Paylaş
Sene 74;rahmetli baba Rüştü(Yüce)basketbol sevgisi peşinde kürsüsünü bırakıp gittiği Amerika’dan döndü.Koltuğunun altında ünlü kolej efsane koçu Jonny Wooden’ın basketbol kitabı. Baba Şekerspor’u bende çırağı olarak onun mirasını devralmış ODTÜ’yü çalıştırıyorum. Wooden’ın patentli savunması“zone press”’e hatim indirdik. İstanbul takımlarının, spektaküler hücum oyuncularıyla ligi altüst ettiği yıllardı.Aydın Örs, Doğan Hakyemez, Nadir Vekiloğlu Şekerspor’da,Murat Didin,Erdinç Talu,Cihangir Sonat ODTÜ’ de (sonra o da Şekerspor’a geçti).Wooden’n en arkada ki kaleci/goalkeeper’ı Bill Walton, bizimkiler ise Gürcan Erden ve Cihangir Sonat’tı.Geleni gideni tokatlayarak “blok” kavramını istatistiklere soktular.Hücumun üstünlüğünü savunmanın acımasızlığıyla kırdığımız o yıllarda fırtına gibi estik liglerde.
Sarıca işinin erbabı
Tabii ki, top kapmaktan daha çok rakibin hücum temposunu bozup hataya sürükleyen, zone press’in de cezalandırıcı panzehirleri var.Ama usta koç Obradovic kupa maçında adam değiştirme türbülansına düşüp bulamadı çözümü.Ankara zone press’inden oyuncu ve koçken nasibini çok almış Mahmut Uslu bir ara ona anlatsa iyi olur. Abrakadabra’nın maç sırasında oyuncu fırçalamaktan dikkati dağılıyor ve şapkadan tavşanı çıkartamıyor. Gelelim Ufuk Sarıca ve Karşıyaka’nın Basketbolumuza geri dönüşüne. Sarıca iki yılda Uf(u)kunu yeniledi yılların Karşıyaka’sının.Kaf kaf her zaman basketbolun“tatlı belası” olmuştur ama Sarıcayla kabuğunu kırdı.Farkını fark ettiriyor Ufuk.Durduk yerde,hemde kupa maçında,Fenerbahçe gibi takıma presi dayamak mangal gibi yürek ister.Keşke “risk alabilme özelliğini” Milli takımada taşıyarak yardımcı olabilseydi.
Paylaş