Paylaş
- Bir yolu olmalı ama ben bulamadım galiba...
Ertesi sabah erkenden Yunanistan’daki durumu incelemek üzere Atina’ya gittim. Kurban işini çözmek dönüşe kaldı. Dönünce bu kez Hürriyet Ekonomi Servisi’nin gece editörü Ömür Kırbaşlı’dan rica ettim. O da Kızılay’ın internet sitesinden bağış yapmanın yolunu bulamayınca telefon etti:
- Kotamız doldu, o yüzden bir haftadır internetten kurban bağışı kabul edemiyoruz.
- Neden?
- Et ve Balık Kurumu’yla vardığımız anlaşma belirli bir kotayı içeriyor.
Mehmetçik Vakfı, bu konuda yaşanacak sıkıntının işaretini daha önce vermişti:
- Bu yıl kurban bağışı kabulümüz daha düşük olacak. Çünkü, yeteri kadar kurban bulamıyoruz.
Bunun üzerine Malatya’daki abim Kemal Munyar’ı arayıp yardım istedim. Sonunda rahmetli babamın Elazığ’daki Koyunuşağı Köyü’nde kurbanımı kestirip dağıttırdım.
Bayramdan sonra merkezi İzmir’de bulunan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’na (VOB) danışmanlık yapan arkadaşım Kadir Kılıçparlar’dan mesaj aldım:
- VOB’un ‘Kurban Bayramı Vadeli Canlı Hayvan Kontratı’ hedeflendiği gibi devreye girebilseydi, İstanbul’da Angus’a karşı eylem yapanlar TEM’i kapatmazdı.
Kurban Bayramı’ndan 1.5 ay önce VOB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ile İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Atilla Sümer, “Kurban Bayramı Vadeli Canlı Hayvan Kontratı”na dönük anlaşma imzalamıştı.
Anlaşmaya göre, alıcı talebini VOB’a iletecek, satıcılar da İstanbul’a ona göre kurban taşıyacaktı. Arzla talep son dakikaya kalmadan, ortada fiziki anlamda kurban olmadan buluşabileceği için fiyat dengesi sağlanacaktı. En önemlisi, İstanbul’a Anadolu’dan kurban taşıyan, “Satamadım, geri götürüyorum” riskiyle karşılaşmayacaktı.
İstanbul Ticaret Borsası ile VOB yönetimi Kurban Bayramı’nda 400 bin büyükbaş hayvanın kesildiğini dikkate alarak, şu hesabı yapmıştı:
- Sistem oturursa 1.5 milyar liralık kurban işlemine ulaşabiliriz. Ancak, Kızılay, Mehmetçik Vakfı, Türk Hava Kurumu gibi toplu kesim yaptıran kuruluşlar ile Et ve Balık Kurumu da bu sistemi benimserse başarılı olabiliriz.
Kadir Kılıçparlar’ın mesajı üzerine VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez’i aradım:
- Kurban Bayramı için kaç kurbanlık işlemi yapabildiniz?
- İki başvuru oldu. Biri iptal etti. Tek işlem gerçekleşebildi.
- Neden böyle oldu?
- Öncelikle duyurmakta başarılı olamadık sanırım. Ayrıca, tek tek işlem planlamıştık. Oysa ABD’deki benzer piyasalarda konteyner bazında işlem olur.
- Bu kontrattan vaz mı geçeceksiniz?
- Hayır... Eksiklerimizi tamamlayıp, gelecek yılki Kurban Bayramı’nda daha etkili olmayı planlıyoruz. Örneğin, ‘Bir kamyon kurbanlık getiriyorum’ diyeni de kabul edeceğiz, toplu alım yapanı da.
Çetin Ali Dönmez, Ziraat Bankası’nın da desteğini almak gerektiğini vurguladı:
- Ziraat Bankası, çiftçiye, hayvancılıkla uğraşan köylüye en yakın banka. Bu konuya destek vermelerinde yarar var.
Ardından eksiklerinden birinin daha altını çizdi:
- Kurban alıcısının neyi seçtiğini görmesini daha pratik hale getireceğiz. Ayrıca, isteyene kurbanını kesip, karkas et şeklinde teslimi konusuna da eğilmemiz gerekecek.
