TÜRKİYE Basketbol Federasyonu bir yanlışlıklar komedisi daha sergiledi. Fenerbahçe Ülker-Anadolu Efes maçının, sadece kadın basketbolu için kullanılan, 32 yaşında ve her bakımdan dökülen Caferağa Spor Salonu’nda oynanmasına izin verdi. Bu salonda bırakın derbiyi, amatör maçlar bile oynanmamalı.
Günün en iyileri hakemlerdi... Kimin kime vurduğu anlaşılamayan böyle bir kriz ortamında, bez getirmeye gerek kalmadan (!), zamanında çaldıkları teknik faul düdükleriyle maçın itirazlarla çirkinleşmesini önlediler. Ömer, Ukic ve Engin’in olmadığı günde Fenerbahçe koçu Spahija, ilk yarıda mükemmel oynayan Oğuz’u (17sayı, 3 ribaund, 1 asist) yanında unutmasa, bu korakor savaştan galip çıkabilirdi. Bütün maç geriden giden Kanarya, momentumu yakaladığı, vurup geçeceği anlarda bu tür kritik hatalar yüzünden ibreyi lehine çeviremedi. Spahija, dış adamlarının eksikliğini kapatacak Preldzic ve Tomas’ı da çok sık değiştirerek rotasyon rüzgarına kurban etti. Jerrels (29 sayı, 2 ribaund, 4 asist) tek başına Fenerbahçe’yi sırtlarken, Mirsad kendisinden beklenen ‘takımı ateşleme’ performansının çok ötesindeydi. Şirin çocuk Gökhan! Öte yandan Anadolu Efes Kinsey’i kadroya alarak akıllı davranırken, Batista’ya da (16 sayı, 6 ribaund) ilk 5’te yer vererek maçın adamını yarattı. İlievski’nin olmadığı akşamda hem skorda hem de oyun organizasyonunda mevsim ortalamasının üzerinde performans gösteren Kerem Tunçeri, maçta en çok alkışı hak eden isimdi. Koç Ufuk Sarıca çiçeği burnunda şirin çocuk Gökhan’ı Fenerbahçe’nin oyunu yakalama anlarında oyuna sokarak büyük risk aldı. Gökhan da peş peşe iki üçlükle oyunu Efes lehine kırarak hocasını utandırmadı. Derbi yeni bir ümit Gökhan Şirin doğurdu.