Paylaş
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yaşayan İslam karşıtı yazar ve gazeteci Lars Hedegaard 2013 yılı şubat ayında evinde silahlı saldırıya uğradı. Saldırganın silahı tutukluk yapınca Hedegard kısa bir süre saldırganla boğuştu. Saldırgan çareyi kaçmakta buldu ve aynı gün ülkeden ayrıldı.
26 yaşındaki saldırgan geçtiğimiz nisan ayında Atatürk Havalimanında sahte pasaportla yakalanıp gözaltına alındı. Danimarka zanlının iadesini istedi. Ancak aradan geçen beş aya rağmen zanlı iade edilmedi.
Geçtiğimiz hafta zanlının, IŞİD’in elindeki 49 konsolosluk çalışanına karşılık serbest bırakılan 100 IŞİD’li arasında olduğu haberi yayıldı. Zanlının Danimarkalı avukatı yaptığı açıklamada, Türk hükümetinin iade talebine rağmen zanlıyı serbest bıraktığını ailesinden öğrendiğini belirterek haberi, Danimarka medyasına sızdırdı.
Haber üzerine ayaklanan Türkiye karşıtı politikacılar, Türkiye ile ilişkilerin dondurulması, Türkiye’nin NATO'dan atılması, AB’ye alınmaması, Türkiye’deki Danimarkalı NATO askerlerinin geri çekilmesi gibi taleplerde bulundular. Hatta daha da ötesi AB Komisyonundan Türkiye’ye yaptırımda bulunmasının istenmesi gündeme geldi.
Olayın büyümesi, politikacıların ayaklanması ve medyanın olayı büyütmesi üzerine 8 ekimde Danimarka’nın Ankara Büyükelçiliği aracılığı ile Türkiye’ye nota verildi. Notaya rağmen Türkiye’den makul bir açıklama gelmeyince Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Dönmez iki kez dışişlerine çağrıldı.
Birlik Listesi Dış Politika Sözcüsü Nkolai Villumsen’in çağrısı üzerine, Dışişleri Bakanı Martin Lidegard ve Adalet bakanı Mette Frederiksen bugün 16 Ekim günü sabah saat 09.00’da dış politika komisyonuna hesap verdiler.
Yapılan konuşmalarda, Türkiye’nin uluslar arası anlaşmalara imza attığı, 1957 anlaşmasına göre iade talebini yerine getirmesi gerektiği hatırlatılarak, bunu yerine getirmeyen, getirmediği gibi zanlıyı serbest bırakan Türkiye’ye karşı yaptırımlarda bulunulması talep edildi.
Peki değer miydi?Bence hayır. Peki Türkiye zanlıyı neden serbest bıraktı?
Bunun cevabını Danimarka da bekliyor. Türkiye bir an önce zanlının neden serbest bırakıldığı, nerede olduğu konusunda Danimarka’ya bir cevap vermeli.
Aksi takdirde, Roj TV davası yüzünden bozulan, ancak Roj TV’nin kapatılması ile düzelen ve çok iyi düzeye yükselen ilişkilerimizin bozulması her iki tarafa da yaramaz.
Danimarka belki küçük bir ülke ama gerek Avrupa, gerekse Dünya üzerinde önemli rol oynayan, ABD’nin çok büyük estek verdiği bir ülke.
Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, Danimarka’dan Türkiye’ye bir heyet gönderilmesi ve heyetin MİT ve Dışişleri yetkilileri ile görüşmeler yapması teklifinde bulunduğunu söyledi.
Teklif olumlu karşılandı ama Danimarka’da hükümet, muhalefet ve medyanın baskılarına ne kadar dayanır bilmem.
Türkiye zaman geçirmeden Danimarka’ya bir cevap vermeli aksi takdirde ilişkiler bozulacaktır ve yeniden düzeltmek kolay olmayacaktır.
Paylaş