Paylaş
Apple şimdiye kadarki en gösterişli numaralarından birini yaptı mı? Görünüşe bakılırsa evet! Geçen hafta görücüye çıkan sanal başlık Vision Pro, Apple’ın iPhone’dan bu yana dijital dünyaya sunduğu en önemli yenilik olarak kayda geçiyor. Peki, bu yenilik kimin için? Teknolojik bir oyuncağa 3 bin 500 dolar yatırabilecek herkes muhteşem sanal dünyaların keyfini pekâlâ sürebilir. Evet, yanlış okumadınız, bu havalı cihazın ABD satış fiyatı, teknoloji mağazalarındaki son model ürünlerin birkaç katı üstünde... VR ve AR teknolojilerini sunan sanal donanımlar kategorisindeki baş rakibi olan Zuckerberg’in Meta’sına ait Quest 3’ün fiyatı 499 dolar, Quest Pro’nun fiyatıysa 999 dolar örneğin. ‘Ne de olsa Apple, pahalı olmasına alıştık’ diye düşünseniz bile marka imajı aradaki astronomik farkı açıklamaya yetmiyor. Haber servisimizde konuyu gündeme alırken “Türkiye’ye gelince fiyatı 100 bin’i bulur, yok yok 200 bin bile olur” diye esprisini yaptığımız akşamın ertesinde dolar 23 lira olunca artık o şakayı yapmayı da bıraktık. Atalarımız “Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” diye ne güzel söylemiş. Neyse ki bizde zenginlerin bile Vision Pro’ya eli varmaz kolay kolay, o yüzden içimiz rahat. Dünya gözüyle görüp size bir değerlendirmesini yapabilirsem ne âlâ...
Bu ürün bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz bilgisayar deneyimini geliştirmek için yaratılmış adeta.
İşin aslı, bu fiyat sadece bizi değil ABD’li tüketicileri de, teknoloji gurularını da hayli şaşırtmış. Kimi teknolojik bir devrim olduğunu düşünüyor, kimi işin ‘Suyu çıktı artık’ diyor. Konuyu markaja alıp Vision Pro hakkında birçok değerlendirme okudum, izledim. Wired, Mashable, 9to5Mac, YankoDesign sitelerindeki izlenimler sonucunda benim görüşüm açık arayla ilk gruba kaydı. Vision Pro bir sanal başlık ya da pahalı bir oyuncak olmanın çok ötesinde, geleceğin bilgisayarını dünyaya göstermek için tasarlanmış bir ürün. Apple, Vision Pro’yu geliştirirken 5 binin üzerinde yeni teknoloji patenti almış. Ar-Ge ve üretim için milyonlarca dolar harcanmış. İlk etapta bu fiyatla kârlı ve popüler bir ürüne dönüşmesini Apple’ın da beklemeyeceği herkesin ortak fikri. Ürün henüz tam olarak piyasa çıkmadı, gelecek yılın başlarında dünyada satışa sunulacak. Satışa çıktığında fiyatının 2 bin-3 bin dolar bandına ineceği konuşuluyor.
Şimdilik Apple, ürünün uygulama geliştiriciler ve film-video içerik üreticileri tarafından test edilmesini tercih ediyor, hatta herkesin eline düşmesini istemiyor şeklindeki yorumları yerinde buluyorum. Apple, tanıtımını yaptığı hiçbir mecrada Vision Pro’yu bir ‘headset’ yani başlık olarak nitelendirmemiş. Ürün bir ‘spatial computer’ yani ‘uzamsal bilgisayar’ olarak görülüyor. Uzamsal bilgisayar nedir? ‘Minority Report’ (Azınlık Raporu) filmini izlediyseniz, Tom Cruise’un holografik dev ekran karşısında el hareketleri ve özel gözlüğüyle yönettiği bilgisayarı hatırlarsınız. Vision Pro, adeta bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz bilgisayar deneyimini tanımlamak ve geliştirmek için yaratılmış. İşletim sisteminin VisionOS ismiyle anılması bu hedefi destekliyor. Dünyanın ilk ‘uzamsal bilgisayar işletim sistemi’ olarak anılıyor. Yani karşımızda bir sanal başlık değil, kayak gözlüğüne benzeyen gelişmiş bir kişisel bilgisayar var.
İçine gömülme...
Vision Pro’nun ayarlanabilir derinleşme veya ‘içine gömülme’ şeklinde çevirebileceğim ‘immersion’ kabiliyeti, rakiplerinden ayrışan en önemli özelliği. Bu sayede hem 2 boyutlu uygulama geliştiricileri için, hem sanal gerçeklik tasarımcıları için hem de 3 boyutlu film üreticileri için ortak bir platforma dönüşüyor. Deneyimin içine gömülme seviyesi ‘Digital Crown’ adlı kontrol düğmesinden ayarlanabiliyor. Vision Pro’yu test eden yazarlardan biri, NBA maçını 3 boyutlu seyrederken kendisini gerçekten saha kenarında hissettiğini aktarmış. Alicia Keys’in albüm kaydını stüdyosunun içinde izlerken ileride canlı konserleri de böyle deneyimlemenin ne kadar heyecan verici olacağını paylaşmış. Vision Pro’nun sensör kameraları, özel eldivenlere gerek kalmadan kullanıcının el hareketlerini yakalayabiliyor. Bir başka yazar, sanal gerçeklik modunda doğa manzaralarını deneyimlerken havada uçuşan bir kelebeğin, elini uzattığında gelip parmağına konduğunu anlatıyor.
* Vision Pro’yla internette gezinmek ya da fotoğraf albümüne bakmak istediğinizde, iç kameralar göz hareketlerine adapte oluyor ve uygulamayı açmak için menüde olduğu yere bakmanız yetiyor. Küçük parmak hareketleriyle de işlemleri yapabiliyorsunuz
m Kullanıcısını dış dünyadan koparmamayı şahane bir yenilikle başarmış. EyeSight teknolojisiyle cihazı bilgisayar modunda kullanırken gözleriniz dışarıdan görülebiliyor. Eğer sanal bir dünyaya veya filme dalmışsanız gözleriniz dışarıya perdeleniyor. Birisi fazla yakınınıza sokulursa perde hemen kalkıyor.
* Vision Pro’su olan başka bir kullanıcıyla sohbet etmek isterseniz FaceTime devreye giriyor. Ancak video yerine karşıdaki kişinin dijital ikizi görüntüye geliyor. Etkileşimli arayüz sayesinde, örneğin bir mimari projenin 3 boyutlu modeli içine girerek taslakları inceleyebiliyorsunuz.
* Vision Pro’nun iki saat dayanan pili gözlüğün dışına yerleştirilerek ağırlık dağıtılmış. Ayrıca uzun kullanımda bulantı yapmaması için yeni teknikler geliştirilmiş.
Yaygın kullanıma geçene kadar gelişmeye devam edecek olan Vision Pro ve VisionOS’un şimdiden bilgisayar dünyası için bir devrim olabileceğini seziyorum. Çok sevdiğim bir mim şöyle diyor: “20 yıl önce internet gerçek dünyadan bir kaçıştı. Şimdi gerçek dünya, internetten kaçışa dönüştü.” Vision Pro ikisinin arasında nereye oturacak, birlikte göreceğiz.
Paylaş