Paylaş
Temmuz sonunda yapılacak olan Paris 2024 Olimpiyatları’nda dünyanın dört bir yanından atletler yeteneklerini, güçlerini ve akıllarını ortaya koyarak mücadele ederken bizler de dört yıl öncesine göre daha fazla teknolojiyle donatılmış, yapay zekâ destekli yayınların, anlık analizlerin ve istatistiklerin tadını çıkaracağız. Olimpiyat denince akla rekorlar geliyor. Tarihe ismini yazdırmak için rekor kırmak belki her atletin hayali. Ancak yalnızca kendini gerçekten adayabilenlere ve doğru koşullar için şansı yaver gidenlere nasip oluyor. Rekor kırmak, insan gücünün limitleriyle doğru orantılı olduğu için atletlerin performansını arttırabilecek her türlü bilimsel veriden ve teknolojiden yararlanılıyor. Rekor denilince akla ilk gelen sporlardan biriyse koşu. Sprintlerden maratonlara koşu sporlarının olimpiyatlar içinde özel bir yeri var çünkü ‘dünyanın en hızlı insanı’ unvanını kişiye bahşeden yegâne spor dalı koşu.
Koşucuları hızlandırmak için antrenman tekniklerinden ayakkabı ve kıyafetlerine, beslenmelerinden performans analizlerine kadar pek çok yönde araştırmalar, geliştirmeler yapılıyor. Ancak uzun süredir ilk defa, koşu pistine bir güncelleme yapmak söz konusu oldu. Kayıtlara göre en son 1968 Olimpiyatları’nda yenilik olarak sunulan, her türlü hava koşuluna uygun tartan pistten sonra kayda değer bir geliştirme yapılmamış. Feldspar isimli bir İngiliz girişim şirketiyse koşu pistini yeniden icat ederek seri halde yeni rekorlar kırılmasına imkân sağlamayı amaçlıyor. Üretimine gelecek sene başlanacak olan teknolojik pist, koşucuların hızını maksimize etmek üzere tasarlanıyor. Teknoloji, koşucunun gücünün daha fazla ileri doğru odaklamasına destek oluyor. Hareket enerjisinin yatay doğrultuda itiş gücüne dönüşmesine imkân veren zemin, koşucuların yukarı ivmelenme ihtiyacını azaltıyor ve daha fazla gücü ileri yönlendirmelerine olanak veriyor. Enerji dönüşümünü geliştirmesi sayesinde koşucunun daha az yorulmasını da sağlıyor ve böylece yine hıza katkıda bulunuyor. Ayrıca gelişmiş sensörleriyle direkt zeminden ve koşucunun tabanından aldığı veriler sayesinde izleyenlere çokyönlü analizler, koşucu profilleri ve hikâyeleştirilmiş veriler sunma imkânı veriyor.
Olimpiyatlarda kabul edilmeyebilir ama spor ve rekabet söz konusu olunca herkes daha fazlasını ister.
Akıllı pist fikrini geliştiren Alvina Chen, kendisi de eski bir profesyonel atlet. Ancak henüz kariyerinin başındayken sağlık sorunları sebebiyle atletizmi yarıda bırakmak zorunda kalmış. Koşuya olan tutkusundan vazgeçmeyen Chen, devrim olabilecek fikrini hayata geçirmeye odaklanmış. The Next Web adlı blog’da yayımlanan röportajında Alvina Chen “Bu sporda devrim yapmak için büyük bir fırsat var. Koşu pistini dijitalize ederek yalnızca atletlerin ve insan performansının sınırlarını zorlamakla kalmıyoruz, atletizmi coşku dolu, yüksek enerjili uluslararası etkinliklere dönüştürmenin yolunu da açıyoruz” diyor. Sınırları aşmak ve yeni rekorlar kırmak tüm dünyanın ilgisini çektiği için kârlı bir girişim planı olduğu muhakkak. Hong Konglu yatırımcıların finanse ettiği teknoloji, atletlere rekor motivasyonu kazandırmak adına gerçekten yararlı olabilir. Öte yanda, işin gelecekte nereye varabileceğini düşünmek de ilginç.
Transhumanizm yani insan vücuduyla cihaz teknolojisinin birleşmeye başladığı bir gelecekte, sporcuların hiç görülmemiş yeteneklere kavuşması olası. Tabii ki atletizm yalnızca güç sergilemek değil; insanın fiziki ve zihinsel sınırlarını aşmayı da gerektiriyor. Kasları güçlendiren mikromotorlarla yarışan cyborg’lar, bilimkurgu fantezisi olduğu kadar geleceğin dünyasında gerçeğe de dönüşebilirler. Yüksek olasılıkla teknoloji önce, sporcudan alınan anlık verilerin nasıl en hızlı biçimde performansa dönüşeceğine yönelecek. Şimdiden gündemde olan beyin çipleriyle ileride hedefe kilitlenme, konsantrasyon, hesaplama, çevresel veriyi işleme gibi kabiliyetleri arttırmak ve hızlandırmak mümkün olabilir. Bunlar sporcuya önemli avantajlar sağlayacağı için olimpiyatlarda kabul edilmemesi elbette yüksek ihtimal. Yine de spor ve rekabet söz konusu olunca herkes daha fazlasını ister. Serbest dövüş turnuvası UFC’nin cezbettiği ilgi açısından kurallarla sınırlı bütün dövüş müsabakalarını geride bırakması buna iyi bir örnek. Öyleyse gelecekte ‘Cyborg Olimpiyatları’ yapılır mı, neden olmasın? Kulağa hafif distopik gelse de eğlenceli ve heyecanlı olacağı kesin!
GOOGLE VE ADİDAS’TAN ŞUTLARIN HIZINI ÖLÇEN CİHAZ
Google’ın giyilebilir teknoloji için ürettiği akıllı cihaz Jacquard kramponların içine giriyor. Adidas ve EA Sports ile işbirliği yapan Google, Adidas’ın özel silikon ayakkabı tabanlarına uygun, anahtarlık boyutundaki cihazla profesyonel futbolcuları ve maç yapmayı sevenleri hedefliyor. Adidas GMR adlı cihaz, sporcunun topa saatte kaç km hızla vurduğunu, kaç vuruş yaptığını, sahada attığı adımları tespit ederek verileri FIFA Mobile uygulamasına gönderiyor. Kullanıcılar skorlarını başkalarınınkiyle yarıştırabiliyor, ünlü futbolcuların verileriyle kıyaslayabiliyor.
Paylaş