Paylaş
İş dünyasında yapay zekâya ve teknolojiye her geçen gün daha fazla yer açılıyor. Son üç yılda hem çalışma biçimlerimiz hem de iş kültürü bütünsel anlamda köklü değişikliklere uğradı. Şimdiyse yapay zekânın ve teknolojinin durdurulamaz yükselişine tanıklık ediyoruz. Geçen haftaki yazımda, yapay zekâya mesleğini kaptırma kaygısını merceğe alıp aksine onu bir kaynak olarak kullanmaya yönelik telkinlere yer vermiştim. Ertesi gün Dünya Ekonomik Forumu, mesleklerin geleceğine yönelik bir rapor yayımladı. Raporun ayrıntıları, telkinleri destekler nitelikteydi. Öyle görünüyor ki teknolojiye birçok yönden hâkim olmak yakın gelecekte neredeyse okuryazarlıkla eşdeğer sayılacak. Forumun kendi internet sitesinde ay başında yayımlanan rapor, aynı zamanda 2-3 Mayıs’ta Cenevre’de düzenlenen Büyüme Zirvesi’nin önemli çıktılarından. Rapora göre önümüzdeki 5 yılda çalışma kültürü önemli bir dönüşüme giriyor ve çalışanlarda aranan nitelikler büyük oranda yenileniyor. 2027 yılına kadar dünya çapında çalışanların sahip olduğu niteliklerin yüzde 44’ü altüst olacak ve yetersiz hale gelecek. Sebebi, teknolojik gelişmelerin şirketlerin eğitim programlarını yeniden tasarlayabileceği hızdan daha süratli olması. Bir başka deyişle, 5 yıl içinde yeteneklerinin en az yarısını yeniliklere uyduramayan herkes çağın gerisinde kalacak.
Gelecek yıllarda şirketlerin en fazla ihtiyaç duyacağı yetenek, analitik düşünme kabiliyeti. Problem çözme, sistematik düşünebilme ve sayısal, mantıksal ve rasyonel metotlarla ilerleyebilme kabiliyeti çalışanlar için büyük bir artı olacak. İkinci sıradaysa yaratıcılık geliyor. Yeni vizyonlar ve fikirler geliştirebilen, tasarım üretebilen, imgeleyebilen, sosyal ve iletişim yetenekleri gelişmiş işgücüne ihtiyacın artacağı anlaşılıyor. Dünya Ekonomik Forumunun Yönetici Direktörü Saadia Zahidi “Analitik düşünebilen, yaratıcılığı olan insanlara ilgi ve odağın artışını gözlemliyoruz. Ancak sosyal etki yaratabilme, başkalarıyla birlikte çalışabilme ve liderlik özelliklerinin de çok önemli hale geldiğini görüyoruz. Başkalarıyla bağ kurmamızı, yenilikçi olmamızı ve yaratıcı şeyler yapmamızı sağlayan, yani bizleri insan yapan özellikler işyerinde değer kazanıyor” diyor.
Analitik düşünce ve yaratıcılığın ardından en hızlı yükselen nitelikse teknolojik yetkinlik. Teknolojiyi her yönüyle kucaklayan bu niteliğin ardından 4’üncü sırada merak ve hayat boyu öğrenme arzusu geliyor. 5’inci sırada dayanıklılık, esneklik ve kıvraklık yer alırken 6’ncı sırada sistemler boyutunda düşünebilme kabiliyeti bulunuyor. Şimdilerde herkesin ilgi odağı halindeki yapay zeka ve büyük veri kullanabilme niteliğiyse 7’nci sırada yer alıyor. Listenin son sıralarında motivasyon ve özfarkındalık kapasitesi, yetenek yönetimi, hizmet oryantasyonu ve müşteri hizmetlerine yönelik beceriler var.
Jack Dorsey, Bluesky’daymış meğer
Twitter’ın satışının ardından büyük bir sessizliğe çekilen Jack Dorsey, Bluesky Social adlı yeni sosyal medya platformundan paylaşım yapmaya başladı. Takipçilerinin sorularına yanıt olarak Elon Musk’ı eleştirdiği sözleriyle dikkat çeken Dorsey özetle “Zamanlamanın doğru olmadığını anladığında geri adım atmalıydı. Yönetim kurulu satışı zorlamamalıydı. Yine de yaşandı… Şimdi bunun tekrar yaşanmayacağı yeni bir şey inşa etmeliyiz” mesajını verdi. Twitter’ın kurucusu ve eski CEO’su Jack Dorsey aynı zamanda sıkı bir ifade özgürlüğü savunucusu olarak tanınıyor. Dorsey’nin yönetim kurulunda yer aldığı Bluesky Social ise henüz deneme sürümünde olan, Twitter benzeri bir mikroblogging platformu. Şimdilik başvuruyla girilebiliyor ve sıra bekleniyor. Arka planda geliştirilen asıl projeyse tüm sosyal medya için yeni bir dijital bağlantı ortamına dönüşecek olan AT Protocol. İsmini @ işaretinden alan yeni protokol, herkesi şeffaf ve merkeziyetsiz sosyal medya platformlarına eriştirmeyi amaçlıyor. Jack Dorsey’nin paylaşım yaptığı Bluesky platformu, AT protokolünün işleyişini sergilemek ve denemek üzere geliştirilmiş. Tamamlanmasına az süre kalan protokol açıldığında ayrıntılarını sizlerle paylaşacağım.
Paylaş