markalı konut üreticileri şimdi rotayı İzmir’e de çevirdi. İzmir de Türkiye’nin gündemine oturacak.
İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, zirvedeki konuşmasında İzmir’in Türkiye için İstanbul’dan sonra ikinci lokomotif kent olduğunu vurguladı. Yılmaz, İzmir’in gayrimenkul açısından cazibesinin iki yönüne işaret etti:
- İzmir aynı anda hem deniz tatili için adres, hem de çalışmak için. İzmir ve çevresinde önemli sanayi tesisleri var. Giderek de gelişiyor. Diğer yandan, Çeşme başta olmak üzere deniz tatili mekanları hemen kentin yanıbaşında. İstanbul’da böyle bir imkânı bulabilmek mümkün mü?
Yılmaz, işin tatil yönüne dikkat çekince Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Mehmet Ali Susam’ın NTV ve Özgencil işbirliği ile gerçekleşen “Ege Ekonomi Forumu” öncesindeki buluşmada bir soruya verdiği yanıtı anımsadım. Soru şuydu:
- İzmir iş dünyasının ikinci, üçüncü kuşak temsilcileri yazın perşembe günü öğlenden sonra Çeşme’ye gidiyor, salı günü dönüyor. Çalışmaya zaman kalmıyor. O nedenle İzmir’in ekonomide yavaşladığını gözlüyoruz.
Susam, şu yanıtı verdi:
- İzmir, yaşamayı, çalışmayı, demokrasiyi içine gayet iyi sindiren bir kenttir.
İzmir Büşükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun zirvedeki konuşmasında verdiği şu mesajlar da, Susam’ın sözlerini destekledi:
- İzmir’de sanayi de büyüyor, tarım da. Tarımdaki büyüme yüzde 5.5 düzeyinde seyrediyor. Örneğin fuarcılıkta patlama yaşıyoruz. Fuar sektörü her yıl yüzde 30 büyüyor. Fuarın büyümesi, kentimizdeki otellerin doluluk oranlarını olumlu yönde etkiliyor. İzmir’deki otellerin doluluk oranı yüzde 80-85’lerde seyrediyor.
Yaşamak, çalışmak, demokrasi...
Üç özellik bir arada güzel duruyor...
Beyaz yakalıyı İstanbul’dan İzmir’e çeken de kentin bu özelliği değil mi?
BİZ İZMİR’İ BOZMAYIZ
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yüksek bina yapımına bakışını şöyle paylaştı:
- Yüksek bina yapılabilir... Önemli olan yoğunluktur.
Ardından iddiasını ortaya koydu:
- Biz İzmir’i bozmayız. İzmirli de kente özen gösteriyor. Yeter ki merkezi hükümet güzel İzmirimizi bozmasın.
İzmirli’nin beklentisine işaret etti:
- İzmirli ve kente yeni gelenler temiz, sağlıklı çevre, sağlıklı gıda, temiz deniz istiyor, bekliyor.
Kocaoğlu’nun, “İzmir’i bozmayız” taahhüdü tek başına yeterli mi?
Merkezi hükümet, atacağı adımlarla kenti bozar mı?
Paylaş