NATO toplantısında neler olacak?

Bugün Brüksel'de NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları bir araya geliyorlar.

Haberin Devamı

Bu üst düzey toplantı NATO'nun bilinen resmi nitelikli "zirve" toplantılarından değil. Maksat ABD'nin yeni başkanı Donald Trump ile diğer NATO liderlerinin tanışması. Dolayısıyla, toplantı sonunda bir bildiri yayımlanması da öngörülmüyor. Bununla birlikte NATO ülkelerinin tüm liderlerinin bir araya geldikleri bu toplantıda ileriye dönük olarak bazı önemli kararların alınması bekleniyor.


Toplantıda öncelikle Trump'ın teröre karşı ortak hareket etme düşüncesini gündeme getirmesi ve buna bağlı olarak Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı sürdürülen mücadeleye NATO üyesi ülkelerin daha fazla destek vermelerini istemesi bekleniyor. Ancak Trump bu beklentiyi dile getirse dahi, NATO içinde bu konuda oybirliğinin sağlanması zor görünüyor. Fransa Cumhurbaşkanı'nı yeni seçti, ayrıca Haziran ayında bir de parlamento seçimi yaşayacak. Almanya Eylül ayında parlamento seçimleri yapacak. Birleşik Krallık ise 8 Haziran tarihinde parlamento seçimlerine gidiyor.


Birleşik Krallık'ın, Manchester saldırısının da etkisiyle, terörle mücadeleye artan destek verilmesi konusunda ABD'ye daha yakın bir tutum takınması mümkün. Fransa ile Almanya bu konuya biraz daha mesafeli duruyorlar. Fransa askeri kaynaklarının bir kısmını Afrika'da sürdürdüğü terörle mücadele harekatlarında kullandığı için Irak ve Suriye sahasına biraz daha gönülsüz bakıyor. Almanya'nın da IŞİD'le mücadeleye asker katkısı konusunda Fransa'ya yakın durduğu biliniyor.


Buna rağmen, Trump'la bu ilk toplu buluşmada keskin görüş ayrılıklarının dile getirilmemesi ve NATO içindeki uyumun bozulduğu gibi bir algının oluşmaması için uzlaşı formülleri aranıyor. Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı sürdürülen savaşın bir NATO harekatına dönüşmesi beklenmiyor. NATO üyesi ülkeler istedikleri takdirde bu savaşa olanakları ölçüsünde, gerekirse asker de vererek katılma kararını bireysel olarak alabilirler.


Türkiye'nin bu konuda ne kadar hevesli olduğunu bilmeyen yok. Ancak  Suriye'de Rakka harekatına Türkiye'nin katılmasını engelleyen koşullar bir türlü ortadan kalkmıyor. Bu nedenle, Türkiye'nin görüşlerini Brüksel'de bir kez daha dile getirmesi bekleniyor.


İkinci olarak Trump Brüksel'de Avrupa'lı müttefiklerin savunma harcamalarını artırmaları ve bunu Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın %2'sine yükseltmeleri konusundaki beklentisini tekrarlayacak. ABD'nin savunma harcamaları GYİH'nın %4'ü civarında. Trump son olarak ABD'nin savunma harcamalarında 2018'de %10 olmak üzere önümüzdeki birkaç yıl içinde %40 civarında bir artış hedeflediğini açıkladı. NATO üyeleri için %2'lik hedefin 2024 yılına kadar gerçekleşmesi bekleniyor. Türkiye henüz bu oranı yakalayabilmiş değil.


Savunma harcamaları konusu önemli. NATO bu konuda kendi içinde tartışmalar yaşarken, Rusya'nın son on yılda savunma harcamalarını neredeyse %90 oranında artırdığını unutmamak gerekiyor. Esasen, soğuk savaşın sona ermesinden sonra tüm dünyada silahlanma çabalarında bir durgunluk yaşandığı halde, son yıllarda bu eğilimin tersine döndüğü ve yeni bir silahlanma yarışına doğru gidildiği görülüyor. Bu gelişmenin başlıca nedeninin de Rusya'nın 2008 yılında Gürcistan, 2014 yılında ise  Ukrayna ile yaşadığı çatışmalar olduğu söyleniyor.


Bugün NATO liderleri muhtemelen Rusya ile ilgili politikaları da görüşecekler. ABD'de başkanlık seçimi kampanyası sırasında Trump'ın danışmanlarının Rus yetkililerle çok yakın ilişkiler içine girdiğinin anlaşılması ciddi bir şaşkınlık yarattı. Bu koşullar altında Trump'ın NATO ile Rusya arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında nasıl bir söylem kullanacağı merak konusu.


NATO çevrelerinde, özellikle eski doğu bloku üyesi olup da NATO'ya yeni üye olan ülkeler Rusya'ya karşı daha sert politikalar izlenmesini savunurken, bazı üyeler de Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisinin yeniden kuruluşu sırasında Rusya ile daha uzlaşıcı bir tutum izlenmesini savunuyorlar.


Bugünkü NATO liderleri toplantısı ittifakın önümüzdeki dönemde izleyeceği yeni politikalar hakkında bir yol haritasının ortaya çıkması için önemli bir kilometre taşı oluşturacak. Türkiye'nin dış politikasında yeniden öngörülebilir ve güvenilir stratejik müttefik konumunu kazanması NATO içinde izleyeceği politikalarla da doğru orantılı.


Son zamanlarda alışkanlık haline gelen Avrupa karşıtı söylemler yerine bütünleyici, birleştirici ve Türkiye'yi Avrupa'ya yakınlaştırıcı bir dilin öne çıkarılması gerekiyor. Müttefiklerimiz Türkiye'yi bir yük olarak değil gerçek bir ortak olarak görmek istiyorlar.


 

Yazarın Tüm Yazıları