Paylaş
Tarihte iz bırakan konuşmalar vardır. Hitap edilen kitleler üzerinde yarattığı etki, sorunlar karşısında dile getirdiği çözüm önerileri ve bütün bunların sonucunda tarihin akışı içinde önemli bir dönemeci, yeni bir başlangıcı yaratmasıyla anılır.
Bugün 28 Ağustos. Tam 54 yıl önce bugün yapılan, tarihe iz bırakan bir yürüyüşün ve o yürüyüşün sonunda Dr. Martin Luther King Jr.'ın yaptığı "Bir hayalim var" başlıklı efsanevi konuşmanın yıl dönümü.
Dünya, King'in 54 yıl önce dile getirdiği eşitsizlik, adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluk gibi sorunlardan bugün hala aynı şekilde etkilenmeye devam ediyor. Başta Amerika Birleşik Devletleri'nde olmak üzere, birçok ülkede benzer sorunlar hala halkları ve toplumları olumsuz etkiliyor.
1963 yılının 28 Ağustos günü Vaşington'da yapılan ve sonunda Martin Luther King'in meşhur konuşmasıyla tarihe kayıt düşen yürüyüş aslında Amerika Birleşik Devletleri'nde Sivil Haklar Hareketi'nin doruk noktasını oluşturur. 1954-1968 yılları arasında barışçıl sivil direniş eylemleri ve protesto gösterileriyle desteklenerek zaman içinde büyüyen bu hareketin temel hedefi ABD'de Afrika kökenli Amerikalılara karşı uygulanan eşitsizlik ve ayırımcılığa son vermek idi.
1963 yılı aynı zamanda Abraham Lincoln tarafından ABD'de köleliğin kaldırılmasını sağlayan yasanın imzalanmasının da yüzüncü yılıydı. Ancak King'in konuşmasında da belirttiği gibi, "aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen, siyahlar hala özgür değildi, siyahlar hala ayırımcılığa tabi tutuluyorlardı ve siyahlar hala fukaralığın pençesinde kıvranıyorlar, Amerikan toplumunun köşelerinde, kendi ülkelerinde sürgün hayatı yaşamaya devam ediyorlardı."
Son haftalarda Başkan Donald Trump'a yöneltilen eleştirilerin özellikle ırkçılık karşıtlığı şeklinde yoğunlaşması tesadüf değil. Bugün ABD'de hala beyazların üstünlüğünü savunan ve siyahlara karşı ayırımcılığı destekleyen gruplar var ve bunlar gün geçtikçe Başkan Trump'ın kendilerine karşı çıkmıyor olmasından cesaret alarak yüzelli yıl öncesinin çağ dışı politikalarını savunmayı sürdürüyorlar.
Haksızlık, eşitsizlik, adaletsizlik ve hukuksuzluk sadece ırkçılık odaklı olmuyor. Bugün dünyanın birçok toplumunda ifade özgürlüğünün ve temel insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı örneklerle karşılaşıyoruz. İnsanların daha adil, daha eşitlikçi, daha özgür ve daha onurlu şekilde yaşadıkları bir ortama doğru ilerlememiz gerekirken, çağın gerisine düşen uygulamalarla karşılaşmaya devam ediyor, bunların dayatılmasına ve adeta yeni yükselen değerler gibi görülmesine şaşmadan duramıyoruz. Bu koşullar altında Martin Luther King'in 1964 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesine yol açan meşhur konuşmasındaki bazı ifadeleri de hatırlamadan geçemiyoruz.
"Bugün başkentimize bir çeki nakde tahvil etmek için geldik. Cumhuriyetimizin mimarları Anayasamızın ve Bağımsızlık Bildirgemizin o harikulade sözlerini yazarken, her Amerikalının mirasçısı olacağı bir vaadin altına imza atıyorlardı. Bu vaat, her insanın, evet siyahların da beyazların da, yaşam, özgürlük ve mutluluğun peşindeki vazgeçilmez haklarını garanti ediyordu. Bugün Amerika, vatandaşlarının rengi açısından bu vaadi yerine getirememiş durumdadır. Bu kutsal yükümlülüğü gerçekleştirmek yerine, Amerika siyahlara kötü bir çek vermiştir ve bu çek "yetersiz bakiye" ibaresiyle karşılıksız kalmıştır. Ama biz Adalet Bankası'nın iflas ettiğine inanmayı reddediyoruz. Bu ulusun fırsat kasalarında yetersiz bakiye olduğuna inanmayı reddediyoruz. İşte bu nedenle, bu çeki tahvil etmeye geldik. Bu çek özgürlüğün zenginliklerine ve adaletin güvenliğine ilişkin taleplerimizin karşılığıdır."
Ve devam ediyor Martin Luther King...
"Bir hayalim var benim. Gün gelecek, eski kölelerin çocuklarıyla eski köle sahiplerinin çocukları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti dahi, adaletsizliğin ve baskıların bunaltıcı sıcağıyla kavrulan o eyalet dahi, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir hayalim var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerinin içeriğine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir hayalim var benim. Gün gelecek, kötü ırkçıların eyaleti Alabama, valisinin ağzından hep müdahaleci ve yasaklayıcı sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdükleri bir yere dönüşecek.
Bugün bir hayalim var benim. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler, girintiler, çıkıntılar düzleşecek ve Tanrı'nın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecekler onu."
Hayalleri var tüm insanlığın. Martin Luther King'inkiler kadar haklı, hayal olarak kalamayacak kadar canlı...
Paylaş