Bir tarafta Kızılay, Mehmetçik Vakfı gibi toplu talep yaratan kuruluşlar, erkenden “kotamız doldu” diyerek kepenkleri erken indirdi...
Diğer taraftan İstanbul’da pazarı ithal Angus’lara kaptırdığını düşünen kurban satıcıları, hedefledikleri iş hacmine ulaşamayınca sesini TEM’i kapatma eylemiyle duyurmaya çalıştı...
VOB’la İstanbul Ticaret Borsası’nın “Kurban Bayramı Canlı Hayvan Vadeli Kontratı” sistemini işletmenin yöntemini bulsak, bu sıkıntılar gelecek yıl ortadan kalkmaz mı?
Vodafone da alarma geçti, ama Yılmaz’la Emir ‘Bayram’ enkazında sağ kurtulamadı
VAN’ın 5.6 şidetindeki depremle sarsılıp Bayram Oteli’nin yıkıldığı gece Doğan Haber Ajansı (DHA) Genel Müdürü Uğur Cebeci ile yardımcısı Mustafa Eşmen aynı anda aradı:
- Muhabirlerimiz Sebahattin Yılmaz ile Cem Emir Bayram Oteli’nin enkazı altında. İkisi de Vodafone abonesi. Vodafone Türkiye yönetimi arkadaşlarımızın enkazdaki yerini belirlemede yardımcı olabilir mi?
Mustafa Eşmen’e Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel’in cep telefonunu ilettim. Ben de şirketin CEO’su Serpil Timuray’a mesaj attım.
Serpil Timuray ve Hasan Süel anında devreye girdi. Timuray gece 01.30’a kadar beni birkaç kez aradı:
- Bize ilk ulaşan bilgiler arkadaşlarınızın otelin alt katlarında bir yerlerde olduğunu gösteriyor. İnşallah sağ salim çıkarlar o enkazdan.
İkinci gün o telefonlardan birinden bir Turkcell abonesinin arandığı olasılığı belirdi. Turkcell de hemen alarma geçti ama nafile...
Yılmaz’la Emir görevleri başında, 5.6 şiddetindeki depremde değil, Bayram Otel cinayetine kurban gitti.
İkisinin de adı mesleğimizin şehitleri arasına yazıldı...
Onlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm meslektaşlarımıza sabır diliyorum...
Güllüoğlu, New York’ta iyi gidiyor Washington ve Boston’u da düşünüyor
TURKCELL’in New York Borsası’ndaki 10’uncu yıl gong töreni ve Koç Ailesi’nin Metropolitan Müzesi’ndeki galerilerinin açılışı için ABD’ye gittiğimde Yönetim Kurulu Başkanlığını Nejat Güllü’nün yaptığı Baklavacı Güllüoğlu’nun Manhattan’daki dükkanına da uğradım.
1985’ten beri ABD’ye Türkiye’den gıda maddeleri ithalatı yapan, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin temsilciliğini yürüten Ercan Karabeyoğlu’yla konuştum:
- Nejat Güllü istedi, New York’ta Güllüoğlu’nu açtık. Şu anda New York’ta üç cafemiz var.
- Memnun musunuz?
- Tek başına baklava kurtarmıyor. İstanbul’dan simit, su böreği ve dondurma da geliyor. Simit ve peynirin yanına çayı da koyunca iyi gidiyor.
- Yeni cafe açma planınız var mı?
- New Jersey ve Brooklyn’de hazırlıklarımız var.
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın eşi Figen Tan’ın talebini anımsadı:
- “Güllüoğlu Washington’a da gelsin, ben size müşteri bulurum” diyor.
- Düşünüyor musunuz?
- Washington ve Boston’a da gitmek istiyoruz.
Karaköy Güllüoğlu’nun patronu Nadir Güllü, krize rağmen Atina’da bayrağı dalgalandırıyor...
Nejat Güllü de, Karabeyoğlu’yla birlikte ABD’de büyüme yolunda ilerliyor...
Paylaş