Paylaş
Rus kökenli ABD’li bir psikoloji profesörü olan Maslow, literatüre ihtiyaçlar piramidi kuramını kazanmıştır. Maslow’a göre piramidin en altında, nefes almak, açlık, susuzluk, cinsellik gibi fizyolojik ihtiyaçlar, bir üstte, korunma, barınma gibi güvenlik ihtiyaçları, sonra, aidiyet, sevgi ve kabul görme gibi sosyal ihtiyaçlar, dördüncü sırada başarı, itibar gibi saygınlık ihtiyacı ve son olarak da yaratıcılık ve gelişim gibi kendini geliştirme ihtiyacı yer alır.
Nerden çıktı bu şimdi demeyin. Toplumumuzda birinci ve ikinci sıradaki temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak insanlar sandığınızdan daha çok. Hatta bu bu ihtiyaçları karşılayamama yaşı da gittikçe düşüyor.
Havalar soğuyunca aklımıza hep bu soğukta dışarıda kalanlar gelir (Neyse ki bu kış o kadar da sert geçmedi). Merak ettim ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Ürünlü’deki Erkek Barınma Evi’ni ziyaret ettim. Durum hiç iç açıcı değil. 260 kapasiteli Barınma Evi neredeyse tam kapasite. Benim ziyaret ettiğim gün 251 kalan vardı. Her yıl Ekim ayında açılıp Nisan ayında kapanan Barınma Evi’ne geçen haftaya kadar 530 farklı kişi girip çıkmış. Daha Nisan’a var. Bu rakam bir önceki yıl 600’ün üstündeymiş.
Barınma Evi’nde 10’u güvenlik görevlisi 15 kişi büyük bir özveriyle çalışıyor. Toplumun en sıkıntılı durumdaki insanlarına ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en alt iki basamağı sağlayabilmek için. Gördüğüm kadarıyla işleri hiç kolay değil. Ancak merhamet ve vicdan sahibi insanların yapabileceği bir iş. Burada kalanlara temizlik, üç öğün yemek, barınma ve giyecek desteği sağlanıyor. Arada bir, bir psikiyatrist, kalanlarla ilgileniyor tedavilerine yardımcı oluyor, bir de hemşire elinden ne gelirse destek veriyor toplumun bu sıkıntılı bireylerine.
DÜNYA VE TÜRKİYE...
Evsizler konusunda yapılan araştırmalara baktım biraz, durum gelişmiş ülkeler açısından korkunç. BM Raporlarında dünyada 100 milyon evsiz olduğu sanılıyor (Biraz abartılı bulsam da her 75 kişiden birine karşılık geliyor).
ABD’de (Rakamlar farklılık gösterdiği için aralıklarını vereyim) 500 bin ile 700 bin evsiz olduğu, New York’taki evsiz sayısının da 60-70 bini bulduğu yazılıyor. Los Angeles keza öyle. Moskova ve Avrupa ülkeleri de kötü durumda. New York’taki rakamın 20 bin kadarının da çocuk evsiz olduğu yazılıyor ki yürek dayanmaz.
Peki bizde durum ne? Rakamlar net değil önce belirtelim. Belediyelerin barınma evleri ve yardım kuruluşlarında alınan bilgilerle yapılan tahminlerde Türkiye genelinde 70 bin civarında evsiz olduğu sanılıyor. Dünya ortalamasını altındayız bu çok sevindirici. Ama rakam sürekli artıyor ve gençleşiyor. Yani kronik hale geliyor sorun. Türkiye’deki evsiz sayısının yüzde 10’undan fazlasını ise İstanbul tek başına barındırıyor (Ya da barındıramıyor).
GENÇ EVSİZLER...
Gelelim Ürünlü’deki Barınma Evi’nde kalanların tasnifine. Evsizlerin yaşı her yıl biraz daha gençleşiyor. Bu yıl kalanların 240’ı 18-40 yaş arası. 139’u 40-50, 96’sı 50-60, 43’ü ise 60 üstü. Ekim’den bugüne kadar kalanların sadece 123’ü Bursalı, onu 51’le İstanbul takip ediyor.
Sizi insan hikayeleriyle daha da üzmek istemem ama ticaret yaparken kendini sokaklarda bulan insanların da burada olduğunu söyleyerek şapkayı önümüze koyarak düşünmeye de davet ediyorum.
Sosyal belediyeciliğin bu yetmese de biraz ferahlık getiren uygulamasının daha yaygın ve daha iyi koşullarla geliştirilmesi temennimi de paylaşmak istiyorum.
Belediyelerin de önceliklerinin Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine uygun olmasını diliyorum. Yol, kanalizasyon neyse de konserlerden daha önde insanların barınması gelmeli sanırım. Ne dersiniz?
Sıcak yuvalarınızda kalın sağlıcakla.
Paylaş