Paylaş
W.A.Mozart’ın ünlü komik operasından değil GalataSARAY’ın kızı Lynetta Kizer’in vatandaşlık durumunun ‘gözden kaçırılarak(!)’ takımın hükmen yenik sayılması garabetinden bahsediyorum.
Detayını okumuşsunuzdur. Ben yinelemeyim ama şu kadarını söyleyeyim ki; pota altında yarım asır devirdim, çokça sicil lisans hatası yaşadım ama böylesi Oscar’lık şapşallığa ilk kez rastlıyorum. Shakespeare’in ‘Yanlışlıklar Komedya’sı yanında solda sıfır kalır.
Lisansı ver oynat sonra hükmen mağlup et. Hatayı(!) 17 yıllık federasyon çalışanı çocukları yapmış. Kimseye sormadan kızın Bosna Hersek vatandaşı olarak çıkartılmış lisansını ABD vatandaşı olarak kayıtsız kuyutsuz değiştirmiş.
Yok ya! Bende reklamda ki gibi Michael Jackson’ım zaten, çok kıvrak moon walk yaparım. Aslına bakarsanız olayın özünde geldi-gitti lisans harcı/haracına tamah yatıyor.
Aymazlara iyi oldu
Anımsayın size Turgay beyin sözde ‘devir teslim seçimi’ sırasında ‘Harun iyi hoş çocuktur ama bir hayli naif ve gamsızdır; iki koyunu otlamaya götürse birini kaybeder’ demiştim.
Hem ‘mevzuata aykırı takım kadrosu ile sahada yer aldığı’ gerekçesiyle Galatasaray Kadın Basketbol Takımı’nı, Fenerbahçe maçında hükmen mağlup etmesi absürt, hem de “ben değil bizim çocuk yaptı” açıklaması en hafifinden "çocukça."
Devasa bütçeler kimlerin elinde ele güne rezil ediliyor. Bahse konu takımlar biri Avrupa Şampiyonu diğeri finalisti. Ezeli rekabet içindeki camiaları böyle sürtüşmeye sokmanın alemi yok. Yanlış karar bir yerden dönecektir ama kaybolan güven geri dönmez.
Paylaş