Paylaş
Aslında çok da yabancısı değiliz, yaşı 40’ın üstünde olanlar bu söze. Çünkü yazın son günleri ve sonbaharda evlerde kışa hazırlık yapılırdı. Patates soğan çuvalla alınır, konserveler hazırlanır, turşular kurulur, köylerde meyve ve sebzeler kurutulurdu.
Tüketim toplumu ve şehirleşme bu yeteneklerimize sekte vurdu. Ama sanki işin rengi yeniden değişiyor. Dünya kritik bir eşikte. Yıllardır tırmanan ABD ile Rusya ve Çin arasındaki gerginlik artık kendisini çok sıcak olarak hissettiriyor.
*
Eskiden Rusya ve Çin’e daha uzak olan coğrafyalarda vekalet savaşları şeklinde süren gerginlikler gittikçe daha az örtülü hale geldi. ABD Başkanı Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın Ukrayna’da söz sahibi haline geldiği de bilinen bir gerçek. Rusya’yı Ukrayna üzerinden sıkıştırma planı ve şimdi de Tayvan’da ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin provokatif eylemi. ABD, Çin’in ne kadar ileri gidebileceğini görmek istiyor. Ancak büyük riskler barındıran bu hareket 3. Dünya Savaşı’nın fitilini de ateşleyebilir.
Bölgesel savaşlarla, birbirlerine el ense çeken büyük güçler, artık doğrudan peşreve başladı bile. Kimin sırtının yere geleceğini öngörmek için erken elbette. Farklı argümanlarla tahminler yapabilir ama olan dünya halklarına olacak kuşkusuz.
*
Başta Türkiye ekonomisi olmak üzere, dünyadaki ekonomik gidiş hiç de iyi değil. Gelinen noktada ABD, dünyada yeniden süper güç olmak için bir hamle yapıyor. Ancak yaptığı hamle tarihin çarklarını geri döndürecek güçte mi? Sanmam. ABD 1990’lardan itibaren elde ettiği süper güç unvanını hoyratça kullandı.
*
Dünya bu dönemde çok da güzel bir yer olmadı. Artık güç bölünmeye başladı. Geçen 30 yılda Çin ekonomik olarak, Rusya da askeri olarak gelişimini sürdürdü. Rusya, demokratik görünmese de istikrarlı yönetimiyle dünyada tekrar aktif rol üstlenmeye başladı. Suriye’de kendini test etti. Çin, bu sürede ekonomik olarak tüm dünyayı kendine bağladı. Pandemi araya girmese, şalteri indirip dünyanın nefesi kesilecek bir noktaya gelmişti. Pandemi Çin’e yaramadı ama önlemlerini almayı bildi Çin.
*
Hele son dönemde gerek devlet bazında, gerekse vatandaşlarına tahıl stoku yapılması çağrısı yaklaşan tehlikeyi gördüklerinin de kanıtı. Çin’in hafızası savaşta kıtlık konusunda oldukça diridir. Yi jiu si er’in 1942’ye Dönüş filmini izlemenizi ısrarla tavsiye ederim. Bir yanda savaş diğer yanda açlığın insana neler yaptırdığına tanık olacaksınız. Umarım o günleri hiçbir insan bir daha yaşamaz. Ancak liderlik zor günlerde belli olur.
*
Önümüzdeki 5-10 yıl kara zarara bakmadan her yeri ekmeli, halkımızı doyuracak stoklara ulaşmalıyız.
Daha da içinizi karartmak istemem ama Winter is coming (Kış geliyor).
Biz işimizi sağlam tutalım. Kalın sağlıcakla.
Paylaş